Doğuştan kafatası yok
Abone olKafatası olmadan doğdu. Kafatası gelişmediği için gözleri de görmüyor. Bir elinin parmakları da yapışık. Doktorlar da şaşırdı...
Afyonkarahisar'da tarım işçiliği yapan Yeşil Kartlı 20
yaşındaki Serhan Sarıkaya ve ev kadını eşi 21 yaşındaki Keziban
Sarıkaya'nın 10 Şubat 2008'de dünyaya gelen bebekleri Hümeysa'nın
dramı yürekleri dağladı.
DOKTORLAR FARKETMEDİ
Doğuştan kafatasının beşte üçü olmayan, gözleri gelişmediği için
göremeyen ve sol elinin parmakları birleşik olan bebek görenleri
hayrete düşürdü. Hamilelik sırasında her ay 60 YTL ücret ödeyerek,
Şuhut Devlet Hastanesi'nde görevli Opr. Dr. B.A.'nın özel
muayenehanesine gittiklerini, 5 ay boyunca bebeğin ultrason
muayenesinin yapıldığını belirten Serhan Sarıkaya, "Bize
bebeğin gelişiminin normal olduğunu söyledi. Rahatsızlanan eşimi
Afyonkarahisar'daki özel bir polikliniğe götürdüğümde ise acı
gerçeği öğrendik. Burada yapılan kontrollerin ardından bize, o
zaman 5.5 aylık hamile olan eşimin karnındaki bebeğin kafatasının
ve gözlerinin gelişmediği söylendi. Bebek 5.5 aylık olduğu için
müdahale edilemeyeceği, bu şekilde doğacağı belirtildi"
dedi.
KONTROL EDEN DOKTOR KAYIP
Bu gerçeği öğrendikten sonra 5 ay boyunca kontrollerini yapan Dr.
B.A.'ya bir daha ulaşamadıklarını, doktorun muayenehanesini
kapattığını, özel sağlık kuruluşunda çalışmak için görev yaptığı
hastaneden ayrıldığını öğrendiğini anlatan Serhan Sarıkaya, ilk
aydan beri tüm ultrason sonuçlarının elinde olduğunu, doktor B.A.
hakkında dava açacağını söyledi.
Bebeklerinin üç ay önce Afyonkarahisar Zübeyde Hanım Doğum
Hastanesi'nde sezaryanla dünyaya gelmesinin ardından birçok
hastaneye gittiklerini, doktorların bebeğe en fazla bir yıl ömür
biçtiklerini söyleyen baba Sarıkaya, son olarak İzmir'e
geldiklerini anlattı. Kafatasının gelişmemiş olmasından dolayı
kızları Hümeysa ile yolculuk yapmakta da zorlandıklarını anlatan
baba Sarıkaya şöyle konuştu:
"Kafatası gelişmediği için başı çok hassas, sert zemine
değmemesi gerekiyor. Özel otomobilim de yok. Toplu taşıma
araçları da çok riskli. Bir arkadaşımız otomobiliyle bizi İzmir'e
getirdi. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tomografi çekimi
için 11 Haziran'a randevu verildi. İzmir'de akrabalarımın yanında
kalıyorum. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde de testler
yapılıyor. İki hastane arasında mesafe fazla. Gidip
gelmekte zorlanıyoruz. Yetkililerden tomografi gününü öne alarak,
bana yardımcı olmalarını ve hastaneye giderken ambulans vermelerini
istiyorum. Çocuğumu ambulansla hastaneye götürmek en
güvenlisi."
ANNE: YAŞAMASINI İSTİYORUM
Anne Keziban Sarıkaya da bebeğinin yaşatılması için herkesin
elinden geleni yapmasını istediğini belirterek, "Bebeği
kucağınıza alıp, büyütmeye başladıktan sonra kaybetmek çok zor. Ben
bebeğimin öleceğine inanmıyorum. İnşallah ölmez. Ömrümün sonuna
kadar bakmak istiyorum" dedi. (Vatan)