Doğum kontrol devrimi
Abone ol1960 yılında piyasaya çıkan doğum kontrol hapları, kadınların yaşamında değişim getirdi.
1960 yılında piyasaya çıkan doğum kontrol hapları, kadınların yaşamında değişim getirdi. İstenmeyen doğumların önüne geçilmesi sayesinde kadınların özgürlükleri güçlendi. Doğum kontrol devrimi toplumları da değiştirdi.
50 yıl önce, ABD'de ruhsat alan bir ilaç önce ülkede daha sonra da dünyadaki kadınların hayatını önemli ölçüde değiştirdi. Söz konusu bu hap çok küçük olsa da kadınlara geleceklerini kontrol altına alma şansı tanıdığı için son derece güçlü sayılıyor. 50 yıl önce kadınların hayatına giren bu ilaç, doğum kontrol hapı.
Doğum kontrol haplarının ortaya çıkışı ABD’de ve daha sonra da Avrupa’da aile planlamasının önemli bir dönüm noktası oldu. Ancak haplar zamanla aile planlamasının kritik bir konu olduğu gelişmiş ülkelerde kalıcı etkilere yol açtı. Fakat doğum kontrol devrimi, çoğu kişiye hâlâ ulaşmadı.
Gelişmekte olan ülkelerde doğum oranları düştü. Hatta Almanya gibi bazı ülkelerde ölümler doğumları geçti. Öte yandan en az gelişmiş 49 ülkenin nüfus artış hızı hâlâ dengelenemedi. McClatchy haber ajansına göre, Afrika’da durum çok daha farklı. Gelecek 40 yıl içinde Afrika nüfusunun iki katına çıkması bekleniyor. Sahra altı bölgelerde kadın başına düşen çocuk sayısı 5,3. Nijer'de hamilelikle bağlantılı ölüm oranı 7’de 1 iken, bu oran İsveç’te 17 bin’de 1.
BM, doğum kontrol yöntemleri sayesinde, her yıl neredeyse üç milyon çocuğun ölümden kurtarıldığını kaydediyor. Korunmanın yoksulluğu azalttığı, nüfus artışını yavaşlattığı ve çevre üzerindeki baskıyı frenlediği belirtiliyor. 1960 yılında evli kadınların yüzde 10’undan daha azı doğum kontrol yöntemlerini kullanıyordu. 2000 yılına gelindiğinde bu oran 60 puan arttı. En popüler yöntem ise doğum kontrol hapları.
Erkek egemen toplumlarda kadın olmak
Ancak kalkınmakta olan çoğu ülkede kadınlar bu hapları kullanamıyor. Alman Dünya Nüfusu Vakfı'ndan Ute Stahlmeister, erkek egemen toplumlarda, doğum kontrol haplarının hoş karşılanmadığını ifade ediyor. Eşleri çok fazla çocuk doğurmayan erkeklerin zayıf görünmekten çekindiklerini ve aile içindeki güçlü pozisyonlarını kaybetmekten korktuklarını söyleyen Stahlmeister, doğum kontrol haplarının bu durumdaki kadınlar için en iyi tercih olduğunu belirtiyor.
Stahlmeister, "Doğum kontrol hapları, kesinlikle bir kadının eşine söylemeden kullanabileceği bir yöntem. Kadınlar bunu gizlice kullanabilir ve eşinin de bundan haberi olmaz. Bir diğer avantajı da doğum kontrol haplarının en güvenli doğum kontrol yöntemleri arasında yer alması" diyor.
Haplar konusunda yanlış bilgi
Tabii bazı riskler de söz konusu. Ancak bu riskler, doğum kontrol hapı kullanmaktan ziyade bilgi eksikliğinden ya da yetersiz aydınlatmadan kaynaklanıyor.
Ute Stahlmeister, "Doğum kontrol haplarının kullanımı prezervatif kadar kolay değil çünkü hapı düzenli olarak her gün almak zorunda olduğunuzu bilmeniz gerekiyor. Çoğu kadın, doğru olmadığı halde, hapların yan etkisi olduğuna ve sağlık riski taşıdığına inanıyor. Doğum kontrol hapı kullanmayan yüzde 25 ile yüzde 50 arasındaki kesim, yan etkilerle ilgili yanlış inanışlar nedeniyle hapları tercih etmiyor" bilgisini veriyor.
Bazıları için haplara ulaşmak sorun
“Planned Parenthood” adlı organizasyonun eski direktörü Ingar Brueggemann ise sosyal tabuların yanı sıra kalkınmakta olan ülkelerdeki çoğu kadının doğum kontrol hapına ulaşmasının mümkün olmadığını söylüyor. Uzak kırsal bölgelerde genellikle eczane ya da klinik bulunmuyor. Bu hapların ucuz olmadığı da malûm.
Brueggemann, "Doğum kontrol haplarının Batı’daki 50 yılını özgürlük, kalkınmakta olan ülkelerdeki 50 yılını ise bir başarısızlık addediyorum" değerlendirmesini yapıyor.
DEUTSCHE WELLE