Diyarbakır başkentleriymiş!
Abone olEski DEP milletvekili Leyla Zana'nın eşi Mehdi Zana, Roma'da 'Ben Mehdi Zana. Türk Kürdistanı'nın başkenti Diyarbakır'ın belediye başkanıydım' diye bir konuşma yaptı.
İtalya'nın Toscana bölgesi tarafından desteklenen ve politik
sığınmacıların geldikleri ülkelerde yaşadıkları tecrübeleri
anlattıkları oyunda Zana'yla birlikte AB parlamenterleri Vittorio
Agneletto, Giusto Catania, İtalya parlamentosu milletvekilleri
Francesco Martone, Tana de Zulueta, Maria Chiara Acciarini,
Giovanni Brunale, Valerio Calzolaio, Katia Zamotti, Alba Sasso,
ünlü tiyatro oyuncusu Judith Malina ve Hanon Reznikov da yer aldı.
Söze, "Ben Mehdi Zana. Türk Kürdistanı'nın başkenti Diyarbakır'ın
belediye başkanıydım" diyerek başlayan Zana, Türk ordusunun
köylerini yaktığını, askerlerden birinin köyü yakmak istemediğini,
bunun üzerine köyün, komutan tarafından ateşe verildiğini ileri
sürdü. İşkence gördüğünü, defalarca hapse atıldığını iddia eden
Zana, askerlerin 'isyancıların' başlarını keserek öldürdüklerini,
bir askerin, "Komutanım neden başlarını kesiyoruz da kurşunla
öldürmüyoruz?" sorusunu komutanın, "Çünkü kurşunun maliyeti fazlaya
geliyor" diyerek cevapladığını öne sürdü. "Kürdistan'da durum iyice
kötüleşti. Kızlarımız fahişelik yapıyor" diyen Zana, 'savaş'
dolayısıyla halkın iyice fakirleştiğini ve bölgede suç oranının
yükseldiğini ileri sürdü. Zana, "Eşim Leyla, mecliste Kürtçe yemin
ettiği için hapse atıldı. Ben çocuklarımla Paris'te kaldım.
Annelerinin yokluğunda Bay ve Bayan Mitterand çocuklarımıza sahip
çıktılar" diyerek, eşiyle 30 yıldır evli olmasına rağmen sadece 5
yıl birlikte yaşadıklarını söyledi. Yoğun ilgi nedeniyle çoğu
ayakta kalan izleyiciler, Mehdi Zana'yı uzun süre alkışladı.
Hollandalı oyuncu ve yönetmen Annet Henneman'ın hazırlayıp
yönettiği ve oynadığı "Rifugia-ti" (Sığınmacılar/sığın) adlı oyunun
Avrupa'da çeşitli ülkelerde sergileneceği belirtilirken, Zana oyunu
Diyarbakır'da sahnelemek için çalıştıklarını kaydetti. Oyunda
İranlı, Afgan, Iraklı, Ekvadorlu, Filistinli ve Faslı
sığınmacıların öykülerine de yer verildi.