Doğan'ı, Batur'un kitabı çok etkiledi
Abone olYalçın Doğan, Gazeteci Nur Batur'un piyasaya çıkardığı 'Yürekten Gülerekten Yürüdüm' adlı kitaptan övgüyle bahsediyor. Doğan, kitapta geçen şu cümleye takılıyor..
Hürrriyet yazarlarından Yalçın Doğan, Nur Batur'un yeni
çıkardığı 'Yürekten Gülerekten Yürüdüm' adlı kitabı okumaktan
anlaşılan çok keyif almış. Doğan, bu kitaptan övgüyle bahsediyor.
Doğan, kitabın içeriğinden bahsederken "Demokrasi intikam almaz"
cümlesiyle adeta kendinden geçtiğini gizleyemiyor...Doğan, kitap
hakkındaki duygu ve düşüncelerini şöyle sıralıyor:
Bu cümleyi okuduğumda, uzun süre dalıp gidiyorum. Kitabın geri
kalan bölümlerini ise, yine gerilimi yüksek bir polisiye roman
gibi, içerek okuyorum.
Değerli meslektaşım, sevgili arkadaşım Nur Batur, son yıllarda
gazetecilerin yazdığı kitaplar arasına nefis bir imzayla katılıyor.
‘Yürekten Gülerekten Yürüdüm’, her sayfasıyla bir gazetecinin yüz
akı.
Cunta devriliyor. Yunanistan’a yedi yıl kan ağlatan Albaylar
Cuntası gümmm!..Sürgündeki Yunanlı liderlerin hepsi Atina’ya
dönüyor. Konstantin Karamanlis, Andreas Papandreu, Miçotakis,
Simitis ve diğerleri...
Hepsi, geçmişte ve cunta döneminde direniş hareketlerinden,
demokrasi kavgalarından, hapislerden geliyor. Gözlerinin önlerinde
işlenen cinayetler, yaşamla ölüm arasında cambazlıklar, onlar için
günlük hayatın cilveleri.
Hepsinin cuntacılarla bir hesabı var, ülke için ve kendi adlarına.
Onca işkence, haksızlık, rayından çıkmış hayatlar, onları
alabildiğine bileyliyor.
Yedi yıllık diktatörlük 1974’ün bir temmuz günü sona erdiğinde,
sürgündekiler arka arkaya Atina’ya dönüyor.
Şimdi demokrasi zamanı!.. Şimdi cuntacılardan hesap sorma
zamanı!..
*
Dönemin en popüler lideri Paris’teki sürgünden Atina’ya dönen
Konstantin Karamanlis. Hemen Başbakanlık koltuğuna oturuyor. Siyasi
suçlular serbest bırakılıyor. Basına sansür kalkıyor. Hayat normale
dönüyor.
Ya cuntacılar?
Yargılanıp idama mahkum ediliyorlar. Onları yargı önüne gönderen
Karamanlis.
Ama, cuntacıların idam cezaları ömür boyu hapse çevriliyor. Onları
kurtaran kim? Cuntacılardan en büyük silleyi yiyen ve onları
yargıya gönderen Konstantin Karamanlis!
Karamanlis, Yunan Meclisi’nde ve kamuoyunda sert esen idam
rüzgarlarına, müthiş bir yanıt veriyor:
‘Demokrasi intikam almaz!..’
*
Bu cümleyi okuduğumda, uzun süre dalıp gidiyorum. Kitabın geri
kalan bölümlerini ise, yine gerilimi yüksek bir polisiye roman
gibi, içerek okuyorum.
Değerli meslektaşım, sevgili arkadaşım Nur Batur, son yıllarda
gazetecilerin yazdığı kitaplar arasına nefis bir imzayla katılıyor.
‘Yürekten Gülerekten Yürüdüm’, her sayfasıyla bir gazetecinin yüz
akı.
İşte, bir gazeteci Batı’da da böyle yazıyor. İğne deliğini böyle
boş bırakmıyor. Tarihi bugüne böyle bağlıyor ve oradan bir senteze
ulaşıyor. Nur Batur bu kitabıyla böyle bir başarıya imza
atıyor.
*
Nur, gazeteci olarak yaşadığı Atina’da çok yönlü fotoğraf çekiyor.
Türk-Yunan ilişkileri, Yunan siyasi tarihi ve bugüne uzantısı,
orada rol alan insanların sadece siyasal portreleri değil, ama
herkesi içine çeken insani yönleri, günlük yaşamları, zaafları,
tutkuları, aşkları iğneden ipliğe süzgeçten geçiyor.
Hele, bir Abdullah Öcalan’ın Şam’dan ayrılmak zorunda bırakılması
sonrasında, Moskova-Roma-Atina-Konya macerası var ki, içerdiği
bilgiler, kullanılan üslup, bağlantılar, hepsi birden Soğuktan
Gelen Casus filmine taş çıkartıyor!.. Gerilimli, yoğun ve ilk kez
yayınlanan belgelerle.
*
Bir 17 Kasım terör örgütünün işlenişi var ki, insana ‘gazetecilik
işte bu’ dedirtiyor!..
Kaldı ki, Atina’da günlük yaşam, Yunan zevki, modası, adeti,
dünyaya bakışları... Hep birebir olaylarla...
Nur’un kitabından çok şey öğreniyorum. Ama, Karamanlis’in Yunan
tragedyalarını andıran o sözü, ‘demokrasi intikam almaz’, beni
bizim tarihimize götürüyor. Dünya tarihine götürüyor.
Karamanlis haklı. Demokrasinin bittiği yerde, intikam tamtamları
çalıyor. Eğer, o tamtamlar çalıyorsa demokrasi çoktan sakatlanıyor.
Ülke bütününde ve tek tek kurumlarda.
YAZI:HÜRRİYET