Doğa, eczane gibi!
Abone olSebze, meyve ve tahıllarda bulunan çeşitli maddeler, depresyondan tansiyona birçok hastalığa iyi geliyor...
Urfa'nın acı pul biberinin cilde yararlı ve teni güzelleştiren
maddeler içerdiğini, ilaçta aspirin neyse, yiyecekler içinde
elmanın da o olduğunu belirten Londra Üniversitesi uzmanları, bu
düşünceyle doğal savaş programı hazırladı. Program, hangi hastalığa
karşı neler yenmesi gerektiği konusunda rehberlik ediyor. Türk
Enfeksiyon web sitesi www.enfeksiyon.org'da yayınlanan habere göre,
satsuma yani küçük portakal, içerdiği folik asit ve C vitamini
sayesinde gribe iyi gelirken, kan pıhtılaşmasına karşı en etkin
doğal yiyecek özelliği nedeniyle ileri yaşlarda felç ya da kalp
krizi riskini de azaltıyor. Yemeklere giren E-coli bakterisinin
vücutta yayılmasını engelleyen tarçın, mideyi düzene sokuyor,
kusmayı engelliyor. Bir çay kaşığından fazla alınmaması gereken
Hardal ise singrin maddesi sayesinde, sindirim sistemini düzenliyor
ve mide ağrılarını gideriyor. Nanenin içerdiği mentolse, grip
mikrobuna karşı savaştığı gibi, ileri yaşlarda ülsere yakalanma
riskini azaltıyor. Nane çayı, baş ağrısı, grip, stres gibi
hastalıkların yanı sıra mide yanmasına da bire bir geliyor.
Depresyona Avokado Uzmanlar, sindirimi çok rahat olan avokadoyu,
özellikle bebeklerin ilk maması olarak tavsiye ediyorlar. Bu
meyvenin içerdiği E vitamini, kalbe iyi gelirken, yüksek potasyumu
depresyona sebep olan uyuşukluluğu engelliyor. Ama yağ oranı bir
çikolata kadar yüksek olduğu için zayıflamak isteyenlere
önerilmiyor. Uzmanlara göre, çikolatanın da doğal bir antidepresan
görevi bulunuyor. Kolesterol oranı birçok balığın iki katı olan
istiridye ise içindeki demir sayesinde, sperm sayısını ve seks
gücünü artırıyor. Elmanın ve kepekli ekmeğin de dozu aşılmadığı
sürece idrar söktürücü özelliğe sahip bulunduğunu beliren uzmanlara
göre, aynı alanda olumlu etkileri bulunuyor. Sistit hastalığına
karşı da kuşkonmaz tavsiye ediliyor. Alerji Kayısının içindeki
betakarotene adlı madde, hücrelere saldıran molekülleri kontrol
altına alarak, kanseri önlüyor. Kuru kayısıya rengi bozulmasın diye
eklenen sülfürdioksit de, astım gibi alerjilere iyi geliyor. Basur
tedavisinde fazlası kullanılmadıkça Hindistan cevizinin iyi bir
tedavi yöntemi olduğu uzmanlarca belirtiliyor. Cynarine adlı madde
sayesinde en sert yiyeceklerin dahi sindirimine yardımcı olan
enginar, karaciğer hastalarının yanı sıra romatizma, arterit ve gut
hastalığına yakalananlarla, hamilelere tavsiye ediliyor. Tansiyon
Yüksek miktarda karbonhidrat içeren ve zengin bir potasyum kaynağı
olan muz, kalbin düzenli olarak çalışmasını ve tansiyonun düzenli
olmasını sağlıyor. Rezene ve tahıl da aynı amaca hizmet veriyor.
