Doğana verilen listedeki isimler!
Abone olBekir Coşkun'un Hürriyet'ten ayrılmasının yankıları sürüyor. Muhalif yazarın iddiası çok konuşulaçcak..
Hürriyet Gazetesi Yazarı Bekir Coşkun, 16 yıl yazdığı
Hürriyet'ten ayrıldı.
Bekir Coşkun, Aydın Doğan'a 10 yakın muhalif yazarların tasfiye
listesini eline tutuşturduğunu iddia etti.. Listenin
başındaki ismin başka bir yazar olduğunu söyledi ama isim
vermedi..
Tatlı sert Ertuğrul Özkök'ün yayın politikasını eleştiriyor. Son
umre gezisi Bekir Coşkun'un dilinde..
Eşi Andree ile Cunda Adası'nda AKŞAM Gazetesi'nden Deniz Güçer'e
konuştu.
Gönderilmeniz söz konusu mu?
Hayır öyle bir şey yok. Aslında hem benim hem de Aydın Doğan'ın
canı yanıyor. Çünkü Türkiye'de artık yeni bir sistem kuruluyor.
İkimiz de bunun kurbanıyız. Silindir gibi herkesi ezerek gidiyor.
Kendinden olanın yaşama hakkı var sadece.
Baskı mı yapıldı yazılarınızla ilgili?
Hayır ama baskıyı hissediyordum. Muhalif yazılarımın bedelini biri
ödeyecekti. Ben, patron... Ama en ağır bedeli okuyucu ödeyecek.
Gerekçe sormayın, yorum yapmayacağım.
ERTUĞRUL'U NERESİNDEN ÖPECEĞİMİ BİLMİYORUM
Yine de umreyi sormadan geçemeyeceğim...
Urfa'da hacca gidenlerin gözlerini öperler oraları gördüğü için.
Şimdi Özkök'ün neresini öpeceğimi bilmiyorum (gülüyor). Kendisiyle
konuşmadım ama görünce gözlerinden öpeceğim. Bence gören öpmeye
kalksın. Çünkü Ertuğrul öpülmeyi hiç sevmez, kaçacaktır. Şaka bir
yana bir genel yayın yönetmeninin, gazetecinin yaptığı çok akıllı
bir iş bence. Ben yapmazdım, ama beni de genel yayın yönetmeni
yapmazlar zaten. Öte yandan, tabii ki benim ve benim gibi olan
insanları şu açı rahatsız etmiş olabilir: Biz yıllardır inancın
yüce bir duygu olduğunu, siyasette, ticarette, reklamda
kullanılmaması gerektiğini savunuyoruz. İbadetin insanlarla
Allah'ın arasında yaşanmasının daha zarif olduğunu savunuyoruz.
Aynı şeyi biz yaparsak yani umreye gidip bunu manşetten verirsek
yadırganabilir. Yadırgandı da bir kesim tarafından. Ama Hürriyet'in
okuyucu profili de değişti. Bir sürü hacı ve hoca takımından
okuyucu aldığını tahmin ediyorum (gülüyor).
Dizi bitince almayı bırakırlarsa...
Ertuğrul'a
bağlı artık. Ahmet Hakan'ın yaptığı da başarıdır. Hürriyet'e geldi,
bir süre kaldı ve Özkök'ü umreye götürdü. Bundan daha başarılı ne
olabilir? Ama dediğim gibi yaptıkları gazeteciliktir. Ti'ye
alabilirim ama kızmadım.
Bana Özkök'süz de yapamazmışsınız gibi
geliyor...
Orada bir şansım var. Özkök sadece Hürriyet'in genel yayın
yönetmeni olmaktan çıktı. Türkiye'nin önemli faktörlerinden biri
durumuna girdi. Türkiye'de mesela bayrak var, milli marş var,
Parlamento, hükümet, Çankaya ve Ertuğrul Özkök var (gülüyor). Nasıl
vazgeçeriz? Ben Hürriyet'te olayım, olmamayım fark etmez, Ertuğrul
Özkök vardır benim için.
Kızmıyor mu size?
Kızsa bile Allah'tan o İstanbul'da, ben Ankara'dayım. Yüzünü pek
görmüyorum yani.
İKTİDAR, AYDIN DOĞAN'A TASFİYE LİSTESİ GÖNDERDİ
Sizin bir tasfiye listeniz var mı?
Gerçek tasfiye listesi geçtiğimiz günlerde yapıldı ve iktidar
tarafından Aydın Doğan'a gönderildi. 'Bunlar bizi haksız yere
eleştiriyorlar' diye. Bir siyasi iktidar patrona niye liste
gönderir? Bu bilgi kesinlikle doğru. Baştan 'Böyle bir rezillik
olamaz' dedim ama birinci ağızdan doğrulattım. Bu kadarını
açıklayabilirim. Liste bütün Doğan grubunu kapsıyor. Muhalif
yazarların listesi yapılmış. İşte biri yüzde 85 eleştiriyor, diğeri
yüzde 60 gibi...
