Doğuya milli görüş modeli

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cevat Ayhan, ''Milli görüş, Doğu ve Güneydoğu için bir model olmuştur'' dedi. Ayhan, geldiği Adıyaman'da, Vali Halil Işık ile Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Zafer Ersoy'u ziyaret etti.

Ayhan'ın ziyaretinde konuşan Vali Işık, kent sanayisinin büyük gelişme içinde olduğunu, Adıyaman birinci organize sanayi bölgesinin dolduğunu ve ikincisi için yer çalışmasının hızlandırıldığını söyledi. Sanayileşme hareketinin ilçelere de sıçradığını ifade eden Işık, GAP'ın cazibe merkezi olması için gayretle çalıştıklarını kaydetti.

ATSO Başkanı Zafer Ersoy'u da ziyaret eden Ayhan, burada yaptığı konuşmada, 4 günlük program kapsamında Malatya, Elazığ ve Adıyaman'da çeşitli görüşmeler yaparak konferanslara katılacağını belirtti.

Türkiye genelinde ''Türkiye'de manevi tahribat ve çözüm yolları'' konulu konferanslar vereceklerini bildiren Ayhan, şöyle devam etti:

''Adıyaman, hızla gelişiyor. Milli görüş, Adıyaman'da olduğu gibi bütün Türkiye'nin gelişmesi ve kalkınmasında büyük işlere imza atmıştır. Milli görüş, Doğu ve Güneydoğu için bir model olmuştur. Geçmişten bu yana buraların kalkınması için programlarımız oldu. Bölgenin kalkınması, göçün önüne geçilmesi, iş, aş ve yatırımlar için çok çalıştık. Biz buraların kültür, sanayi ve ticarette kalkınmasından yanayız. Bölgede, Türkiye'de çok ciddi sıkıntılar var, ama bunların hepsi geçer.''

Ayhan, çiftçinin durumuyla ilgili bir soru üzerine, ''IMF herkes gibi çiftçiyi de bitirdi. Çiftçinin giderleri ve ürün yetiştirme maliyeti artarken, sattığı ürün para etmez oldu'' diye konuştu.

Mazota, gübreye, tohuma her gün zam geldiğini belirten Ayhan, şunları kaydetti:

''Bu ülkenin kişi başı milli geliri 3 bin dolar ise çiftçinin geliri bin doları geçmiyor. Devlet çiftçinin, köylünün ürününü almazsa esnaf da bundan etkilenir. Devlet tüccarı değil, ama çiftçisini desteklemeli. Zamanında alım yapmalı. Bir ülkede tarım geliri olmayınca çiftçisi, esnafı para kazanamaz ve büyük sanayici ile esnafa yem olur. Zincir halinde herkes ekonomik çöküntü yaşar. İşsizlik, göç ve sosyal felakete dönüşür. Bu da tsunami demektir. Bu hükümet bize tsunami yaşatmıştır, artık herkes bunu görüyor ve gereğini yapacak.''