Doktorlar 29 Mayıs günü eylemde 'Beyaz Yürüyüş' mitingi yapacak

TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, 29 Mayıs günü gerçekleştirecekleri ‘Beyaz Yürüyüş’ mitingi konusunda “Hekimlerin örgütlenmesi ve haklarını savunması önündeki engeller kalkmalıdır. Doğruyu söylediğimiz için bize yapılan baskılar çözüm değildir. 29 Mayıs’ta alanda bunları dile getireceğiz. Toplumdan destek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Komitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, 29 Mayıs’ta gerçekleştirecekleri ‘Beyaz Yürüyüş’ mitingini, ‘hekimlere kulak ver’ imza kampanyasını, doktorların yaşadığı sorunları ve taleplerini Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.

Prof. Dr. Bulut, eylemi gerçekleştirecekleri tarihi ve öncesinde karşılaştıkları zorlukları “29 Mayıs’ta Pazar günü Ankara’da bir mitingimiz olacak. Valiliğe 29 Nisan’da başvurmuş olmamıza rağmen 25 Mayıs tarihinde bizim istediğimiz alan verilmedi. Yürüyüş yapmamıza izin verilmedi ve Anıt Park’ta on binlerce sağlık çalışanıyla miting yapmak zorunda kaldık. 29 Mayıs tarihinde saat 12’de başlayacak olan miting dörtte bitecek. Bu ayın eylem takviminde zaten miting vardı. Biraz önce bahsettiğiniz sorunlarla ilgili biz hekimler arasında anketler yapmıştık ve bu anketler ve tabip odaları ile görüşmeler neticesinde bu eylem takvimini sürdürmüştük. Örneğin 1-2 günlük iş bırakmalarımız olmuştu daha önce, sesimiz dinlenmedi. Şu görüldü: En az 10 defa Sağlık Bakanı ve Cumhurbaşkanı sağlık çalışanlarının koşullarında ve ücretlerde iyileştirme yapacağına dair söylemlerine rağmen gerçekleşmediğini görüyoruz. Kamuoyunda algı yaratılıyor sanki ücretlerde iyileştirme yapılmış gibi davranılıyor. Eylemlilik süreçlerimizden 1-2 gün önce açıklamalar yapılıyor. Son olarak Sağlık Bakanı bir açıklama yaptı ve beş tane çok önemli gelişmeyi sağlık çalışanlarına müjde olarak vereceklerini söylediler. Bunların hepsi iç politikaya yönelik kamuoyunda sorunları çözüyorlarmış algısı yaratmak için yapılmış söylemler. Hiçbir gerçekliği yok” diye belirtti.

‘Hastanelere silahlarla girilmesinin bir şekilde engellenmesi gerekiyor’
TTB’nin hekimlere yaptığı anketleri paylaşan Prof. Dr. Bulut, doktorların çoğunluğunun çalışma ortamında güvende hissetmediğini “Biz yaptığımız ankette şunu görmüştük; yüzde 70’i çalışma şartları nedeniyle hastalarına yeterince vakit ayıramıyor, ilgilenemiyor. Bu nedenle beş dakikada muayene olmaz. ‘Hastanelerde kuyruk bitti’ diyorlar halbuki randevu alma sistemlerinde 6-8 ay sonrasına randevu alamayan vatandaşlarımız var. Hekimler de yeterli vakit ayıramıyorlar bu sağlık planlaması yanlış yapıldığı için. Yüzde 46’sına aylık ücreti yetmiyor. Emekli çalışmayanlarda bu oran yüzde 63’tür çünkü gelirler yoksulluk sınırının çok altına indi. Yüzde 85’i daha önce hasta yakını tarafından sözel veya fiziksel şiddete uğramış. Bu nedenle sağlıkta şiddet ile ilgili çok önemli çözümler bekliyoruz. Sadece yasal düzenlemeler değil, güvenliğin sağlanması. Çok yakın zamanda istihdam politikaları nedeniyle artık hekimler polikliniklerde tek çalışmaya başladılar. Diğer sağlık personellerinin atamaları yapılmadı. Örneği tıbbi sekreterler yok. Bu gibi sorunlar çözülmelidir. Hastanelere silahlarla girilmesinin bir şekilde engellenmesi gerekiyor. Sadece yüzde 5’i çalışma ortamında kendini yeterince güvende hissediyor. Sağlıkta Şiddet Yasası’nın bunu azaltacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 1’dir” diye açıkladı.

