Doğuş İsviçre'de birinci oldu

Doğuş Otomotiv Üst Yöneticisi (CEO) Ali Bilaloğlu, 2010 yılında 2-2,5 milyar lira civarında ciro ve pazar paylarını yüzde 10'a çıkartmayı hedeflediklerini bildirdi.

Bilaloğlu, 2009 yılında dünyada toplam 59,2 milyon adet araç üretimi gerçekleştirildiğini dile getirerek, Volkswagen Grubu'nun kriz döneminde pazar payını yüzde 19'dan yüzde 20'ye yükselttiğini belirtti.
Hükümet tarafından sağlanan teşvik paketleri ile Türk otomotiv sektörünün 2009 yılının mart ayı itibariyle canlandığını ve tüm senenin başarılı olarak değerlendirilebileceğini ifade eden Bilaloğlu, 2009 yılının ilk iki ayının krizin otomotiv sektöründe en derin hissedildiği aylar olduğunu kaydetti.

ÖTV teşvik paketinin özellikle binek araç pazarında ciddi bir canlanma etkisi yarattığını, pazarın, 2008 yılına oranla yüzde 9 büyüyerek 2009 yılını 564 bin 416 adet araç satışıyla tamamladığını aktaran Bilaloğlu, bu oranın binek araçta yüzde 20 artış, hafif ticarinin teşvik kapsamına girmemesinden dolayı yüzde 3 daralma olarak gerçekleştiğini anlattı.

Bilaloğlu, aynı paralelde ağır vasıta da düşüş yaşandığına değinerek, lüks araç segmentinde ise yükseliş olduğunu söyledi.

Türkiye otomotiv pazarının henüz doygunluğa ulaşmamış olduğunu, Türkiye'deki otomotiv pazarının önemli bir büyüme potansiyeli barındırdığını belirten Bilaloğlu, otomotiv değer zincirinin her halkasında faaliyet gösterdiklerini, ana iş kolu olan distribütörlükte ise binek araç, hafif ticari araç, ağır vasıta ve lüks araç segmentlerinde yer aldıklarını hatırlattı.

Türkiye'de her 10 otomotiv kullanıcısından birinin Doğuş Otomotiv'in distribütörü olduğu markaları kullandığını dile getiren Bilaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''2009 yılında sağlanan teşvik paketleri ve kampanyalar özellikle binek araç ve hafif ticari araçta etkili olurken ağır vasıta ve lüks araç satışlarında düşüş yaşanmıştır. Tüm bu segmentlerde distribütörlük faaliyetlerini yürüten Şirketimiz pazar paralelinde bir daralma yaşayarak 2009 yılında 50 bin 789 adet satış gerçekleştirmiştir.

Pazar payımız ise yüzde 8,9 olmuştur. Bu doğrultuda hedefimiz 2010 yılında pazar payımızı yüzde 10'na çıkartmak ve bu oranı kemikleştirmektir. 2010 yılında pazara sunacağımız 16 model ve seçenekleri ile müşterilerimize daha geniş bir yelpazede ürün sunuyor olacağız. Bu da pazar payımızı artırmamızda etkili olacaktır. ''

Ekonomik krizin en sert hissedildiği 2009 yılında doğru stok yönetimi ile seneyi optimum stokla tamamladıklarını, Doğuş Otomotiv olarak 2009'da doğru strateji ve analizlerle krizi göğüsleyebildiklerini belirten Bilaloğlu, ''Bugünü yönetirken geleceğe de yatırım yaptık, gelecek öngörüsü ile hareket ettik. Kriz koşullarına rağmen daha önceden planlanan üretim, yurt içi ve yurt dışı perakende yatırımlarımızı ara vermeden tamamladık. Bu doğrultuda son üç yılda 245 milyon lira yatırım yaptık. 2010 yılında ise hedefimiz, gerçekleştirdiğimiz bu yatırımların sonuçlarını görmek; yatırımlarımızı daha da geliştirerek büyütmektir'' diye konuştu.

