Doğru imza nasıl atılmalı?
Abone olTürkiye'de en sık rastlanan sahtecilik türlerinin başında imza sahteciliği geliyor. Peki imza sahteciliğinden nasıl korunmalıyız? Doğru imza atmanın kuralları neler?
Türkiye’de imza sahteciliğinin en sık rastlanan sahtecilik
türlerinden biri olduğuna dikkat çeken uzmanlar, usulüne uygun
atılmamış basit yapıdaki imzaların, sahteciliğe zemin hazırladığını
ve bu işi kolaylaştırdığını belirtiyor. Türkiye Emekli Emniyet
Müdürleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından
çıkarılan Çağın Polisi Dergisi’nin 2006 yılı Ocak sayısında
Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürü Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı
Dursun Kerimoğlu’nun, "İmza nedir? Nasıl atılmalıdır?" konulu
makalesine yer verildi. İmzanın, "altına yazıldığı metnin
onandığına ya da benimsendiğine işaret sayılan, bir kimsenin kendi
eliyle ve her vakit aynı biçimde yazageldiği adı" şeklinde
tanımlandığı makalede, insan hayatında önemli yeri olan imzayla
kişinin borç ve yükümlülük altına girdiği, iradesini beyan ettiği
ve düşüncelerini açıkladığı kaydedildi. Yasalara bakıldığında
imzanın ne şekilde atılacağı hususunda kesin hüküm bulunmadığının
kaydedildiği makalede, "İmza yazılarak atılmalıdır. İmzada
yazılması gereken ise önad ile soyadıdır. Bu, önadın baş harfi,
soyadın tamamı yazılmak suretiyle de olabilir" denildi. DOĞRU İMZA
NASIL OLMALIDIR? Makalede, doğru imza atılmasıyla ilgili şu
önerilerde bulunuldu: "Harf karakterleri içerecek şekilde yazı
niteliğinde atılan imzalar daha çok kişisel karakteristik
özellikler ihtiva ederler. Daha çok kişisel karakteristik
özellikler ihtiva eden imzalar da o kadar güvenceli olur. Çünkü,
sahtelik veya aidiyet tespiti incelemelerinde çok daha sağlıklı
sonuçlar elde edilir. Ayrıca yazı niteliğinde olan imzaya
bakıldığında, kime ait olduğunu anlayabilirsiniz. Oysa, birkaç
çizgi çizilerek atılan imzayı, eğer daha önce o imza ile tanış
değilseniz kime ait olduğunu da anlayamazsınız." Makalede, imzanın
her zaman aynı biçimde atılması ve belgeden belgeye, zamandan
zamana değişmemesi gerektiğinin kaydedildi. ATATÜRK’ÜN İMZASI UYGUN
BİR ÖRNEK Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasının söz konusu
kriterlere uygun bir örnek olduğunun belirtildiği makale, şöyle
devam ediyor: "Dünya ülkelerinin büyük çoğunluğunda imzanın ön ve
soyadın birlikte veya bunlardan en az birinin yazılması suretiyle
atılması kabul görmektedir. Maalesef ülkemizde insanlarımızın
genelde basit yapıda birkaç el hareketi ve karalama ile imza
attıkları ve bunun kabul gördüğü gerçektir. Ancak, usulüne uygun
atılmamış basit yapıdaki imzalar, imza sahteciliğine zemin
hazırlamakta ve imza sahteciliğini kolaylaştırmaktadır. Bu tür
imzaların sahteliğinin veya kime ait olduğunun tespitinde sorunlar
yaşanmaktadır. Kötü niyetli kişiler, yasalarımızda imzanın nasıl
atılacağı hakkında bağlayıcı hükümler olmamasından yararlanarak,
istediği şekilde ve sayıda imza üretebilmektedirler. Bu durum ise
pek çok insanımızın mağduriyetine neden olabilmektedir." "İMZANIN
NASIL ATILACAĞI YASAL KURALA BAĞLANMALI" Türkiye’de imza
sahteciliğinin en sık rastlanan sahtecilik türlerinden olduğu
vurgulanan makalede, şu ifadelere yer verildi: "Bunun nedeni
imzanın belli kurallara bağlanmamasıdır. Her türlü şekil ve
çizgilerin imza olarak kabul edildiği ülkemizde, imza
sahteciliğinin gelecekte de sahtecilik olaylarının temelini
oluşturacağı kaçınılmaz gerçektir. Bu nedenle, ülkemizde imzanın ne
şekilde atılacağı hususu yasal kurala bağlanmalı ve disipline
edilmelidir. Buna yardımcı olunması açısından en azından
çocuklarımıza imzasını adını ve soyadını yazarak ve bunu biraz da
süsleyerek atması gerektiğini öğütleyebiliriz. Böylece, imzayı atan
kişiye ait karakteristik özellikleri içerecek imza oluşmaya
başlayacak ve zaman içerisinde olgunlaşarak kişisel karakteristik
yapı kazanacaktır."