Diyetisyen Dilara Uzel oruç tutanlar için söyledi mutlaka kalkılmalı
Abone olDiyetisyen Dilara Uzel, Ramazan ayında uzun süre bir açlık söz konusu olduğu için sahura mutlaka kalkılması gerektiğini söyleyerek, "Sahur vücudun metabolik düzeni ve oruç süresince kan şekerinin kontrol altında tutulması açısından son derece önemlidir" dedi.
Diyetisyen Dilara Uzel, Ramazan ayının 13'üncü gününü geride
bıraktığımız şu günlerde bazı vatandaşların sahura kalkmayarak,
gece yatmadan yiyerek niyetlendiklerini söyledi.
Bu durumun vücudun metabolik düzeni açısından sağlıklı bir seçenek olmadığını anlatan Uzel, "Bu kutsal ayı sağlıklı bir vücut ve ruh haliyle tamamlamak elimizde. Bedenimizin ve orucumuzun sıhhatine zarar vermemek için beslenme tarzımıza ve seçtiğimiz besinlere daha çok dikkat etmeliyiz. Bu süreçte yapılan beslenme hataları yalnızca kilo aldırmakla kalmayıp, aynı zamanda çeşitli rahatsızlıkları da beraberinde getirebilir. Uzun süre bir açlık söz konusu olduğu için sahura mutlaka kalkılmalıdır. Sahur vücudun metabolik düzeni ve oruç süresince kan şekerinin kontrol altında tutulması açısından son derece önemlidir. Sahurda bol su içilmeli, aşırı yağ içeren ve tuzlu besinler tüketilmemelidir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yiyip yatmak vücudun metabolik düzeni açısından sağlıklı bir seçenek değildir. Kahvaltılık türünde, çok ağır olmayan ve aynı zamanda tok tutan besinler tercih edilmelidir. Uzun süre tokluk sağlanması için yumurta, peynir, yoğurt gibi kaliteli protein kaynaklarının yanına kan şekeri dalgalanmalarını önlemek için tam buğday ekmeği mutlaka eklenmelidir. Mevsim yeşillikleri, ceviz, fındık gibi yağlı tohumlar, az yağlı sebze yemekleri ve meyve tüketimi de günlük beslenmenin dengelenmesi için alternatif seçeneklerdir" dedi.
"İftar ve sahur arasında 2-2.5 litre su mutlaka
içilmelidir"
Uzel, "Gün içerisinde sıvı alımı olmadığı için Ramazan ayında su
tüketimi daha da önem kazanır. İftar ve sahur arasında 2-2.5 litre
su mutlaka içilmelidir. Sıvı alımı dengeli bir şekilde yarım saat
aralıklarla alınmalıdır. En sık yapılan hatalardan biri özellikle
yemeklerle birlikte veya sonrasında asitli ve şekerli içecek
tüketmek ve az su içmek olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlığımız
için yaşam iksirimiz olan su tüketimini ihmal etmeyelim" dedi.
"İftar sofrasında israftan ve fazla çeşitten
kaçınalım"
Diyetisyen Dilara Uzel, bu dönemde sık yapılan hatalardan birinin
de bin bir çeşit yemekle bizleri bekleyen iftar sofralarının
olduğunu anlatarak, "Ramazan ruhunu kaybetmemek adına olabildiğince
sade ve hafif sofralar kuralım. İftar saati geldiğinde uzun saatler
boş kalmış olan mideyi doldurmak için kontrollü davranmak
gerekiyor. Yemeklerin yavaş tüketilmesi sindirim sistemimizi
rahatlatacaktır. Küçük lokmalar halinde besin tüketimi ve çok
çiğnemek sizi yemek sonrasında oldukça rahatlatır. Unutulmamalıdır
ki tokluk sinyali yemeğe başladıktan 20 dakika sonra hissedilmeye
başlar. Orucu birkaç hurma veya zeytinle açtıktan sonra çorbayla
devam etmek en doğru seçenek olacaktır. Salata, sebze yemekleri ve
kuru baklagil tüketimi bağırsak sağlığımız için oldukça önemlidir.
Ayrıca ana yemekler kızartma ve kavurma yerine ızgara, haşlama,
fırınlama gibi pişirme teknikleriyle pişirilirse hem mideniz rahat
edecek, hem de kalori alımınız azalacaktır. Aynı zamanda iftar
sonrası yürüyüşler de ihmal edilmemelidir" ifadelerine yer
verdi.
"Ramazan pideleri beyaz undan yapıldıkları için
doygunluk sağlamazlar ve daha çabuk acıkmaya neden
olurlar"
Diyetisyen Dilara Uzel, tam buğday ekmeği tüketilmesi gerektiğini
anlatarak, "Olmazsa olmazımız Ramazan pideleri beyaz undan
yapıldıkları için doygunluk sağlamazlar ve daha çabuk acıkmaya
neden olurlar. Kan şekerimizin daha dengeli olması ve tokluk
süresinin uzaması için özellikle sahurda tam buğday ekmeği tercih
etmeliyiz. Kültürümüzün bir parçası olan pideyi de az miktarda ve
iftarda tüketebiliriz. Özellikle şerbetli tatlı tükettiğimiz bir
öğünün ardından çabuk acıkma, kilo alma, konsantrasyon bozukluğu,
yorgunluk ve dikkatsizlik de beraberinde gelir. Tatlı tüketimi bol
şerbetli tatlılar yerine güllaç, dondurma, sütlaç, kazandibi gibi
sütlü tatlılarla ya da meyveli tatlılarla haftada 1-2 defa
olabilir. Ramazan’da uzun süreli açlık sonucu kas kayıplarının
yaşanmaması, metabolizmanın yavaşlamaması ve kilo kontrolü için
egzersiz yapalım. Egzersiz zamanlamasını sabahın erken saatlerinde,
iftardan önce veya iftardan 2 saat sonra şeklinde belirleyebiliriz"
dedi.