Diyarbakır'da 2 amca kızı aynı adamla evleniyor! Aynı çadırda yaşıyorlar
Abone olTürkiye'de kentleşme ve eğitim seviyesi yükselirken, beraberinde getirdiği modernleşme akraba evliliğini düşürse de göçerler de bu sayının yüksek olması, engelli çocuk sayısının fazla olmasını beraberinde getiriyor.
Günümüzde teknolojik gelişmeler, kentleşme, eğitim seviyesin
yükselmesi akraba evliliklerinin azalmasını sağladı. Ama bu durum
yılın büyük bölümünü yaylalarda geçiren göçerler için aynı etkiyi
göstermedi. Gelenekçi yapılarına bağlı kalarak hem akraba
evliliklerine hem de çok eşliliğe devam eden göçerlerin, bu nedenle
bazı çocukları da engelli dünyaya geliyor.
Ardahan Üniversitesinde doktora yapan Özlem Akgün, doktora tez
konusu olan ’Göçebe aşiretlerde hayvancılık ve doğa kültür
ilişkisi: Alikan, Düderan ve Soran aşiretleri örneğinde halk bilim
açısından karşılaştırılmalı bir inceleme’ için 8 aydır göçerlerle
birlikte yaylada çadırlarda kalıyor. 3 büyük göçer aşiretle ilgili
saha çalışması yapan, Mardin’in Nusaybin ilçesinde göçerlerle kalan
Akgün, saha çalışmasında göçer aşiretlerdeki akraba evlilikleri ve
engelli doğan çocuklar üzerine anket çalışması da
gerçekleştirdi.
"Akraba evliliği çok fazla olduğundan engelli çocuk sayısı
da yüksek"
Üç aşireti halk bilimi açısından ele aldığını belirten Özlem Akgün,
Düderan, Alikan ve Soran aşiretleri üzerine çalışma yaptığını
söyledi. İyi bir çalışma yapabilmek için burada göçerlerle birlikte
yaşaması gerektiğini belirten Akgün, "Yaklaşık 8 aydır onlarla
birlikte yaşıyorum. Burada şunu gördüm, Düderan aşireti sadece
Düderan aşiretine kız veriyor. Alikan aşireti sadece Alikan
aşiretine kız veriyor. Soran aşireti sadece Sorana aşiretine kız
veriyor. Göçerler, göçer bile olsa bir birbirlerine kız vermiyor. "
diye konuştu.
"İki amca kızı, kendi amcasının oğluyla
evlenebiliyor"
Çocukların engelli doğduğunu söyleyen Akgün "Akraba evliliği çok
fazla olduğundan engelli çocuk sayısı da çok fazla. 8 aydır
geziyorum, Miran yazın tutunarak yürüyebiliyordu, şu anda artık hiç
yürüyemiyor. Semanur sağ tarafı olduğu gibi felçli, en küçük
kardeşi yine öyle. Bu çocuklar gibi çok var, göçerlerde iş çok. Her
bir çocuk bir iş demek, o yüzden göçerlerde çok fazla çocuk
yapıyor. Ben de ayrıca anket yapıyorum ve soruyorum niçin çocuk
diye 'İşimiz çok' diyorlar. Semanur da hasta, engelli, annesi
sabahtan beri dışarıda. Semanur engelli ve engelli kardeşine
bakıyor. Göçerlerde akraba evliliği çok, evlilik başlı başına bir
sorun, çok fazla akraba evliliği yapıyorlar. Kuma olayı çok fazla
var, iki, üç eşlilik, dört eşlilik, iki amca kızı, kendi amcasının
oğluyla evlenebiliyor. İkisi de aynı çadırda yaşıyor, tabi bunu
kabul etmiyorlar ama bilimsel olarak bu yani. Önceki gün bir
aşiretteydim, bir bayanla görüştüm. Bayan hamile, 9'uncu ayında,
doğum yapacak daha hiç doktora gitmemiş" dedi.
"Çocuk iki aydır ayaktan düştü"
İki gelinin de amca kızı olduğunu belirten ve Kürtçe konuşan
Hayriye Temel, 12 yaşındaki torunu Miran Temel'in ayaktan düştüğünü
ifade etti. Temel, "Doktorlar Diyarbakır'a götürün dediler.
Götürdük, oradan İstanbul'a götürün dediler, İstanbul'a, Ankara'ya
hiçbir yerde derman bulamadılar. Çocuk iki aydır ayaktan düştü. İki
gelinim de amca kızı. Biz 200, 300 yıldır hep aile içinde kız alıp
veririz" diye konuştu.
"Şimdiye dek hiç hastaneye gitmedik"
Engelli 2 çocuk annesi 38 yaşındaki Delal Nazlı ise anne ve
babasının da akraba evliliği yaptığını kaydetti. Kürtçe konuşan
anne Nazlı, "Çocuğum hem başından engelli hem sırtından hem de
ayaklarından engelli. Doğduğu gün hastanede kaldım, hamilelik
döneminde de bilmiyordum. 40 gün hastanede kaldıktan sonra şimdiye
dek hiç hastaneye gitmedik. Bu kızım da havale geçirdi engelli
kaldı" şeklinde konuştu.