Diyarbakırspor sahaya!?...

Dilek YARAŞ dilek@internethaber.com

Bireysel hayatın da toplumsal hayatın da şaşmaz kuralıdır: Neye odaklanırsanız onu büyütür ve yoğunlaştırırsınız.

Kötülüğe odaklanırsanız kötülüğü çekersiniz, iyiliğe odaklanırsanız iyiliği.

Sırrı Sakık’ı eleştirmiştim geçen yazıda. Bu yazıda da aynı nedenle Diyarbakırspor yönetimini eleştirmek istiyorum.

Çünkü, gerek Sakık’ın, gerekse Diyarbakırspor Kulüp Başkanı Çetin Sümer’in ırkçılığı vurgulayan sözlerinin son derece tehlikeli ve kışkırtıcı olduğunu düşünüyorum. Başka bir ifadeyle, pasif saldırgan bir tutum içindeler bu şahıslar...

Dikkatinizi çekerim, ‘’Irkçı söylemler hiç yoktur,’’ demiyorum. Hele hele Diyarbakırsporlulara yapılan çirkin tezahüratları asla onaylamıyorum. Sadece, öne çıkarılmamalı, vurgulanmamalı, diyorum. Zaten, aklı başında herkes her türlü ırkçı söyleme karşı çıkar, çıkmalı....

Dolayısıyla, büyük bir hassasiyetle üzerinde durmamız ve vurgulamamız gereken en önemli nokta, bu ‘’ırkçı’’ söylemlerin yaygın olmadığıdır.

Bir avuç kendini bilmezin ve fitne fücurun aşırı tepkileri bütün bir topluma mal edilirse bundan her taraf zarar görür. Bu tavırlar tansiyonu düşürmez, tam tersi herkesin kanınını beynini sıçratır.

Konumları nedeniyle, gerek Sırrı Sakık’ın, gerekse Kulüp Başkanı Çetin’in bu durumun farkında olması ve daha akıllıca, daha uzlaştırıcı söylemler içinde olmaları gerekir.

Neyse ki STK’lar ve Diyarbakırlıların çoğu, sahaya çıkmama kararına karşı tepki göstermiş…

En güzel ve makul çözüm önerisi de ‘’Futbol Federasyonu'nun bu konuda ciddi bir tutumu olmalıdır. Caydırıcı tedbir olmadığı için siyasi sloganlar maçlarda tekrar ediyor. Etkili önlem almak lazım. Bu tür durumlarda ev sahibi takım hükmen yenik sayılmalı.’’ diyen Baro Başkanı Emin Aktar’dan gelmiş.

Bu arada, bana kızan Kürt kardeşlerimizin de derin bir nefes alıp şu konuyu düşünmelerini istiyorum:

Maçlarda ‘’PKK dışarı,’’ diye tezahürat yapan taraftarlara çok kızıyorsunuz. Çok da haklısınız. Bu çok çirkin ve olmaması gereken, son derece provokatif bir tezahürat biçimi… Sonuna kadar da karşıyım ve her türlü önlemin alınmasını istiyorum ben de…

Ama hadi şu sorunun cevabını açık yüreklilikle verin şimdi:

Onları bu tezahüratı yapacak noktaya getiren ve sokaktaki vatandaşın kafasında dahi -neredeyse- bütün Kürtlerin PKK’lı olduğu imajını yaratanlar kimlerdir?

Abartılı milliyetçi söylemleri ile MHP ve CHP’liler mi? Yanlış politikalarıyla AKP’liler mi?

Hepsine ‘’evet’’ diyelim...

Peki ama, bu toplumda PKK’ya karşı olan yaygın tepkiyi bile bile bu terör örgütüyle (evet terör örgütü) arasına mesafe koymayı beceremeyen, bütün Kürtler PKK’yı desteklermiş gibi bir imaj oluşturmaya çalışan, en basit kararlarda bile İmralı’daki ‘’eski’’ örgüt liderinin ağzına bakan DTP’nin hiç mi hatası yoktur?

Milliyetçilikte sınır tanımayan Türk kardeşlerimize de küçük bir hatırlatmada bulunalım:

Bakın, insanlar ‘’PKK’lı’’ dediğiniz için alınıyorlar, demek ki PKK’lı görünmekten pek de memnun değiller… Daha neyin kavgasını veriyorsunuz ki?.. Bu tür tezahüratları en önce sizin engellemeniz, birlik ve kardeşlik için katkıda bulunmanız gerekmez mi ?... Bir düşünün…

***
 
Not: Samimi eleştirilerinize ve karşıt görüşlerinize sonuna kadar açığım. Hepsini okuyorum ve farklı bakış açılarını öğrenmeye çalışıyorum.
Ama küfür, hakaret ve tehdit içeren maillerinizi okumadan çöpe atıyorum. Boşuna zahmet etmeyin yani, vaktinize yazık.
 
***

İlgili haber:

İlgili yazı: