Doğalgazlı otolar yasayı bekliyor
Abone olAvrupa'da araçların egzoz atıklarından yaşanmaz hale gelen şehirler doğalgaza yöneliyor. Türkiye'de ise durum farklı..
Araçların egzoz atıklarından yaşanmaz hale gelen şehirler,
katalitik konvertörle bir nebze rahatlasa da, daha temiz yakıt
arayışları nedeniyle dünya doğalgaza yöneliyor. Türkiye'deki
tüketiciler ise bu konudaki yasal altyapının oluşmasını bekliyor.
Petrol piyasasını serbestleştirmek için hazırlanarak geçen yıl
TBMM'ye sunulan, ancak kadük olan Petrol Piyasası Yasa Tasarısı ile
Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nun bazı maddelerinde değişiklik
öngörülüyordu. Tasarıyla, Doğal Gaz Piyasası Yasası'ndaki
sıkıştırılmış doğalgaz ticareti konusundaki boşluk doldurularak,
bunu kısıtlayan "iletim şebekelerinin ulaşamadığı yerlerde" ibaresi
çıkarılarak, SDG ticaretine imkan tanınıyordu. AK Parti hükümetinin
göreve gelmesinin ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
tarafından tekrar incelemeye alınan taslak değişmeden Meclis'e
sunulursa, otogazın yerini sıkıştırılmış doğalgazın almasına olanak
sağlanacak. Ancak bu alandaki yasal boşluklara rağmen şimdiden bazı
kişiler istasyon kurarak işletmeye başladı. Tasarının
yasalaşmasının ardından, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun
piyasanın denetimini ele alması bekleniyor. Kurul, tam anlamıyla
piyasanın denetimini ele aldıktan sonra, bu konuda gerekli izinleri
verecek. SDG nedir, nasıl kullanılır? Sıkıştırılmış Doğal Gaz
(SDG), 200-250 bar basınçta sıkıştırılarak mukavemet gücü yüksek
tüp şeklindeki araç depolarına doldurularak kullanılıyor. Bir
bakımdan LPG'ye benzeyen bu yakıtın, farklı ve maliyeti artıran
tarafı, basıncı sağlayacak kompresör. Mevcut bir istasyona SDG
ünitesi eklemek yaklaşık 260 bin dolara maloluyor. Maliyet, tesisin
özelliğine ve ülkelere göre 1 milyon doları aştığı oluyor.
Araçlarda ilk kez yapılacak olan dönüşümün maliyeti ise küçük
araçlarda 1000 Euro civarında iken, ağır tonajlı araçlarda 10-30
bin Euro arasında değişiyor. Edinilen bilgiye göre, halen 200-250
Euro'ya kurulan LPG (otogaz) sistemi sıkıştırılmış dogalgaz
kullanamıyor. Bu sisteme sahip araçların SDG sisteminden
yararlanabilmeleri için tamamen yeni sisteme dönüştürülmesi
gerekiyor. Mecut LPG sisteminin SDG olarak kullanılamaması basınç
yüksekliğinden kaynaklanıyor. Bu nedenle LPG'li araç sahipleri SDG
dönüşümü için diğer araçlarda olduğu gibi aynı bedeli ödemeleri
gerekiyor. SDG sisteminin LPG sistemine oranla daha pahalı olmasına
rağmen, LPG'nin petrolün en pahalı ürünü, doğalgazın ise en ucuz
yakıt olması dolayısıyla bu farkı kullanıcıya çok kısa sürede geri
ödeyebiliyor. Ancak SDG kurulum sistemlerinin maliyetine ilişkin
rakamlar hızla gelişen teknoloji ve kullanımın artması gibi
etkenlerle sürekli bir iniş trendinde. Çevreci bir yakıt Hava
kirliliğinden, insanların kurşun solumasından ve sera etkisi yapan
kirletici gazlardan yakınan dünya, bu olumsuzlukları yüzde 99'lara
varan oranlarda azaltan doğalgaza büyük önem veriyor. Doğalgaz,
benzin ve motorin gibi kurşun, sülfür oksit ve partikül gibi
çevreye zarar veren maddeler içermiyor. Yapılan bir araştırmaya
göre, AB ülkelerinde doğalgazın benzine oranla ortalama 4 kat,
motorine oranla 2 kat daha ucuz olması da doğalgazı yakıt olarak
cazip kılıyor. Yılda 1500 kilometre yol yapan bir benzinli otomobil
1225 dolarlık yakıt harcarken, dizel otomobil 653 dolar, SDG'li
otomobil 278 dolarlık yakıt kullanıyor. Bunun yanında yağ değişim
süresinin uzaması ve aksamlarda daha yavaş yıpranma gibi bakım
masrafları da SDG'li otomobillerin getirileri arasında sayılıyor.
Avrupa'da hedefler Dünyada SDG ile çalışan otomobil sayısı 1.8
milyona ulaşırken, AB ülkelerinde de bu sayı son yıllarda 390 bini
buldu. En fazla SDG'li aracın 120 bin adetle İtalya'da bulunduğu
AB'de ulaşımda kullanılan yakıtların 2020 yılında yüzde 23'ünün
biyogaz, doğalgaz ve hidrojen gibi alternatif yakıtlardan oluşması
hedefleniyor. AB 2020 yılında 23 milyon ulaşım aracının SDG ile
çalışması ve 46 milyar 950 milyon metreküp doğalgaz tüketmesini
planlıyor.