İçindeki kalsiyum ve potasyum gibi mineraller ile B vitamininin
vücuda direnç kazandırdığı arpayla ilgili ABD'de yapılan bir
araştırma, 6 ay boyunca her gün bu çeşit üründen tüketilmesinin,
kolesterol oranını yüzde 15 düşürdüğünü kanıtladı. Kilo kaybına
karşı ise çikolatalı puding öneriliyor. İngiliz Sağlık Bakanlığı,
kilo kaybı sorunu olanların günde 3 kez 1 hafta boyunca puding
yemesini tavsiye ediyor. Günde 2 top vanilyalı dondurma tüketimi
ise vücudun günlük protein ihtiyacının yüzde 20'sini karşılıyor.
Menepoz Sebze hormonu ''fitoöstrojen'' içeren nohut ile içinde
elajik asit bulunan üzümün, menopozun olumsuz etkilerine karşı
koruyucu özellikleri bulunuyor. Sadece iki-üç adet kuru erik
yemenin bile vücudun ihtiyacı olan antioksidanları karşıladığı,
idrar yolları kaslarını rahatlattığı, bunun da kolon kanserine
karşı koruduğu bildiriliyor. Ayrıca, yüksek orandaki bor minerali
ile menopozdaki kadınlarda östrojen seviyesini dengede tutuyor.
Banyoda sürüldüğü zaman romatizma ağrılarını büyük oranda azaltan
kekik yağının yanı sıra zencefilin de aynı alanda olumlu etkileri
bulunuyor. Diyabet Lif açısından zengin bir besin olan kuru
fasulye, diyabet riskini büyük oranda azaltıyor. Mercimek de
çözünebilir lif içermesi sayesinde diyabet ve kalp hastaları için
kaçınılmaz bir besin olarak değerlendiriliyor. Karadeniz'in ünlü
hamsisi, Omega-3 yağı zenginliğiyle kolesterol seviyesini
düşürüyor, kanın pıhtılaşmasını önleyerek damar tıkanıklığı, kalp
krizi, dolayısıyla felç geçirme riskini düşürüyor. Uzmanlar,
hamsinin haftada en az 1 kez yenmesini, kalp hastaları içinse bu
miktarın haftada 3-4 porsiyona çıkarılmasını öneriyorlar. Omega-3
yağı içeren midye ise selenyum minerali sayesinde tiroit bezlerinin
normal işleyişi için gerekiyor. Prostata karşı bezelye
Araştırmalara göre, haftada 10 porsiyon domatesli bezelye yemeği
yiyen bir erkeğin, yemeyene oranla prostat kanserine yakalanma
riski yüzde 35 daha az. B vitamini ve protein deposu olan bezelye,
kalp için de önemli etkiye sahip. Salatalığın da kalbi
güçlendirdiği, ancak kabuğunun soyulmaması gerektiği belirtiliyor.
Günde iki bardak çay, 4 elma, 5 soğan, 7 portakal yerine geçiyor.
Bu şekilde kalp dostu antioksidan madde alındığını belirten
uzmanlar, özellikle çocukların haftada en az 6 bardak sütlü çay
içmesini öneriyor. Yapılan 40 araştırma, havuç tüketimi arttıkça
kanser riskinin azaldığını ortaya koydu. Eski çağlarda kanserli
hücrelerin tedavisinde kullanılan incir ise, modern tıp tarafından
da kansere karşı koruyucu olarak öneriliyor. Her gün yenilen bir
avuç fındık ise kansere ve kırışıklıklara karşı koruyucu özelliğe
sahip. Zeaksantin adlı bitkisel bileşim içeren mısır tüketimi, yaşa
bağlı gelişen görme bozukluklarını azaltıyor. Sağlıklı gözler için
betakaroten içerikli ıspanak da gerekiyor. Ama pişirildikten sonra
hemen tüketilmezse içindeki yararlı maddeler, toksik maddelere
dönüşebiliyor. Bu arada meyan kökünün, SARS'a (Akut Solunum
Yetmezliği Sendromu) karşı beklenmedik olumlu etkisinin
bulunabileceği bildirildi. Laboratuvar ortamındaki yeni bir
araştırma, bitkinin köklerinin bir özünün, kasım ayından beri
800'den fazla insanın ölümüne yol açan SARS virüsünün hücre içinde
üremesini engellediğini gösterdi. Kaynak : Milliyet