Diyarbakır,Açılım ve Yılın İftarı

Salih YAYLACI salih@internethaber.com

Ramazan da birçok yerden iftar daveti gelmesi olağan.

Ama bu günler de herhalde Diyarbakır’dan bir iftar daveti almak bambaşka bir şey olsa gerek.

Hiç tereddüt etmeden evet dediğim bu daveti yapan ise,yeni Diyarbakır’ın toplumsal albeni merkezlerinden bir STK.

Uzun adı Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği olan DİGİAD ve onun saygıdeğer başkanı Aziz Nart beyin nazik davetine tabii ki atlayıp gittik.

İftara geçmeden önce yazılması üzerimize borç olan izlenimlerimi ifade edeyim.

Muhtelif adlarla anılsa da bu günkü adı ile Diyarbakır maalesef sistemin dayattığı ve onun karşısında vücut bulan iki ayrı kimlik tartışmalarının temerküz ettiği bir şehir.

Diyarbakır şehrinin bütün bir tarihi, dini ve kültürel mirasının üzerine bir karabasan gibi çöreklenen kimlik siyasetleri,maalesef bir açıdan bu şehri farklı insani ve siyasi problemlerin merkez üssüne getirmiş.

Diğer taraftan bu mübarek şehir aynı zamanda dikkatli bakan ve görmek isteyene çözüm yollarının da adresini sunuyor.

Biraz günlük ve resmi görüşe ait bakışın dışına çıkıp kalplere giden yola sapabilenler bu çözümün hiç de zor almadığını fark edecekler.

Sadece biraz ezberlerin dışına çıkmak gerekiyor.

Nitekim Diyarbakır’da yaşayan gerek halk, gerek sivil toplum, gerek siyasi kadro ve gerekse devlet erkânı çözümün adresini fark etmişler.

Adresin başladığı yer vicdanlar.

24 saatlik ziyaret esnasında, gerek şehir Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam ve Sur belediye başkanı Abdullah Demirtaş beylere yapmış olduğumuz ziyaretlerle…

Gerekse Bejan Matur’dan, Altan Tan’a, DTO başkanı Galip Ensarioğlu’ndan Diyarbakır Ulu Cami imamlarımıza kadar birçok dertli sine ile görüşme imkânımız oldu.

Bu nedenle burada yaşayan istisnasız herkesin ne düşündüğü, ne hissettiği ve hayalleri çok önemli.

Nasıl bütün bir Türkiye Diyarbakır ile ilgili ise, Diyarbakır’ın sokağında yürüyen, Ulu cami avlusunda iftarı bekleyenlerde Türkiye ile çok ilgili.

Bu ilginin sebebini ben birlik ve beraberlik iradesi olarak aldım kendi adıma.

Hepsinin buluştukları ortak nokta, acı üzerine ne bu günün ne de geleceğin inşa edilemeyeceği.

Vicdanların devrede olmadığı uzun ve sıkıntılı bir geçmişin yaralarını yine vicdanların merhamet ve sevgi soluklayan ikliminde ancak sarmak mümkün.

O yüzden son günlerin moda tabiri ile açılımın ve asırlık bir yanlıştan dönüşün başlangıç noktası elbette Diyarbakır ve vicdanlar olacak.

AB’nin yolunun geçtiği değil istisnasız bu ülke deki herkesin yolunun geçtiği bir Diyarbakır hayali,bana göre daha sahici ve problemlerin çözümü adına daha kalıcı.

"Bölünme korkusu" lobisi istediği kadar ekranlardan bu ülkenin Kürt vatandaşlarının bölünmek istedikleri ile ilgili kalplerimize korku yaymak istesinler…

Kürtlerin Diyarbakır’dan yansıyan iradesi,demokratik bir ülkede bir ve beraber yaşamaktan başkaca bir şey değil.

Bir kısım Türk ya da Türklük adına mangalda kül bırakmayanları,kendini darı zanneden adam psikolojisinden kurtarmak elbette kolay değil.

Kendini buna inandırmakta zorlanan varsa İstanbul’a 1,5 Ankara ya 1 saatlik uçuş mesafesinde bir şehir bütün geçmişi ve hali ile sizi davet ediyor.

27 adet Halit Bin Velit komutasında Diyarbakır önlerine kadar gelmiş ve geri dönmemiş şehit Peygamber Sahabesi ile bekliyor.

Çok kültürlü, çok dinli ve çok dilli huzur dolu geçmişi ile koca bir tarih sizi davet ediyor.

İnsan eli yapımı uzaydan görülebilen Sur ve Burçları ile buyurun gelin diyor.

Terör, Göç ve onun getirisi fakirliğin en uç boyutları yanında modern şehircilik uygulamalarında geldiği nokta ile bir şehir sizi karşılamaya hazır.

Ezberlerimizin aksine nerde ise Türkiye’nin suç ortalaması en az olan illerinden biri olarak keşfedilmeyi bekliyor.

Evet, Diyarbakır da bir sonbahar akşam serinliğinde Dicle Kolejinin bahçesinde gönüllerimizi sesi ile serinleten Gökmen’in nağmeleri ile iftarı beklemek unutulacak gibi değildi.

Dicle kolejinin bahçesinde kurulan estetik harikası iftar bahçesini yılın iftarı seçtim ben.

Nitelik ve nicelik açısından Diyarbakırlılara ve Türkiye ye çok şey ifade ettiğine ve edeceğine eminim.

Bu iltifatım DİGİAD için bir şey ifade etmez eminim.

Ama iftara katılım yelpazesinin renkliliği ve verilen mesajlar,aslında aradığımızın çok uzağında olmadığımızı anlatması bakımından anlamlı idi.