Bilaloğlu, 2010 yılında toplam pazarın 520 bin adetler civarında olmasını öngördüklerini, Doğuş Otomotiv'in 2010 yılı satışlarının ise 2009 paralelinde 52-53 bin adet olmasını beklediklerini ifade ederek, 2010 yılı için 2-2,5 milyar lira civarında bir ciro hedefleri olduğunu anlattı.
Son dönemde şirket olarak yeniden yapılanma sürecine girdiklerini, Doğuş Otomotiv'in uzun vadeli hedeflerini ve stratejilerini belirlediklerini ifade eden Bilaloğlu, etkin ve verimli yönetim anlayışı benimsediklerini anlattı.

Bilaloğlu, ''Bu anlayış bizi 2008 yılının son çeyreğinden günümüze kadar devam eden ekonomik krizde maliyet politikalarımızı doğru belirlememizi ve iyi analiz etmemizi; tüm iş süreçlerimizi bu anlayış ile değerlendirmemizi sağladı. Doğuş Otomotiv olarak pazar şartlarını tedbirli bir şekilde değerlendirdik. Bu dönemde en büyük avantajımız esnek gider yapımız oldu. Bugüne geldiğimizde ise tohumlarını kriz öncesinde attığımız verimli yönetim anlayışının meyvelerini topluyoruz'' diye konuştu.
2009 yılının tasarruf ve verimlilik yılı olduğuna tekrar vurgu yapan Bilaloğlu; artık sadece Türkiye'de yaşanan gelişmelerin değil, Avrupa'da ve dünyadaki gelişmelerin de takipçisi olmaları gerektiğini kaydetti.

Bilaloğlu, dünyanın ekonomik yapısının yeni dönemde birbirine bağlı hareketli parçalardan oluşan bir zemin üzerinde yükseldiğine işaret etti.
Doğuş Otomotiv'in Lozan'da D'Auto Suisse'yi kurduğunu anımsatan Bilaloğlu, İsviçre'de mart ayı sonuçlarına göre 41 adet otomobil sattıklarını, yıllık hedeflerinin ise 280 otomobil satmak olduğunu kaydetti.
Bilaloğlu, bu yılın ilk yarısında iç pazarda çok fiyat bazlı bir rekabet olmayacağını belirterek, yılın ikinci yarısında fiyat bazlı rekabetin aratacağını düşündüklerini anlattı.
Türkiye'de binek otomobil parkının 6,5 milyon civarında olduğunu ve bu parkın yüzde 50'sinin 10 yaşın üzerinde bulunduğunu dile getiren Bilaloğlu, Doğuş Otomotiv olarak öngördükleri 520 bin adetlik iç pazarda herhangi bir teşvik uygulamasının olmadığını kaydetti.

İSVİÇRE'DE OCAK AYI PORSCHE SATIŞLARINDA BİRİNCİLİĞE OTURDUK

Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, Lozan'da bulunan D'Auto Suisse'te ''dünyaca ünlü'' bir Alman markasını, İsviçre'de satan Türk şirketi olmaktan gurur duyduklarını belirterek, İsviçre'de ocak ayı Porsche satışlarında birinci olduklarını bildirdi.

Acar, Doğuş Otomotiv Üst Yöneticisi (CEO) Ali Bilaloğlu ve Doğuş Otomotiv Finans ve Mali İşler Genel Müdürü (CFO) Berk Çağdaş'ın katılımıyla yapılan basın toplantısıyla, 2010 yılı hedef ve öngörülerini paylaştı.

ABD'den başlayarak tüm dünyaya yayılan, özellikle 2009 yılında kendini hissettiren finansal krizin Türkiye ve Türk otomotiv sektörünü de etkisi altına aldığını hatırlatan Acar, bir çok hükümetin ekonomiyi canlandıracak çeşitli teşvik paketleri uygulamaya koyduğunu, küresel ölçekte parasal ve mali teşvik programlarının devreye alındığını, bu önlemlerle 2009 ikinci yarısından itibaren dünya ekonomisinin toparlanma sürecine girdiğini, 2010 yılında da dünya ekonomisinde iyileşme eğiliminin devam edeceğini anlattı.

