Doğru adres psikolog mu, psikiyatrist mi?
Abone olDepresyona mı girdiniz? Tanı ve tedavi için gitmeniz gereken doğru adres psikiyatrist mi, psikolog mu olmalı?
Türkiye Psikiyatri Derneği, ruhsal sorunlarla ilgili her
türlü teşhisin konulması, tedavi planlaması, uygun görülen
psikoterapinin uygulanmasının tamamen psikiyatri uzmanlarının
sorumluluğu ve yetkisinde olduğunu belirtirken, Türk Psikologlar
Derneği bunun, mevcut yasadaki bir boşluktan kaynaklandığını ifade
ediyor.
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa,
yaptığı açıklamada, Türkiye’de "psikolog" ile
"psikiyatrist" kavramlarının aynı anlamda
kullanıldığını ancak ikisinin eğitimlerinin farklı olduğunu
söyledi.
Ruh sağlığı hizmetinin, psikiyatri hekimi, pratisyen hekim/aile
hekimi, psikolog/klinik psikolog, psikiyatri hemşiresi, sosyal
hizmet uzmanı ve danışmanları kapsayacak şekilde bir ekip çalışması
içerisinde yürütüldüğünü vurgulayan Yeşilbursa, psikiyatri
uzmanının, ruhsal rahatsızlıkların tanınması, önlenmesi, tedavi
edilmesi ve rehabilitasyonunda çalışan tıp fakültesi mezunu ve 4
yıllık psikiyatri ihtisasını tamamladığını belirtti.
Hastaya uygulanacak tedavinin planlanması ve yürütülen tedavinin
değerlendirilmesinin tamamıyla psikiyatri hekiminin sorumluluğunda
olduğunu ifade eden Yeşilbursa, "Ruhsal sorunlarla ilgili
her türlü teşhisi koymak, tedaviyi planlamak, ilaç ve diğer tedavi
yöntemlerinin yanı sıra, uygun görülen psikoterapiyi uygulamak da
tamamen psikiyatri uzmanlarının sorumluluğu ve yetkisi içinde yer
alıyor. Başka hiçbir meslek grubunun, bu uygulamaları bağımsız
olarak yapma yetkisi bulunmuyor. Yasalar ile bu yetki sadece
psikiyatri hekimlerine veriliyor" dedi.
Yeşilbursa’nın verdiği bilgiye göre, ruhsal yakınmalarda sıklıkla
başvurulan pratisyen hekimler ise birinci basamak hekimi olarak,
ruhsal durum değerlendirmesinin başlangıç aşamalarını yerine
getirebiliyor, gerektiğinde antidepresan gibi ilaçları reçete
edebiliyor, uygun görürse danışmanlık ve daha ileri tedaviler için
psikiyatri hekimine sevk yapabiliyor.
Psikolog/Klinik Psikologlar da Fen-Edebiyat fakültelerinde sosyal
bilimlerin bir dalı olan psikoloji bölümünden 4 yıllık eğitimin
ardından mezun olanlardan oluşuyor ve "psikolog" olarak
tanımlanıyor. Psikologlar, lisans eğitimleri üzerine klinik
psikoloji konusunda yüksek lisans yaptıkları takdirde klinik
psikolog olabiliyor.
"Psikologlar, olağan koşullarda psikiyatri hekimi ile
birlikte çalışabiliyor, gerekli psikometrik testleri hastalara
uygulayabiliyor ve sonuçta psikiyatri hekiminin tanı koymasına ve
tedavi etmesine yardımcı olabiliyor. Psikologların tek başlarına
tanı koyma ve tedavi etme yetkisi bulunmuyor. Ancak klinik
psikologlar, özel eğitimlerden geçerek belirli terapi yöntemleri
konusunda yetkinlik kazandıklarında, psikiyatri hekimi
sorumluluğunda, onun önerisi ve yönlendirmesiyle psikoterapi
yapabiliyor. Klinik psikologlar da psikologlar gibi tanı koyamıyor
ve ilaç tedavisi öneremiyor."
"YAŞAM KOÇU, RUH SAĞLIĞI EKİBİ İÇERİSİNDE YER
ALMAMAKTADIR"
Birinci basamak sağlık kuruluşlarında ve psikiyatri birimlerinde
çalışan psikiyatri hemşireleri, danışmanlık verme, rehabilitasyon
çalışmaları, tavsiyelerde bulunma, ruh sağlığının uzun dönemli
korunmasında destek verme ve hekimin önerdiği medikal tedavileri
uygulama görevlerini yerine getiriyor.
