Doktor maaşları ne kadar? Erdoğan yanlış biliyor Tabipler Birliği başkanı açıkladı
Abone olTÜRKİYE'de doktor maaşları gerçekte ne kadar? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 8 bin ile 25 bin arası demişti. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Erdoğan'ın maaşlar için yanlış bilgilendirildiğini belirtip "Bir asistan göreve başladığında aldığı para 5500 lira kadardır.' dedi.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr.
Vedat Bulut, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kadın
muhtarlarla buluşmasında doktorlar hakkında söylediklerine yanıt
verdi. Doktor maaşlarını Erdoğan'ın yanlış bildiğini ifade eden
Vedat Bulut, 8 bin lira değil 5500 lira alıyorlar dedi. İşte Vedat
Bulut'un doktorlara ilişkin yaptığı açıklamalar:
-“Mesleğimizin Cumhurbaşkanı tarafından ücrete indirgenmesi çok üzücüdür. Bizim tek derdimiz ücret konusu değil. Sağlıkta şiddet konusu var. Sağlıkta şiddet konusunu körükleyen en önemli nedenlerden biri de liderlerin konuşmalarıdır. Toplum onları izliyor ve örnek alıyor. Bu gibi bir konuşma da sağlıkta şiddetin etkenlerindendir. Daha önce raporlarımızda ortaya koymuştuk ve liderlerden dikkatli konuşmalarını istemiştik.
Asistan öğrencidir
- “Sayın Cumhurbaşkanı’nın yapmış olduğu konuşmada ücretlere
değinerek ‘şu kadar veriyoruz’ demişti. Birçok yanılgısı var.
‘Asistanlarla yola devam ederiz’ cümlesi bunlardan biridir.
Asistanların kamudaki adı tıpta uzmanlık öğrencisidir. Uzmanlık
sınavlarını kazanarak eğitim almak üzere kliniklere gelen hekimleri
ifade eder. Onları işgücü olarak ifade etmek eğitimi aksatan bir
olgu, onlar bir işgücü değil. Eğitim sürelerini tamamlayamadan
herhangi bir ruhsatlandırmaları olmayacağı için o alanda ne
operasyon yapabilirler ne de tek başlarına bir hastayı tedavi
edebilirler. Öğretim üyelerinin nezaretinde görev alırlar”.
Doktor maaşlarını yanlış biliyor
- “İkincisi, ücretler ile ilgili yanlış bilgilendirilmiş. 8 bin-25
bin lira gibi ücretlerden bahsediyor. Performans denen nöbet
sıralarıyla hesaplanan bir konu, güvenceli bir gelir değil.
Hastanenin döner sermaye havuzunda para varsa bu paralar ödenir
yoksa ödenmez.
Bir asistanın göreve başladığında aldığı para 5500 lira kadardır.
-Asistanlarımız öğrenciler gibi birkaç asistan ev paylaşarak,
ekonomilerini birleştirerek yaşamlarına devam ediyorlar. 25-30
yaşlarında olan hekim meslektaşlarımız, henüz bir hayat
kuramamışlar çünkü ücretleri yetersiz. Uzman olabilmek için
katlanıyorlar ve geçmişte rastlamadığımız bir olaydır.
-Bundan 15-20 yıl önce dergi alabilirlerdi. Kongreye gidip
kendilerini geliştirmek için bilimsel toplantılara
katılabilirlerdi. Artık bu toplantılara katılmak için bile
fırsatları, ekonomik durumları yok. İnsanların eğitimi sadece
fakültelerde, hastanelerde, kliniklerde ve ameliyathanelerde
olmuyor. Bunun dışında bilimsel toplantılara katılarak güncel
gelişmeleri takip etmeleri gerekir ancak bu uzun süredir aksamış
durumda çünkü gelirler 2003 yılına göre üçte birin altına
düşmüştür”
Yüzde 200 zam yapılmalı
-“Bu nedenledir ki Türk Tabipleri Birliği olarak yüzde 150-200
kadar maaş iyileştirmesi yapılması gerekiyor. Aksi takdirde tercih
edilir bir meslek olmaktan çıkacak. Pek çok beynimizi de beyin göçü
ile kaybedeceğiz.
-1405 kişi 2021 yılında yurt dışına çıktı. Ocak ayında rekor kırıldı, 197 rakamına ulaştık. Şubat ayında 156 oldu bu rakam, ortalama her gün 6 ile 7 kişi Türkiye’den ayrılıyor. Refah düzeylerinin daha iyi olabileceği ülkelere göç ediyorlar. Rakamlar böyle seyrederse yıl sonuna kadar 2500 hekimimizi daha kaybedeceğiz. Bunlar sanıldığı gibi genç yeni hekimler de değil. Alanında uzmanlar da var.”
Doktorlar ne
istiyor?
*“Mesleğimizin zorlukları ortadadır. Kovid-19’un meslek hastalığı
sayılması ile ilgili taleplerimiz henüz karşılanmamıştır.
*Ücretlerde iyileştirme ve sağlıkta şiddet ile ilgili caydırıcı bir
yasa çıkmasını arzu ediyoruz.
*Katsayıların arttırılması, 3600-7200 arasında kademeli bir artışın
sağlanmasını istiyoruz.
*Fiili hizmet zammı ve yıpranma payının tanınmasını istiyoruz. O
nedenle taleplerimiz sadece ücretten ibaret değildir.
Koşullarımızın düzeltilmesine ilişkin halkın sağlığını önceleyen
bir görüşümüz ve raporumuz vardır.
14-15 MART'TA GREVE GİDİYORUZ
-13 Mart’ta bir Beyaz Yürüyüşümüz var. Hava koşullarından anlaşılıyor ki bu Beyaz Yürüyüşümüz karla da gelecek. Arkadaşlarımızla bu meteoroloji durumunu tekrar değerlendireceğiz. 14-15 Mart’ta da grev etkinliğimiz var. Arkadaşlarımız iş bırakacaklar. Sendika kararları var. Sendikalarla beraber onları destekleyerek iş bırakacağız ve Türkiye’de haklarımızı aramak için elimizden geleni yapacağız. Bu bir anayasal haktır. Bu hakkımızı kullanacağız”