2009'un hem Türkiye hem de dünya ekonomileri için kriz yılı olduğunu, Türkiye'de iç ve dış talepte yaşanan daralmanın büyüme oranları açısından belirleyici olduğunu kaydeden Aclan Acar, ''Türkiye, 2001 yılında yaşamış olduğu finansal kriz, sonrasında oluşturduğu güçlü bankacılık sistemi ve düşük hane halkı borçluluk oranının etkisi ile 2009 krizine diğer dünya ülkelerine göre daha sağlam girmiştir. Türkiye, 2009 krizini iyi ve etkin bir şekilde yönetmiştir'' dedi.
2010 yılında Türkiye ekonomisinde kademeli toparlanmanın yaşanmaya başladığını, bunun sonuçlarını özel tüketim harcamalarında ve sanayi istihdamında yaşanan artışla görebildiklerini belirten Acar, dünya ekonomilerinin 2009'da sektöre sağladıkları teşviklerde otomotivin lüks değil ihtiyaç olduğu gerçeğinden hareket edildiğini vurguladı.
Sektör şirketlerinin de bu nedenlerle artık çok daha rekabetçi olduğunu dile getiren Acar, şunları söyledi:

''Artık dünyada otomotiv sahiplik oranı önemli bir sosyo-ekonomik göstergedir. Hem kişi başına düşen yaşam kalitesinin hem de alım gücünün yansıması olarak kabul edilmektedir. Biz, yakın zamanda Türkiye'de de bu seviyelere geleceğimize inanıyoruz. Türk otomotiv pazarının ciddi bir potansiyeli bulunuyor.
Bunu hem üretimle yakalanan ihracat fazlasından hem de Türkiye?nin kaliteli, nitelikli iş gücü kaynağı haline gelmesinden anlıyoruz. Türkiye?nin bu potansiyeli ne kadar erken açığa çıkarsa Türkiye ekonomisi için o kadar güçlü bir ivme yaratılır.''

İSVİÇRE'DE BİRİNCİLİK

Acar, Doğuş Otomotiv Grubu olarak otomotiv değer zincirinin her halkasında entegre hizmet sunduklarını ifade ederek, Doğuş Otomotiv'in eşsiz bir yapısı olduğunu, kendilerinin otomotivle ilgili her tür hizmeti sunduklarını ve bunu entegre bir şekilde yaptıklarını anlattı.

Doğuş Otomotiv Grubu olarak, distribütörlük, perakende, ikinci el, finans, filo kiralama, üretim, satış sonrası hizmetler ve araç muayene hizmetindeki ortaklıkları ile birlikte bakıldığında 2009 yılında 3 milyar liradan fazla iş hacmi yarattıklarını söyleyen Acar, bu konuda sahip oldukları eşsiz yapı ve katma değerli hizmet kabiliyeti nedeni ile artık yurt dışına hizmet ihraç etiklerini kaydetti.

Acar, ''Lozan'da bulunan D'Auto Suisse ile biz bu adımı attık. Dünyaca ünlü bir Alman markasını, İsviçre'de satan Türk şirketi olmaktan gurur duyuyoruz. İsviçre'de ocak ayı Porsche satışlarında birinciliğe oturduk'' dedi.

Banka dışı sektörler itibariyle Doğuş Otomotiv'in, grubun gerek ciro, gerekse karlılık açısından birinci sırada yer aldığını ifade eden Acar, grubun inşaat şirketinin proje bazlı faaliyetlerde bazen öne geçtiğini anlattı.

Aclan Acar, ''2010 ve 2011 yılları için şu anda planladığımız bir uluslararası yatırım yok'' dedi.
Doğuş Otomotiv Finans ve Mali İşler Genel Müdürü (CFO) Berk Çağdaş da 2009 yılında satış pazarlama giderlerinde yüzde 28'lik, genel yönetim giderlerinde yüzde 9'luk, finansman giderlerinde de yüzde 67'lik tasarruf sağladıklarını anlattı.

Çağdaş, 2009 yılında yaptıkları iyileştirmelerle faaliyet karlılıkları baz alınarak 27 bin adet satışla başa baş gelecek bir yapı kurduklarını kaydetti.