Diyarbakır'da 89 kişinin öldüğü Galeria İş Merkezi’nde sorumlular yüzde 20 kusurlu bulundu
Abone olKahramanmaraş merkezli depremlerde Diyarbakır’da yıkılan Galeria İş Merkezi’ne ilişkin başlatılan soruşturma çerçevesinde müteahhit, şantiye görevlileri, alışveriş merkezi yönetimi, yönetmeliği hazırlayan kurum ve proje sorumlularının yüzde 20 kusurlu olduğu belirlendi.
6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen yıkıcı
depremlerde yıkılan ve 89 kişinin hayatını kaybettiği Galeria İş
Merkezi’ne ilişkin ek bilirkişi raporu tamamlandı. Kentte yıkılan
binalar, "Deprem Soruşturma Bürosu"nda görevli bir Cumhuriyet
Başsavcı Vekili ve üç savcı tarafından yürütülüyor.
Deprem gecesi merkez Yenişehir ilçesinde B bloku tamamen yıkılan Galeria İş Merkezi’nin bulunduğu siteye ilişkin hazırlanan 31 sayfalık raporun eksik bulunmasıyla birlikte Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca ek rapor düzenlenmesi talep edilmişti. 10 sayfa ek olarak düzenlenen raporda, yapılan ölçümler, gözlemler ve deneylere göre sorumluluk yüzdesi ve gerekçelerine ilişkin bilgiler yer aldığı öğrenildi.
Lice depremi göz önüne alındı
6 Eylül 1975 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 6,6 şiddetinde deprem meydana geldiği, 8 bin 149 binanın hasar gördüğü ve yıkılmasından dolayı 2 bin 385 kişinin hayatını kaybettiği ifadeleri binanın deprem nedeniyle yıkılmasına ilişkin sorumlu kişilerle ilgili bilgilerin yer aldığı raporda belirtildi. Aynı zamanda Lice depreminin göz önüne alınarak binanın yapım yılına ait şartnamede Diyarbakır'ın 2. derece deprem bölgesi olarak yazılması aktarılan raporda, sorumluluk oranının yüzde 15 olduğu bildirildi.
Sorumluluk oranı yüzde 20
Galeria İş Merkezi’ne ilişkin soruşturma çerçevesinde müteahhit,
şantiye görevlileri, alışveriş merkezi yönetimi, yönetmeliği
hazırlayan kurum ve proje sorumlularının yüzde 20 kusurlu olduğu
belirlenen raporda, şu ifadeler kullanıldı:
"Bu projelerden yapım yılına göre sonra yapılanın mimari, statik
betonarme hesapları yapan proje sorumluları, yapan ve
onaylayanların tamamı yanlış uygulama ve sistem seçiminden dolayı
sorumlu bulunmuştur. Sorumluluk oranı yüzde 20 olduğu
anlaşılmıştır. Projenin yapımını üstlenen müteahhit kişi ve
firmaların tamamı, şantiye şefi, bina fenni mesulu ve sürveyanı
aldığımız beton karot test sonuçlarına göre yetersiz mukavemette
beton imalatının olması sorumluluk sebebidir. Sorumluluk oranı
yüzde 20 olduğu belirlenmiştir."
Binaya çok yakın bir yerde gerekli zemin önlemlerini alınmasını
ikaz etmeyen yetkililerin de yüzde 15 olarak sorumlu bulunulduğu
raporda, “Bina altında statik ve mimari revizyonlar yaparak binada
zayıf kat etkisi oluşturulmasına sebep olan işletmeler sorumludur.
Ayrıca bina yönetimi ve AVM yönetiminin yapılan değişikliklere
müsaade etmesi ve vatandaşın tahliyesine yardımcı olacak binadan
AVM'ye giriş kapılarının kapatılmasından dolayı sorumludur.
Buradaki sorumluluk oranının yüzde 20 olduğuna, sitenin yanındaki
binanın temelinin açılması sırasında gerekli zemin güvenliğinin
alınmamasından dolayı bina yapımı ile ilgili projeyi uygulayan
sorumlular ve yapı denetim sorumluları da yüzde 10 sorumlu olduğuna
kanaat edilmiştir" ifadeleri yer aldı.
Binanın izlenilen görüntü ve krokileri sonucu sonradan değişikliklerin yapıldığı kanaatine varıldığı ifade edilen raporda, “Binanın projeleri ve krokileri arasındaki farklılıkta özellikle bodrum kata inen bir merdiven ve karşısındaki kolon yerinin değiştirildiği veya tıraşlanarak deplase edildiği (yerinin değiştirildiği) görülmüştür. Binanın simetri olduğu ve deplase edilen kolon simetrisinde proje koordinatlarına uygun kolon olduğu ancak zemin kattan spor salonuna inen kolonun bu koordinatta olmadığı için binanın yıkılmasına bir sebep olduğu kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak yıkılan binanın yapım yılı yönetmeliğindeki deprem yükünden daha büyük bir deprem yükü binaya gelmiştir" ifadeleri kullanılmıştı.
Düzenlenen raporun sonuç bölümünde ise şu ifadeler yer aldı:
“Binaların altındaki kolonlardaki konum değişikliği, mimari planda
gösterilen duvarların kaldırılması, döşemelerde merdiven boşluğu
açılması gibi yapıda meydana getirilen düzensizlikler, deprem
bölgelerinde hiç tercih edilmeyen bir yapı sisteminin
projelendirilmesi ve uygulanmasının binanın yıkılmasına sebep
olduğu kanaatine varılmıştır."