Diyelim ki Emine Hanım türbanını çıkardı
Abone olAKP'li Dülger'in yarattığı 'türban' polemiğine köşe yazarlarından tepki gelmeye başladı. Ahmet Hakan 'diyelim ki Emine Hanım türbanını çıkardı' diyor ve soruyor... Tıklayın...
AKP'nin muhalif ismi Dülger dün 'Emine Hanım Köşk için türbanını
çıkarmalı' dedi. Köşe yazarlarından ilk yanıt Ahmet Hakan'dan
geldi. Hakan Hürriyet'teki köşesinde diye yazdı.
DİYELİM ki
Emine Hanım, eşinin "cumhurbaşkanı" olması için başını açtı.
Soruyorum:
Ona saygı duyar mıydınız?
Diyelim ki:
Çıkardı attı o türbanı.
Düşünün bakalım:
Ne derdi dostları?
"Makam için, mevki uğruna yapılır mıydı bu?" demezler miydi?
Peki düşmanları memnun olur muydu?
"İşte takıyyenin dik alası! Makam uğruna nasıl da değişti" diye
kafa bulan yorumlar döşenmezler miydi?
Bırakalım dostu, düşmanı...
Asıl şu sorunun yanıtını verelim:
Yıllardır benimsediği kıyafet tarzını, sırf eşi ’Cumhurbaşkanı’
olacak diye değiştiren bir kadının kendisine saygısı kalır mı?
Hadi diyelim ki makam tatlı geldi ve Emine Hanım, kendisine duyduğu
saygıyı bir tarafa bıraktı.
Peki makam ve mevkii uğruna kıyafet değiştiren bir insana, biz ne
kadar saygı duyabiliriz ki?
Görmüyor musunuz?
Eşi bir makam kapsın diye kendisini kılıktan kılığa sokan kadınlar,
bize nasıl zavallı, nasıl antipatik geliyorlar.
İşin özü şudur:
Kişilik sahibi bir insan, değil cumhurbaşkanlığı, krallık verseler
kişisel tercihlerinden milim ödün vermez.
***
Hemen belirteyim:
Bu işin dinle, imanla, irticayla filan bir ilgisi yoktur.
Şunu demek istiyorum:
Diyelim ki...
Türban takmanın geçer akçe sayıldığı bir düzende yaşıyoruz.
Böyle bir düzende kocası mevkii elde edecek diye bir kadın başını
örtseydi, o kadın için de hükmüm değişmezdi.
Aynı şeyleri söylerdim.
Yani...
"Kocasının makamı için başını örten kadın" ile "kocasının makamı
için başını açan kadın" arasında benim açımdan zerre kadar fark
yoktur.
Sorun baş örtmek ya da baş açmak değildir.
Sorun kişilik sorunudur.
Sorun öz saygı sorunudur.
***
Hem neden Emine Hanım, sırf kocası belli makamlara gelecek diye
kişisel tercihlerini değiştirsin ki?
Ne yani?
Karı-koca ilişkisinde ’kadın’ın böyle bir sorumluluğu mu var?
Kadın, kocadan bağımsız bir kişilik değil midir?
"Söyleyin Tayyip Bey’e, eşinin başını açtırsın" önerisi, sadece
Emine Hanım’a değil, bütün kadınlara saygısızlık değil mi?
Bu öneride bulunma cüretinde bulunanlar, evlilik ilişkilerinde
eşlerine emir eri muamelesi mi yapıyorlar?
Karılarını talimatla yöneten eşler mi bunlar?
Çok merak ediyorum:
Mesela "Emine Hanım başını açsın" önerisiyle ortalığı karıştıran
Mehmet Dülger, acaba kendi evlilik ilişkisinde karısını bu şekilde
mi konumlandırmış durumda?
Demirel, Dülger’i yakından tanıyormuş
BAHADIR Dülger, Demokrat Parti’nin ileri gelenlerindendi.
Yassıada’da yargılandı.
Oğlu Mehmet Dülger de siyasette babasının izinden gitti.
Yıllarca Adalet Partisi ve DYP’de siyaset yaptı.
Ancak Demirel, inat ve ısrarla Mehmet Dülger’i seçilecek yerden
aday göstermedi.
Bu nedenle Dülger, AP-DYP döneminde milletvekili olamadı.
Yıllarca peşinden koştuğu siyasi çizgide milletvekili olamayan
Dülger, Erdoğan’ın partisinde hem de birinci sıradan milletvekili
adayı gösterildi.
Ve bugün Dülger, kendi partisi içinde ’arıza’ çıkarmaya
başladı.
Demek ki neymiş?
Demirel’in bir bildiği varmış.