Diyarbakır Çınar Kaymakamı yatağından kalktığı gibi...
Abone olDİYARBAKIR Çınar ilçesinde terör örgütü PKK'nın bomba yüklü araçla düzenlediği saldırıda yaşanan felaketin boyutları dehşete düşürdü.
Diyarbakır Çınar ilçesi tarihinin belki de en karanlık gecesini yaşadı. İlçe sakinlerinin anlatımıyla Çınar 'kıyameti' yaşamış. Patlamanın şiddetiyle enkaz parçaları ilçe girişine kadar ulaşmış.
Herkes enkaz altından canlı kurtarma peşinde. En az onlar kadar koşuşturan biri daha var... Çınar Kaymakamı İsmail Şanlı, emniyet binasından yıkılan eve, oradan yine emniyet binasına koşuşturuyor.
Çınar Kaymakamı İsmail Şanlı, saldırıdan hemen sonra üzerindeki eşofmanıyla kaleşnikofu kaptığı gibi sokağa fırladığı anlatılıyor.
Diyarbakır’ın Çınar ilçesindeki Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan saldırıda ikisi bebek biri çocuk 6 kişi yaşamını yitirmiş, 39 kişi de yaralanmıştı.
Emniyet Müdürlüğü binası kullanılamaz hale gelirken, yakındaki iki katlı bir ev de içerisindeki yedi kişinin üzerine çökmüştü.
PATLAMA SONRASI OLAY YERİNE GİDEN MUHABİR ANLATIYOR
Olayın ardından Diyarbakır’a 33 kilometre uzaklıktaki Çınar’a giden Al Jazeera Türk muhabiri Abdülkadir Konuksever tanık olduklarını yazdı.
Diyarbakır’ın en küçük ilçesi olan Çınar’daki büyük patlama bombalı bir araçla gerçekleştirildi. 23:30 sıralarında Çınar Emniyet Müdürlüğü ve lojmanlarının bulunduğu bölgeye gelen araç binaya yaklaşık on metre uzaklıkta patlatıldı. Saldırıda ikisi bebek, birisi çocuk 6 kişi hayatını kaybetti. Başbakan Ahmet Davutoğlu burada ölenlerden birinin polis olduğunu açıkladı.
CAM KIRIKLARI İLÇE GİRİŞİNE KADAR FIRLADI
Bombalı aracın yarattığı felaket daha ilçenin girişinde arabanın tekerleklerinin altında ezilen cam kırıklarının tıkırtısı ile kendini belli ediyor. Patlamanın yarattığı tahribat yakındaki binalarla sınırlı kalmamıştı. Dış mahallelerde bile pek çok evin ve arabanın camları kırıldı. İlçede patlamanın ardından elektrikler de kesildi. Cadde ve sokaklar bomboş...
YOLLARA SANKİ KIRAĞI DÜŞMÜŞ
Çevredeki insanlar çekingen bakışlarla olanları anlamaya çalışıyor. Ancak zifiri karanlıkta seçebildikleri tek şey geçen zırhlı araçlar ve ambulansların farlarının kısa süreliğine aydınlattığı yolla sınırlı kalıyor. Yollar ışık gördüğünde kırağı düşmüş gibi pırıl pırıl parlıyor kırık camlar.
KAYMAKAN ÜZERİNDE EŞOFMAN VE ELİNDE KALEŞNİKOFLA SOKAĞA FIRLAMIŞ
Patlamanın yaşandığı Çınar Emniyet Müdürlüğü’nün bulunduğu sokak daha vahim bir görüntü veriyor ışık altında. İlçenin geneline hâkim olan karanlığı burada ambulanslar, itfaiye ve kurtarma araçlarının ışıkları aralıyor. Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası ve Lojmanların ön yüzündeki duvarların büyük bölümü patlama ile yıkılmış. Perdelerin rüzgârdan savrulduğu karanlık oyuklara itfaiye merdivenleri dayanmış.
