Lice'de yaşananlar tam da "barış"ı dinamitlemek için hazırlanmış
en iyi tezgah! Gezi'nin ikinci versiyonu da
diyebiliriz...
Bakın, Doğu ve Güneydoğu'yu iyi bilirim. Yöre insanı
uzatılan eli tutar, geri çevirmez. Doğu ve Güneydoğu kadını ön
saflarda slogan atmaz, Lice'deki o kadın gibi çığlık
atmaz. Doğu ve Güneydoğu kadını bilmez bunları. Üç tane
politikacının adını da bilmez.
Dikkat edin!
Lice'deki olayların başlangıcında, çığlık atan bir kadın baş
rolde.
Kürtçe şakırdıyor!
- Karakol istemiyoruz, yolumuz yok, suyumuz yok, elektriğimiz yok,
kanalizasyonumuz yok...
- Çımma çedikin, bıra çenekin, em naxazin!
***
O kadın bu kadar şeyi bilmez!
"Kanalizasyon" kelimesini telaffuz edemez!
Karakolların yapımına karışmaz!
Birileri kağıt bile tutuşturmamış o kadının eline..
Kulağına fısıldamış sürekli. Kulağına söylemiş her
şeyi. "Böyle bağıracaksın!" demiş,
"şunları söyleyeceksin" diye tekrar ettirmiş.. O
kadın da Lice eylemleri öncesi çıktı meydana,
ezberlediklerini makinalı tüfek gibi peşpeşe
sıraladı.
Ve toplu zılgıt sonrası, yaşanan ağıt!
Bir ölü...
Onca yaralı....
Ben size bir şey söyleyeyim mi, o kadının psikolojini sittin sene
kimse düzeltemez. Vicdan azabından kahroluyordur. Niye ön safta
oldum diye kahrediyordur. Ölen kişinin son çırpınışlarla
kurtarılma çabaları, hiçbir zaman o kadının gözünün önünden
gitmeyecek!
***
"Barış"a yazık olmasın diye bunları yazıyorum!
"Çözüm süreci" yara almasın diye oynanan oyunu görün istiyorum.
Gezi'nin ilk anını hepimiz sahiplendik.
Arkası gelmedi, türlü türlü oyunlar sahnelendi, sahneleniyor.
Gezi, akıl sağlığını yitiren bikinili hatunlara, gaylara,
lezbiyenlere bırakıldı. Onlar burada eğlenirken, Gezi'yi
karıştıranlar şimdi Lice'de, Tunceli'de veya Güneydoğu'nun bir
başka ilinde.
Bu oyun yeni başlıyor...
Dahası var!
Üniversiteler açılacak daha...
Seçime kadar durmak yok yola devam...
Bize düşen, oyuna gelmemek...
Bize düşen kardeşlik türkülerini daha çok bestelemek...
Bize düşen, kenetlenmek...
Bize düşen, bir olmak...
Bize düşen, birlik olmak...