Doğan'ın bahsettiği o iki komutan
Abone olÇetin Doğan, 'Seminerde onlar da vardı' diyerek muvazzaf bir orgeneral ile bir korgenerali işaret etti. Peki kim bu komutanlar?
Emekli Org. Çetin Doğan mektubunda Plan Semineri’ne,
Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri’ni temsilen
iki ayrı heyetin katıldığını ve bu heyetlerin başındaki
komutanların, birinin Orgeneral, diğerinin de Korgeneral olarak
halen görevde olduğunu ilk defa açıkladı. Vatan, bu komutanların
Orgeneral Kalyoncu ve Korgeneral Özkılıç olduğunu ortaya
çıkarttı.
Doğan, mektubunda seminerdeki Jenerik Senaryosu ve Cereyan Tarzı
Planı’nın üst komutanlardan gizlendiği iddiasını da kesin bir dille
yalanladı: “Plan Seminerine Genelkurmay Başkanlığı’ndan ve Kara
Kuvvetleri Komutanlığı’ndan generallerin başkanlık ettiği heyetler
gözlemci olarak katılmıştır. 05-07 Mart 2003 tarihinde icra edilen
Ordu Plan Seminerine Gnkur. Heyet Bşk. olarak katılan General bugün
Orgeneral rütbesi ile aktif görevde bulunmaktadır. Aynı şekilde,
K.K.K.ğının gönderdiği heyetin başındaki generalde bugün Korgenaral
rütbesindedir. Sorgulanmam sırasında Ordu Plan Seminerine katılan
ve bugün aktif görevde olduklarını ifade ettiğim Generallerin
kimliklerinin Sayın Savcı tarafından bilindiği de ortaya çıkmıştır.
Benim bu kişilerin isimlerini buraya yazmayış nedenim onların da
gereksiz yere tedirgin olmamaları için gösterdiğim hassasiyet
nedeniyledir.
KARA KUVVETLERİ SENARYOYA İTİRAZ ETTİ: 1’ncİ Ordu
Komutanlığı’nın Plan Seminer’inin Jenerik Senaryosu ve Cereyan
Tarzı Planının üst komutanlardan gizlendiği iddia edilmektedir.
Plan Seminerleri üst komutanlıklarca yayınlanan genel direktifin
ana çerçevesinde hazırlanır, detaylar üst komutanlıklarca
belirlenir ve icra edilir. 1’nci Ordu Komutanlığı’nca Egemen
Hareket Planı’nın irdelenmesi için hazırlanan Jenerik Senaryonun
’En yüksek olasılığa sahip, en tehlikeli Senaryo’oluşu nedeniyle
başlangıçta yanlış anlaşılmasından kaynaklandığını gördüğüm bir
nedenle üst makamdan (K.K.K.lığından) bir itiraz mesajının
gönderildiğini anımsıyorum. Bu durumun Üst makamın hatırladığım
kadarıyla sadece Ordu Plan seminerinde, ’Geri Bölge Emniyeti’ ve
’Sıkıyönetim Konuları’nın tartışılacağı konusunda bir sanıya
kapılmalardan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Nitekim, Plan
Seminerinin icrasından çok önce, üst ve ast Komutanlıklara
gönderilen 1. Ordu Plan Semineri Cereyan Tarzı Planına herhangi bir
itiraz gelmemiş, plan semineri de belirtilen Cereyan Tarzı Planın
ana hatlarına tamamen uyularak icra edilmiştir.
‘Sahte belge teknik hata dolu’
DoĞan belgenin sahte olduğunu kanıtlamak isterken çok sayıda teknik
hata yapıldığını öne sürdü. İşte hatalı olduğunu vurguladığı askeri
yazışma kuralları:
ORDUDA PLAN EĞİTİM ŞUBESİ YOK: Balyoz Harekat
Planı gerçekten 1’nci Ordu Karargahında mı hazırlanmıştır? Yoksa bu
plan özel amaçla kurulmuş bir ’Senaryo Üretim Merkezi’nin mi
ürünüdür? Üzerinde ıslak, kuru veya elektronik hiçbir imza
bulunmayan bu uyduruk belgenin gerçek olduğu sanısını yaratmak
için, bu belgeye referans veren bir başka ’sahte
evrak’düzenlenmiştir. Evrakta ” 1nci Ordu K.lığının, ARALIK 2002
tarihli, Hrk:7130-02/Pl. Ve Eğt. S ( ) sayılı ve 1nci Ordu Plan
Semineri “ ibaresi yer almaktadır. Bu imzasız emrin de sahte ve
uydurma olduğu, askeri yazışma kurallarına vakıf herhangi bir kimse
tarafından daha ilk bakışta anlaşılabilir. Sahte evrakta da Şube
Kodu olarak ” Pl. ve Eğt. Ş. “ ibaresi yeralmaktadır. 1’nci ordu
Harekat Başkanlığı kuruluşunda Pl. ve Eğt. Ş. (Plan ve Eğitim
Şubesi) adıyla anılan bir şube bulunmamaktadır. Plan Seminerine
ilişkin bütün yazışmalar Plan ve Harekat Şubesince (Pln. Hrk. Ş.)
hazırlanmıştır. Diğer taraftan Karargah yazışma kuralları uyarınca
Ordu Harekat Başkanlığı birimlerince planlamalara ilişkin
hazırlanan bütün evraklara tarih-sayı kodu ” 1700 “ rakamı ile
başlar. 1’nci Ordu’ya ait yazışmalara sahte evrak dışında ” 1700 “
kodu verilmiştir. Sahte evrakın taşıdığı kod ise ” 7130 “ dur.”
