Diyarbakır'daydım geçen hafta; ne yana
döndüysem, yükselen çığlık kulağımın zarını patlattı
diyebilirim.
Ve bir kez anladım ki bölgenin tek sorunu var:
"Yoksulluk!"
Diyarbakır'da çocuklarına yemek diye nohut suyu içiren
anne, Hazreti Ömer zamanında çocuklarına taş
kaynatıp suyunu içiren anneyi hatırlattı bana.
Hiç abartmıyorum bu aynen böyle!
Para halletmiyor her şeyi ne yazık ki.
Cebine üç kuruş sıkıştırdığın anne, "hayır" diyor
rahatlıkla.
Neden?
Harcamaktan korkuyor çünkü.
O istiyor ki, evine birkaç poşet gıda girsin.
***
Çok daha çarpıcı bilgiler...
İnsanın yüreğini parçalayan rakamlar...
Ve her şeyi anlatan fotoğraflar...
Sarmaşık Derneği'nin sadece iki mahallede yaptığı
araştırma Diyarbakır'daki çaresizliği tüm
çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.
Yarındandan sonra Diyarbakır'daki çığlığı
detaylarıyla sizlerle paylaşacağım.
***
Hani "Yaşayan bilir" derler ya. Diyarbakır
halkını canından bezdiren yoksulluğu iliklerinde hisseden
kişinin Osman Baydemir olduğuna, her halde
kimsenin itirazı olmaz. Bir grup gazeteci ile ziyaret ettiğimiz
Baydemir'i dinlerken, sıkıntılı olduğunu anlamak için kahin olmaya
hiç gerek yok:
"Sarmaşık Derneği ile ortaklaşa bir model geliştirdik. Bu
modelin çözüm olmadığını biliyorum ama ufak da olsa yoksulun
yarasına merhem olmak istiyorum."
Baydemir parasızlıktan çok ilgisizlikten yakınıyor.
65 milyon YTL olan Diyarbakır Belediyesi bütçesini İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi ile karşılaştıran Baydemir,
ortaya çıkan manzarayı anlatıyor:
"Bizden 15 kat fazla"
Buna da razı
Diyarbakır Belediye Başkanı.
Çok şey
istemiyor...
İlgi bekliyor sadece...
Bir buçuk yılda en az 30 kez Erdoğan'la görüşme
talebinde bulunduğunu söylüyor.
-Sonuç?
-Bekliyoruz!
***
Baydemir, bir kez Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'la görüşmüş ve isteklerini sıralamış.
Unakıtan ise tipik siyasetçi ağzıyla
Baydemir'i başından savmış:
-Hallederiz.
O gün bugündür halledilen hiçbir
şey yok.
Ama Baydemir yılmamaya kararlı...
Diyarbakır'ın gelişmesi halinde
Türkiye'nin gelişeceğine inanıyor.
Bu yüzden Ankara'nın yakasını bırakmaya pek niyetli değil:
-Kapıdan kovsalar pencereden gireceğim.
Politik
yaklaşımla Diyarbakır'a yaklaşılmasını istemiyor
Baydemir; bu konuda kendisini en iyi anlayacak kişinin
Başbakan Erdoğan olduğunu söylüyor:
-Karşısına çıkabilirsem derdimi anlatacağım o da beni
anlayacaktır.
***
Uzun bir süredir siyasi konuşmalar yapmıyor Diyarbakır
Belediye Başkanı. Bu konuda hayli sıkıntılı:
-Ben konuşunca sıkıntı oluyor. Yanlış anlaşılıyorum,
sözlerim eksik yazılıyor.
O halde bugün son noktayı
koyalım.
Her şeyin eksiksiz yazılması için yarın devam edelim.