Yaralılar, hasar gören binaların merdivenler çöktüğü için itfaiye araçları ile çıkarılıyor. Emniyet Müdürlüğü’nün hemen yanındaki iki katlı bir bina tamamen çökmüş durumda. İtfaiye, UMKE ve AFAD ekipleri hummalı bir çalışma yürütüyorlar. En az onlar kadar koşuşturan biri daha var... Çınar Kaymakamı İsmail Şanlı, emniyet binasından yıkılan eve, oradan yine emniyet binasına koşuştururken üzerindeki eşofmanı ve elinde kaleşnikof silahıyla dikkat çekiyor. Saldırı gerçekleştikten hemen sonra silahı kaptığı gibi sokağa fırladığı anlatılıyor.
ÇOCUKLARIM TAŞLARIN ALTINDA
Çınar Emniyet Müdürlüğü’nün önünde telaşıyla herkesin dikkatini çeken birisi daha var. Adı Halime Açıkgöz olan yaşlı kadın soran bakışlara, ‘Çocuklarım taşların altında’ diyor. Olduğu yere oturuyor, kalkıp koşuyor, sonra yeniden oturuyor. Biraz ötede yıkılmış evi işaret edip ‘altında kaldılar, altında kaldılar’ diye inledikten sonra kendisinden geçiyor.
YIKINTILARIN ARASINDA ÇARESİZCE KOŞTURUYOR
Yıkılan evin altında Halime Açıkgöz’ün oğlu Lokman Açıkgöz, gelini Şükran, diğer oğlunun eşi Ayşe ve torunları Murat Alper, Sadık Efe, Buse ve Ecrin var. Bir yerlere sığamamasının nedeni bu. AFAD’ın aracında beklemesi yönündeki teklifleri kabul etmiyor, yıkıntıların arasında bir o tarafa bir bu tarafa durmadan yürüyor.
İLK OLARAK BUSE ÇIKARILIYOR
Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası ve lojmanından sürekli yaralılar çıkarılıyor. Çıkartılan yaralılar hazırda bekleyen ambulanslarla Diyarbakır’a taşınıyor. Yanı başındaki yıkılan evden ise molozlar dikkatle kaldırılarak taşınıyor.
Bu çağrıya en hızlı tepkiyi veren kişi Halime Açıkgöz. Yıkıntılarda çalışan AFAD ekibinden bir kişi göçük altında kalanlara ulaştıklarını anlatınca sağlık ekipleri ile birlikte Halime Açıkgöz’de fırlıyor. Yıkıntıların altından ilk olarak Buse çıkarılıyor. Sağlık ekiplerinin kucağında capcanlı torununu gördüğünde içi rahatlıyor biraz ancak daha kurtarılması gereken altı can var.
EN SON OĞLU YIKINTILARIN ARASINDAN ÇIKARILIYOR AMA...
Kurtarma ekibinden bir kişi soğuk olduğu için aile fertlerinin hepsinin soba yakılan iki odada kaldıklarını ve kendilerine ulaşıldığını anlatıyor. Bu sözlerle tatmin olmayan Halime Açıkgöz’ün tek sorusu ‘Sağlar mı’ oluyor. Torunları ve gelinleri birer birer çıkarılıyor. En son oğlu kalıyor yıkıntıların altında. Sağ çıkarılanlara sevinen Halime Açıkgöz’ün de bir gözü yıkıntıların altında. Nihayet oğlu Lokman Açıkgöz’ü de çıkarıyorlar ancak oğlu hareketsiz.
ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA AĞLAMAYA BAŞLIYOR
Ambulansın yanına geldiğindeyse ondan saklama çabalarına karşın anlayıp çığlık çığlığa ağlamaya başlıyor. Çocukları da teskin etmekte zorlanıyorlar. Halime Açıkgöz, ambulans oğlunun cansız bedeniyle uzaklaştığında ağlayarak karanlığa karışıyor.
ÇINAR KIYAMETİ YAŞADI
Diyarbakır’ın Çınar ilçesindek saldırıda biri bebek 6 kişi öldü, 39 kişi yaralandı. Yaşanan felaketin boyutları hava aydınlanınca daha net ortaya çıkıyor ancak bazıları için o aydınlık karanlığı aralamakta aciz kalacak. Olay yerindeki bir Çınarlının sözleri ilçenin bu durumunu özetliyor; Çınar kıyameti yaşadı.