Doğumu ebeler mi yapar doktorlar mı?
Abone olProf. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin, “Kadın doğum uzmanı olan bir doktor hiçbir zaman 12-18 saat bir doğumun başında bekleyemez. Ama bir ebe bunu yapabiliyor. Doktorlar burada ancak danışman görevinde olmalı. Hastaya birebir destek veren ebe olmalı” dedi.
Geçtiğimiz günlerde normal doğumu teşvik etmek için çeşitli
çalışmalar yapacaklarını ifade eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca,
bu konuda en önemli adımın ebeler yetiştirmek ve her gebeye bir ebe
temin edebilmek olduğunu ifade etti.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin, doğum sırasında ebelerin üstlendiği rolün çok önemli olduğunu vurguladı.
“HEDEFİMİZ EBE SAYISINI ARTTIRMAK”
Bu
durumun ülkemizde ve dünyada sezaryen doğumların artmasına
sebebiyet verdiğini ifade edenProf. Dr. Moraloğlu Tekin, “Çünkü
ebeler çok sabırlıydı, anneyle birlikte doğum anına kadar vakit
geçirirdi. Ama doğumlarda bile rolleri çok azaltılınca farklı
alanlarda istihdam edilmeye başlandılar. Bu da hastanelerdeki ebe
sayısının azalmasına sebebiyet verdi. Şimdi ise ebelerimizi tekrar
doğum ortamlarına çekmeye, yine hastane ortamlarında istihdam
edebilmeye çalışıyoruz. Şu anki ebe sayımız bunun için yeterli
değil ama pek çok ebelik bölümü açıldı. Bundan sonraki hedefimiz
ebe sayısını arttırarak onlara eski aktif görevlerini iade etmek
olmalı” diye konuştu.
DOĞUM SANCILARI İÇİN JAKUZİ
Hamilelerin
birçok imkandan faydalanmak istediğinin de altını çizen Prof. Dr.
Moraloğlu Tekin, “Mümkünse pek çok alternatifin sunulduğu
merkezler, mahremiyetin sağlandığı tek kişilik odalar isteniyor.
Bizim hastanemizde buna yönelik olarak suda doğum merkezlerimiz
var. 4 tane ünite açtık. Anne adayı ağrılarının en aktif olduğu
dönemde odasındaki jakuziye girerek rahatlayabiliyor. Çıkıp özgürce
hareket edebiliyor, yatağa bağımlı kalmıyor. Ama yanlarında da hep
bir ebe oluyor” diye konuştu.
“SEZARYEN BİR AMELİYATTIR, DOĞUM ŞEKLİ
DEĞİL”
Sezaryen doğum hakkında da bilgi veren ve hiç
ağrı çekmeden, günü ve saati belli olarak gerçekleşen doğumlarda
annede ve bebekte salgılanması gereken stres hormonları
salgılanmadığı için doğumdan sonra bebekte bir takım yan etkilerin
oluşabildiğini kaydeden Prof. Dr. Moraloğlu Tekin, konuşmasına
şöyle devam etti:
“Alerjide artışa, astıma, kronik hastalıklara, ileriki yaşlarda
obeziteye, şeker hastalığına hatta kansere yol açabiliyor. Genetik
değişikliklere de sebebiyet veriyor. Bugün sezaryenle doğuran bir
annenin bilin ki torunu da sezaryenle doğum yapabiliyor. Bu
bilgiler bütün dünya çapında birikmeye başlamasıyla birlikte bu
konuda ayrıca çalışmalar gerçekleştiriliyor. Sezaryen ancak çok
acil durumlarda, annenin ve bebeğin hayatının tehlikede olduğu
durumlarda hayat kurtarıcı bir operasyondur. Ama bir doğum şekli
değildir. Anne bir ameliyat olmuş oluyor ve erken taburcu olma
şansı kalmıyor. En az 48 saat hastanede olması gerekiyor. Sütü
gelmiyor, emzirme gecikiyor dolayısıyla anne bebek bağlanması geç
oluyor.”
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), anne ve bebek açısından riskin en az olduğu olması gereken sezaryen oranını yüzde 15-19 arasında olarak açıkladı” diyen Prof. Dr. Moraloğlu Tekin, “Bu oranın ne altı ne de üstü güvenli değil. Mesela sezaryen doğum oranları Amerika’da yüzde 33, İtalya’da yüzde 43. Türkiye ise bu yıl yüzde 55 civarında bir sezaryen oranı ile birinci sırada yer aldı” ifadelerini kullandı.
DOĞUM KORKUSU YÜZÜNDEN SEZARYENİ TERCİH
EDİYORLAR
Anneye gebe kaldığı günden itibaren eğitim
vermenin de çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Moraloğlu
Tekin, “Bakanlığımız ile birlikte birçok hastanede gebe okulu
açıldı. Bizim hastanemizde de var. Burada normal doğumu,
faydalarını, bebek için önemini, sezaryenin nasıl bir ameliyat
olduğunu anlatıyoruz. Doğum ortamını önceden görüyorlar. Orada
tanıştıkları ebeler doğuma geldiğinde kendilerini güvende
hissediyorlar. Doğum anı ve ağrısı hakkında bilgi veriyoruz çünkü
doğum korkusu yüzünden sezaryen olan çok fazla insan var.
Amacımız anne adaylarını bundan kurtarmak” dedi.