Doğan'ın gözü Sabah ve atv'de mi
Abone olSabah yazarı Yavuz Semerci, Doğan Grubu'nun Sabah ve atv'yi elde etme iştahının yeniden kabardığını iddia etti. Semerci, iddiasını bakın hangi gelişmelere dayandırdı.
Semerci, iki yıl önce yaşanan bir olayı dile getirdiği yazısında, Hürriyet yazarlarının bu konudaki yazılarına da dikkat çekti. İşte Semerci'nin yazısı Artık zamanı geldi İki buçuk yıl önceydi. Bilgin Grubu'na ait Sabah'ın yazıişleri kadrosu, önemli yazarları ve pek çok muhabiri Vatan'a gidiyordu. Sağolsunlar beni ve ekonomi servisini de yeni gazeteye çağırmışlardı. Çok sevdiğim ve Vatan'ın halihazırda temel direği olan bir yönetici o gün bana aynen şunu söylüyordu: "Sevgili Yavuz, sen ekonomi müdürüsün. Konuyu herkesten daha yakın takip ediyorsun. Sabah batıyor. Kurtulması artık mümkün değil. Eki- bini de ikna et, buraya gelin." Onlarca gazeteci, yıllarca çalıştığı gazeteden kopuyordu. Hem de kıdem tazminatlarını geride bırakarak. Gerçekten tablo şuydu: Sabah batıyor, Vatan ise Aydın Doğan'ın gücüyle kuruluyordu. Peki neden Sabah'ta kaldım? Bugünleri mi görmüştüm? Sezgisel düzeyde belki. Ama rakamlar, gelişmeler Sabah'ta kalan ve pek çoğu Vatan'a çağrılmamış herkesin (gazeteci, muhasebeci, matbaa işçisi, güvenlik elemanları ve diğerleri) işsiz kalabileceğini gösteriyordu. Büyük bir risk almıştık. Hemen her gün kapımızın önünde defterdarlığın gönderdiği bir kamyon olurdu. Kapıya dayanan haciz memurları bulabildikleri bilgisayar, masa ne varsa al- maya gelirdi. Ödenemeyen vergi borçları bir yana, BDDK, reklam ajanslarının Sabah'a yapacakları ödemelere de el koymaya başlamıştı. Böylesine sıkışmışlık içinde Ciner Grubu bizleri ikna etti. Ve devletin ilgili her kademesinin bilgisi ve onayıyla borçları ödeyen yeni bir yapı kuruldu. İşlerin yoluna girdiği, Sabah'ın adına ve geçmişine yakışır bir büyüklüğe kavuştuğu bugünlerde yeni bir türbülans ile karşı karşıyayız. Bir çalışan olarak kafam karıştı. Kafamın karışıklığı Hürriyet yazarı Fatih Altaylı'nın yazılarından dolayı değil. Altaylı'nın pozisyonu çok açık. Karışıklık yaratan, ciddiyeti ile tanıdığım Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk'ün söyledikleriydi. Önce, dün Hürriyet'te yayınlanan Altaylı ile Ertürk arasında geçen şu diyalogu aktarmalıyım. Altaylı soruyor: Bu yıl Sabah ve atv için ne kadar kira aldınız? Ertürk gülerek şu yanıtı veriyor: Yaklaşık 2 milyon dolar. "Peki kiralanan malın değeri sizce ne kadar" diye devam ediyor Altaylı. Ertürk de "Siz daha iyi bilirsiniz" diyor. Bunun üzerine Altaylı "Biliyordum. Çünkü 550 milyon dolara müşteri hazırdı" yorumunu yapıyor. Ardından "Peki ne olacak" sorusuna Ertürk, "15 gün içinde her şey belli olur. Gereken neyse yapılır" diyerek Altaylı'nın yüreğine su serpiyor! Bu diyalog, Sabah ve atv'nin üzerine yeni bir spekülasyon dalgasının başlayacağını ve ne yazık ki, TMSF Başkanı'nın da buna alet edilmek istendiğini gösteriyor. Anlıyorum ki, Doğan Grubu'nun Sabah ve atv'yi elde etme iştahı yeniden kabardı. Öyle ise tartışmanın tam zamanı. "Kim ne istiyor, kim ne veriyor?" Bunu anlama, deşifre etme zamanı. Bu tartışmanın içindeyim. Çünkü, Sabah'ı Sabah yapan 2.850 kişiden biriyim. Evet Turgay Ciner parasal olarak bu grubu var etti. Ama bizler içini doldurduk ve nereden geldiğimizi de iyi biliyoruz. Müsaadenizle birkaç gün, bu köşeden Doğan-TMSF-Ciner Grubu ve Bilgin Grubu'na odaklı açıklama ve yorumlara yer vereceğim. Dün TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile uzun bir telefon konuşması yaptım. Kuşkularımda haklı çıktım. Sözleri çarpıtılmıştı. Kendisiyle yapılan görüşmenin detaylarını yarından itibaren sizinle payla- şacağım. Bununla yetinmeyeceğim el- bette. Dinç Bilgin'e de, TMSF ile yapılan lisans sözleşmesini imzalayanlara da soracağım ve aldığım yanıtları sizinle paylaşacağım. Gerçekleri herkes öğrenecek. Yazı: Yavuz Semerci Kaynak: Sabah Gazetesi