BİR ASKERDEN YARDIM BİLE ALMAMIŞLAR: “Bu hususlar,
uydurma ” Balyoz Planının “ 1’nci Ordu Karargahında
hazırlanmadığını sadece kanıtlamakla kalmayıp, sahte evrakların
belirli merkezlerde üretilme aşamasında kendilerine profesyonel
katkı sağlayabilecek emekli veya muvazzaf bir personel de
bulamadıklarını göstermektedir.”
İSTANBUL SIKIYÖNETİM KOMUTANI YAZILMALIYDI: “Şayet
Hükümet tarafından sıkıyönetim ilan edilmiş ve ’kararname’ile Ordu
Komutanı aynı zamanda Sıkıyönetim Komutanı olarak atanmış ise, bu
ünvanı da (Şehir adı belirtilerek) resmi makam ünvanı ile birlikte
yazılır. 1970’li ve 1980’li yıllardan anımsanacağı gibi, 1nci Ordu
Komutanı aynı zamanda İstanbul Sıkıyönetim komutanı olarak atanmış
idi ve bu dönemlerde yayınlanan emirlerin altına 1nci Ordu ve
İstanbul Sıkıyönetim Komutanı olarak imza açılmıştır. Bu da uydurma
Balyoz Harekat Planını hazırlayanların, Ordu içerisinde değil,
dışarısındaki işbirlikçilerin marifeti olduğunun başka bir
kanıtıdır.”
‘Balyoz değil, Egemen Harekat Planı görüşüldü’
DoĞan, 05-07 Mart 2003 tarihinde icra edilen 1’inci Ordu Plan
Semineri’nde darbe planı yapılmadığını, Egemen Harekat Planı’nın
görüşüldüğünü öne süren Doğan , kanıtlarını ise şöyle sıraladı:
SES KAYDINI BEN İSTEDİM: Plan Seminerinin icrasına
ilişkin Ordu Komutanı olarak yayınladığım bir emirde, seminerde
yapılacak takdim, konuşma ve müzakerelerin tamamının kayda
alınmasını istedim. Savcılığın elinde bulunan ve bazı bölümleri
basına sızdırılan ses bantları emrim üzere kayda alınmış ses
bantlarıdır.
NEDEN İSTEDİM: Seminerin ses kayıtlarının
tutulmasını isteyiş nedenlerim özetle:
* Seminer Sonuç Raporunun doğru olarak hazırlanması ve verdiğim
emirlerin yanlış anlaşılmasının önlenmesi,
* Eğitim amaçlı olarak, seminere katılmayanlara gerektiğinde bilgi
verilmesi,
* Seminer öncesi hiç prova yapılmamış olması nedeniyle, irticalen
yapılan konuşma ve müzakerelerin hangi amaçla yapıldığının tam
olarak anlaşılmasını temin içindir.
CAMİ BOMBALAMA KONUŞULMADI: Seminer ses
kayıtlarının tamamı incelendiğinde, Plan Seminerinde nelerin
görüşüldüğü, kimler tarafından özel takdimler yapıldığı, nelerin
müzakeresinin yapıldığı açıkça görülür. Bu kayıtlardan açıkça
görülecek husus da, Plan Seminerinde, Balyoz, Suga, Oraj, Sakal,
Çarşaf kod adlı, kendi uçağını düşürmek ve Cami bombalamak gibi
inanılmaz hazırlıkları içeren bir darbe planının hiçbir suretle
görüşülmediğidir.
GERÇEK SEMİNERDE NE KONUŞULDU: Seminer için
hazırlanan Jenerik Senaryo’nun özelliği “olasılığı yüksek, en
tehlikeli senaryo” olmasıdır. Senaryo, ülkemizin dışarıdan iki
cepheye angaje olması durumuna dayandırılmıştır.
IRAK’A MÜDAHALE DE VAR: Gerçek jenerik senaryoda
“Türkiye’nin Irak’a müdahalesini gerektiren bir durum” yaratılmış,
bu nedenle 1 nci Ordu Birlikleri’nin bir bölümü Türkiye’nin
Güneydoğu’suna 2nci Ordu Bölgesi’ne kaydırılmıştır. Ülkemizin iki
cephede tehdit altında kalması, Batı’daki komşumuzun da
karasularını 6 milin ötesine çıkarma yolunda bariz adımlar atmaya
başlaması ile ortaya çıkmakta olduğu farz ve kabul edilmiştir.
DARBE KONUŞULMADI: İddia edildiği gibi seminerde
bir darbe planı müzakere edilmiş olsaydı Genel Kurmay Başkanlığı ve
K.K. K’ndan gelen gözlemciler dahil toplam 29 General 162 subayın
katıldığı seminerde buna şahitlik edecek ’gizli tanık’dahil hiç
kimse bulunamamıştır. 05-07 Mart 2003 tarihlerinde Ordu Plan
Semineri maskesi altında herhangi bir toplantı yapılmamıştır.
(Vatan)