Dokunulmazlık zırhı olan sülükler

Behiç KILIÇ behickilic@internethaber.com

başbakanımız demişlerdi ki;

“Bir avuç sülük 50 milyar doları emdi”

Birinci yetkili ağızdan öğreniyoruz ki; memleketi soyanlar bir nevi sülüktür... Peki bu sülük tayfası kendi arasında kaça ayrılır acaba!?

Bendeniz olan bitene bakıp, affınıza binaen memleketi şöyle sınıflandırabilirim...

1-Bizim sülükler!..

2-Bizden olmayan sülükler

3-Götürdükleri ile yetinip bir süre sonra piyasadan çekilen ve kendilerini unutturan akıllı sülükler...

4-Salaklar ''Bu cennet vatanı bir tarafından kemirmeyi başaramayan, Allah’tan korkan kuldan utanan, kendilerine namuslu denmesini isteyen enayiler!..”

Üçüncü kategoriye doktor ne yersen ye dediği için, ilk iki maddeyi mercek altına alalım..

1-Bizim sülükler...

Bunlar da kendi aralarında

a)yeni yetmeler : Gelen iktidarla bir anda parlayan tiplerdir. İktidarın güçlü kimliklerinin yanlarında boy gösterirler, birlikte fotoğrafları basına yansır, devlet ihaleleri el değiştirip bunlara geçmeğe başlar, VİP’i kullanırlar, resmi gezilerde boy gösterirler, eğlence yerlerinde görülmeğe başlarlar ve memur tayinlerinde etkili olurlar.

b)Her devrin adamları: Hacıyatmaz gibidirler gelene ağam gidene paşam demeyi becerip işlerini her iktidar döneminde başarı ile yürütürler. Bilhassa seçimlerdoen iki yıl sonra, siyasi oyunu iyi okuyup parlayan yıldızları keşfederler ve el altından, mlevcut iktidara çaktırmadan gelmesi muhtemel olanlara yatırıma başlarlar. Medya gücünü iyi kullanırlar.

Bizim sülüklerin beslenme sıkıntısı olmaz!. Polis, mahkeme korkuları da yoktur, polisle, mahkemeyle başları derde girse mutlaka yardımlarına yetişen olur ve kurtulurlar..! Dahası bunların yakasına yapışmaya çalışan namuslu devlet temsilcileri, bulundukları makamdan teskere edilebilir (Not bkz Tantan ve Hanefi Avcı)

2-Bizden olmayan sülükler...

Bunlar son kullanma tarihi geçmiş, bir önceki iktidarla çok özdeşleşmiş, iktidarın düşmesi ile güç kaybetmiş bir nevi cır cır böcekleridir.

Sülüklüklerinin zirvesindeyken emdiklerini har vurup harman savurdukları için, bir de geleceği düşünmeden etrafa rastgele güç göstergesinde bulunup taciz edttiklerinden, yeni iktidarlarca infaz edilirler. Yeni iktidarlar bu çaptan düşmüş sülükleri ezerek vatandaşlara da “Bakın hortumculara aman vermiyoruz, biz işte böyle sağlam iktidarız” diye hava atıp gözleri de bağlayabilirler. Bizden olmayan sülükler gece gündüz mevcut iktidarın güç kaybetmesi, kendi adamlarının yeniden koltuğa oturmasına dua ederler. Bu arada, mevcut iktidarla aralarını düzeltecek bir adam arayışına geçerler ve siyasi tefecilerin eline düşerler. Bunlara “merak etme filanca bakan yakınımdır hallederiz” diye sokulurlar. Nasıl kendileri milli serveti tırtıklamışlarsa, ellerinde kalanı da kendilerine yanaşanlar tırtıklar. Fazla şansları olmadığını hep beraber görebiliriz.

Başbakanımız, sülüklerin geleceğine dair de açıklamalarda bulunuyor ve ”Ama hemen şunu ifade edeyim ki, bir bir hesabı görülmekte olan bu yağma düzenine son verilmektedir. Türkiye'nin imkanları ve kaynakları yeniden Türkiye'ye kazandırılmaktadır. Milletin emanetine sahip çıkmaya devam edeceğiz.” diyor.

Yani sülüklerin iflahı kesiliyor...

Ama hangilerinin?...

Dediğimiz gibi, olan bitene bakıp sülükleri sınıflara ayırabiliyoruz!..

Gene, olan bitene bakıp sülük adaylarına şu tavsiyelerde bulunabilir miyiz?..

Baba var, Amca var diye güvenip memleketin iliğini kemiğini kuruturken, fazla afra tafra ile yüksekten uçmayacaksın, Baba’nın Amca’nın defteri dürüldüğünde ayvayı yiyebilirsin...

Götürdünmü İhlas ile götüreceksin!..

İHLAS ile, yani “Temiz sevgi ve yürekten bağlılık” ile!.

O zaman hakkında meclis kararı bile olsa, tepeden yetişir kelleni kurtarırlar ve hatta bu duruma, hakkında infaz kararı çıkmasını isteyenler bile dut yemiş bülbüle dönebilir!..

Öyle dimi CHP Milletvekili kardeşler?..