Sosyal hizmet uzmanları da hastalara sosyal yaşamın
düzenlenmesi, özlük hakları, barınma, gündelik yaşam, eğitim
alanlarında destek oluyor. Kişilere yaşam sorunlarıyla daha iyi
başa çıkmalarını sağlamaları için danışmanlık yapan meslek
grubundaki kişiler de birinci basamak sağlık kuruluşlarında aile
hekimi, psikiyatri birimlerinde psikiyatrist denetiminde
çalışıyor. Bunların dışında kalan "Yaşam Koçu" gibi
alanlarda çalışanlar, ruh sağlığı ekibi içerisinde yer almıyor.
Depresyon, kaygı bozukluğu, panik bozukluk, yaygın anksiyete
bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal fobi, travma sonrası
stres bozukluğu, manik depresif bozukluk, bipolar bozukluk,
şizofreni, alkol-madde bağımlılığı, cinsel işlev bozuklukları,
kişilik bozuklukları, yeme bozuklukları, histeri-konversiyon,
hipokondriazis, tikler, yaşlılık psikiyatrisi-demans (bunama), uzun
süren yas, dürtü kontrol bozuklukları psikiyatrinin ilgi alanları
arasında yer alıyor.
Çocuk ve Ergen Psikiyatri ise çocukluk ve ergenlik döneminde
görülen psikiyatrik hastalıklar ve ruhsal değerlendirme ve
tedaviler ile ilgileniyor, dikkat eksikliği hiperaktivite
bozukluğu, altını ıslatma, çocukluk çağı ruhsal sorunları, ergenlik
sorunları, ergenlik dönemi ruhsal sorunları, yaygın gelişimsel
bozukluklar gibi alanlara bakıyor.
"YASAL BOŞLUKTAN KAYNAKLANMAKTADIR"
Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr.
Gonca Soygüt de psikologların yetki konusu ile ilgili, "Bu,
1928 tarihli ve 1219 sayılı Tebabet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı
İcrasına Dair Kanun’dur. Kanunun çıkarıldığı dönemde, psikologluk
mesleğinin dünyada tam olarak bilinmiyor olduğu ve aynı dönemde
ülkemizde psikolog yetiştiren bir bölüm bulunmadığı dikkatten
kaçırılmamalıdır" dedi.
Türkiye’de tıp dışında sağlık meslek gruplarının yasal bir
tanımlaması bulunmadığını ifade eden Soygüt, "Psikologların
tek başlarına tanı koyma ve tedavi etme yetkisi ile ilgili
sınırlılıklar, 1928 tarihli yasaların bağlayıcılığı ile ilgilidir.
Yasaların ’tüm yetkiyi psikiyatri hekimlerine verdiği’ yönündeki
görüş, henüz psikoloji mesleğinin yasalarla tanımlanmamış olmasıyla
ilgili yasal boşluktan kaynaklanmaktadır. Ayrıca, 1920’lerin
psikiyatri ve psikolojiye bakış açısını yansıtmaktadır"
diye konuştu.
Soygüt, psikoloji biliminin ve mesleğinin gelişmiş olduğu
ülkelerdeki yasal düzenlemelerde psikologların, Psikolojik
Değerlendirme ve Psikoterapi uygulamalarını yürütme yetkisine sahip
olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Meslek Yasamız, AB’ye uyum süreci doğrultusunda, sağlık
mesleklerinin içinde yer aldığı bir çerçeve yasa ile
tanımlanacaktır. Psikoloji bilimi ve mesleğinin gelişmiş olduğu
ülkelerdeki yasal düzenlemelerde psikoloji tamamen bağımsız bir
meslek olarak kabul edilir. Psikolojik hizmetler, ekip çalışması
anlayışı ile yürütülür.
Klinik psikologlar, kesinlikle ilaç tedavisi yürütmez, asla
tıbbi müdahalede bulunmazlar ancak psikoterapi eğitimi almış
psikologlar, psikoterapi uygulamalarını yürütebilir.
Ayrıca, psikoterapi hizmeti verilen hastalarda ilaç tedavisi
gereken bir durum ortaya çıktığında, ilgili vakayı bir
psikiyatriste havale ederler veya gereken durumlarda psikiyatristle
iş birliği içinde ilacın yanı sıra psikoterapi uygulamaları
yürütmek üzere görev alır. Türkiye’de ve dünya genelinde,
psikologlar ilaç tedavisi uygulamaz."