İmzalı bir metin mi?
Böyle bir şeye kimse imza atamaz. Ama şuna eminim Tayyip
Erdoğan'ın, siyasi iktidarın bilgisi dışında liste gitmez.
UMRE YERİNE GAZETECİLİĞİ İBADET GİBİ YAPALIM
'Hürriyet sit-com'da rolünüz ne olurdu?
Artık oynamak istemiyorum. Canımı yakmaya başladı. Gazeteciler
toplumdan koptu. Arabalarının camları füme, Boğaz'da oturuyorlar.
Ben öyle değilim. Büfecimle sohbet eder, balıkçı kahvesine giderim.
Onlarla konuşunca utanıyor insan. Sonra kalkıp oyun oynayalım
falan. Günahtır! Umreye gitmek yerine ibadet gibi gazetecilik
yapmalı. Bunu kaybeden gazeteci bitmiştir.
Şaşkınım. Bu kadar büyük sermaye birikimi olan medya nasıl az
güvenilir kurum olur? Bunu nasıl becerdik? İnsanlardan canlarını
istemiyoruz, çocuklarını dağa göndermiyoruz, vergi istemiyoruz.
Güzel bir şey dağıtıyoruz. Ama itibarsızız. Bunun cevabı bulunmalı.
Dinci medyada da inançlı insanlar var. Anadolu kahvelerinde bir
peygambere bir Atatürk'e laf söyletmezler. Türk insanı bu motifi
yüreğine işlemişken biz nasıl ikiye bölündük? O kesimdeki
gazeteciler de bunu düşünmeli.
BASIN, GÜNAHININ BEDELİNİ ÖDÜYOR
Yeni ve eski nesil gazeteciler farklı mı?
Kim ne derse desin Türkiye'de artık medya vardır.
Sakattır, kokuşmuştur, itibarı yoktur ama medyadır. Eskiden
gazeteciler yoksuldu, çalışma koşulları kötüydü. İtibar var mıydı?
O şartlarda ne kadar olursa o kadar. Asıl soru şu: Makineler büyüdü
de saygınlık niye büyümedi. Daha beter oldu, eridi. Güvenilirlikle
ilgili kamuoyu yoklamalarında Türk medyası diptedir. Bu kadar
paramız pulumuz varken itibar kazanamadığımız için biz kötü
gazetecileriz. AKP döneminde toplumumuza ihanet ettiğimizi de
kanıtladık. Günahkar bir mesleğin mensuplarıyız. Bugün bu vebali
ödüyoruz. Bir gün bir patron elinde kelepçe götürülüyor. Bir gün
bir yazar haksız yere içeride. Biz yıllardır Türkiye'nin başına
çorap örüldüğünü toplumdan gizledik. 'İyi gidiyor' dedik. Evlere
nohutlar, mercimekler gitti, yoksullar onlara oy verdi ve medya
bunu sorun yapmadı. Kara başlıklarla çıkmadı. Gelişmiş bir ülkede
olabilir mi bu? Kötülük asla zincire vurulmaz gelip ısırır insanı.
Bir şekilde üzerine sıçrar. Medyada olan da budur.
BİR NUMARA BEN DEĞİLİM
Listenin bir numarasında kim vardı?
Ben değilim onu biliyorum. Çok sevdiğim bir yazar. Türkiye'nin en
namuslu, en düzgün yazarlarından biri. Tahmin ediyorum ki, başını
sokacak bir evi vardır. O bir numara.
Aydın Doğan'la bunu konuştunuz mu?
Hayır konuşmadım. Listede 10'a yakın isim vardı.
O listenin verilmesinden sonra gönderilenler oldu
mu?
Hayır olmadı. Bence zaten bizi kovmalarına izin vermemeliyiz. En
azından ben öyle yaparım.
Kovulacağım zamanı hissedip kendim giderim. Ama buradan kovulduğum
anlamı falan çıkmasın. Patronun günahı yok. Öyle bir liste
geldiğinde kim bilir ne kadar canı yanmıştır.
AKP'Lİ BAKAN 'VALLAHİ SEVİYORUM' DEMİŞ
Sizi severek okuyan AKP'li bakan, vekil var mıdır
acaba?
Bana yalan söylemediyse bir tane gördüm.
Okuyorum dedi yemin et dedim, etti gerçekten. İsim vermeyeceğim ama
eskiden bakandı.
Yüzündeki ifadeden okuduğunu anladım.