‘Uzman hekimler yurtdışına çıkmaya, günlük ortalama olarak 7 hekim ayrılmaya başladı’
Prof. Dr. Bulut, yurtdışına göçen hekim miktarını “Hekimlerin söylemlerle toplumda itibarsızlaştırılması var. ‘Nereye giderlerse gitsinler’ bunlardan son örnek verebileceğimiz bir söylemdir. Bu şuna neden oldu; günlük ortalama olarak 7 hekim ayrılmaya başladı. Sicil belgelerini TTB olarak bizler düzenliyoruz. Başka bir önemli gelişme daha oldu: Mart ayında rekor kırıldı. Nisan ayında onun da rekoru 214 rakamıyla kırıldı. Uzman yoğunluğu arttı yani artık uzman hekimler yüzde 55 gibi bir oranla yurtdışına çıkmaya başladılar. Bunlar çok kritik alanlardır. Yoğun bakım, göğüs hastalıkları gibi Türkiye’nin çok ihtiyaç duyduğu pek çok alanda hekim artık yurtdışında çalışma ihtiyacı ediniyor. Bütün bunları çözmek için biz alanda 29 Mayıs’ta alanlarda hekimlerin sorunlarını dile getireceğiz. Sadece hekimlerin sorunları değil, bütün sağlık alanlarından bu mitinge çalışanlar katılacak” diye betimledi.

‘Hastanın tedavisinde hekimlere yeterince vakit tanınmalıdır’
Koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Bulut, hekimlerin taleplerini “Biz hekimler açısından şunları talep edeceğiz. Birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri kuvvetlendirilmeli, aile hekimleri son derece büyük sorunlar yaşıyorlar. Onların hem gelir hem çalışma koşulları düzeltilmelidir. İkinci ve üçüncü basamaktaki yığılma engellenmelidir. Beş dakikada muayene kaldırılmalıdır. Hastanın tedavisinde hekimlere yeterince vakit tanınmalıdır. Şehir şirket hastanesi politikasından vazgeçilmelidir. Bu yıl ayrılan bütçeden para 20 milyar lira üzerinde ve 1-2 yıl içinde ödenecek paralarla zaten bu hastaneleri kamu yaptırabilirdi. Üstelik 25 yıllığına buralara ödeme garantisi var. Hasta yatışından görüntüleme hizmetlerine bu işlemler yapılsa da yapılmasa da ödeme yapılacak. Sağlığa ayrılan bütçe son derece küçük, arttırılmalıdır. Ek gösterge 7200’e çıkmalı ve ücretlerde 2003’ten bu yana satın alma gücü üçte bire indiği için yüzde 200’lük bir iyileştirme sağlanmalıdır. Etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmalı, katalog suçlara girmesi kabul edilerek bugün resmi gazetede yayınlandı ama tek başına yetmiyor. Yan önlemlerinin alınması gerekiyor. Kovid-19 hala bir meslek hastalığı değil” diye saydı.

‘Beyin cerrahi, kadın doğum, genel cerrahi gibi alanlarda tercih yapılmamaya başladı’
Prof. Dr. Bulut, tıp eğitiminde belirli alanlara başvurulardaki düşüşü “Sağlık sisteminin sorunlarının sorumluluğu sağlık çalışanlarına yıkılıyor. Sağlıkta dönüşüm programından vaz geçilmeli ve toplum sağlığını önceleyen yepyeni bir sağlık yapılanmasına geçilmelidir. Ceza yönetmelikleri, mobbing, atamalarını engelleyen son derece incitici ve hukuka ayrı uygulamalar var. Tıpta uzmanlık eğitimi sorunludur. En son Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS) 12 bin kontenjan tanıdılar. Bunun 1500’ünü dolduramadılar çünkü insanlar seçmiyor. O alanlarda eğitim alarak uzman olmayı istemiyor. 5-10 yıl sonra çok önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkacak. Beyin cerrahi, kadın doğum, genel cerrahi ve kalp–damar cerrahisi gibi alanlarda tercih yapılmamaya başladı. O alanlarda hekim bulamayacağız. Hekimlerin örgütlenmesi ve haklarını savunması önündeki engeller de kalkmalıdır. Hedef göstermeler, doğruyu söylediğimiz için bize yapılan baskılar çözüm değildir. 29 Mayıs’ta alanda bunları dile getireceğiz. Kardeş Türküler ile de konserimiz olacak. ‘Change.org’ sitesinde ‘Hekimlere kulak ver’ imza kampanyamız var. Toplumdan destek istiyoruz” diye aktardı.