Diyanetten skandal yorum!
Abone olPeygamberin yasakladığı uygulamaya Diyanet'ten izin çıktı. Diyanet İşleri'nin skandal yorumu bakın hangi konuda?
Diyanet'in yeni hazırlattığı Kur'an tefsiriyle birlikte
bir skandala imza attı. Hazreti Muhammed'in yasakladığı muta nikahı
Diyanet'e göre caiz...
KİMİYLE 15 GÜN KİMİYLE BİR AY |
Pek çok kadınla birlikte olduğunu söylerken konunun hassasiyetinden dolayı adının açıklanmasını istemeyen üniversite mezunu 35 yaşındaki adam, “Bu işin yolu bir gülden ya da bir Porsche’dan geçer” diyor “kimisiyle on beş gün, kimisiyle birkaç ay.” Dindar biri olduğunu söylemesine karşın, inancından dolayı yaşadığı ilişkilerin günah olmadığını savunuyor. Bu rahatlığının nedenini, inancından gelen bir ruhsata bağlıyor. O ruhsatın adı muta... |
PARA KARŞILIĞI NİKAH
İslam tarihi boyunca Şii ve Sünni din alimleri arasında en
hararetli tartışma konularından biri olan “muta (faydalanma,
menfaat) nikâhı,” Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi’nde ve
başka kaynaklarda, özetle “kadın ve erkek arasında belli
bir maddi bedelle, belli bir süre için yapılan bir tür geçici
evlilik olarak” tanımlanıyor.
HZ. MUHAMMED YASAKLADI, DİYANETE GÖRE CAİZ
DİYANET SESSİZ |
Sessiz sedasız geçiştirilen bu değişikliğin nedenini hem sözlü
hem de yazılı olarak sorduğumuz DİB yetkilileri, “konuyla
ilgili sözlü bir açıklama yapmak istemediklerini”
belirtiyor. Ancak kurum, ilgili bölümüne gönderdiğimiz sorularımıza
derginin baskıya girilmesine kadar yazılı bir açıklama yapmadı.
“Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir” adlı çalışmada
imzası bulunan ilahiyatçılardan ulaşabildiğimiz iki isim
birbirinden farklı açıklamalarda bulunuyor. “Dört kişilik
yazar heyeti adına açıklamada bulunduğunu” söyleyen
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi İbrahim Kafi
Dönmez, “İlk baskıda yer alan ifadelerden müt’aya izin
verildiği anlamının çıkartılmaması gerektiğini”
belirtiyor. Dönmez, “Muta hakkında ilk baskıdaki bilgilerin zihin
karıştırıcı olduğu ve yanlış anlamalara yol açabileceği
eleştirileri karşısında konunun yeniden ele alındığını ve heyetçe
uygun görülen değişikliğin yapıldığını” söylüyor.
Soruları telefonla yanıtlayan ve halen İstanbul Müftülüğü görevini yürüten Mustafa Çağrıcı ise “değişikliğin, ilk yorumun mutaya ruhsat anlamı taşıdığından ötürü yapıldığını” kabul ediyor. “Muta uygulamasının tamamıyla Şii mezhebine ve İran’a özgü olduğunu” savunan Çağrıcı, “Evlilik sürekli bir kurumdur. Dolayısıyla muta Sünni âlimlere göre ehl-i sünnet tarafından yapılamaz. Yapıldığı takdirde günah işlenmiş olur” sözleriyle çalışma arkadaşından farklı düşündüğünü ortaya koyuyor. Çağrıcı’nın verdiği bilgiye göre kitabın satış rakamı ise 140 bin (Diyanet’ten bu konuda da bir açıklama gelmedi). |
Ancak Türkiye’nin en yetkili dini otoritesi Diyanet İşleri
Başkanlığı’nın (DİB) bir grup ilahiyatçıya hazırlattığı
“Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir” adlı çalışma,
mutayı yeniden tartışma konusu haline getirdi.
Kitapta, “Ehl-i Sünnet’e mensup âlimlerden ve özellikle
sahabeden bazılarına göre müt’a nikâhı caizdir, onu Hz. Peygamber
değil ikinci halife yasaklamıştır” (İlk baskının ikinci
cildi, 32 ile 34’üncü sayfalar) denmesi mutaya izin verildiği
yorumlarına yol açtı. Daha da ilginç olanı ise, bu
ifadelerin 2. ve 3. baskılarda bulunmaması. Bu arada, sonraki
baskılarda muta konusunda değişiklik yapılmasına rağmen ilk baskı
da toplatılmadı.
MEHİRLERİNİ (ÜCRET) VERİN HELAL OLSUN
Din İşleri Yüksek Kurulu, Ocak 2001’de yeni ve daha anlaşılır
bir Kuran meali ve tefsiri hazırlamaya karar verdi.
Ardından tanınmış dört ilahiyatçı profesör Hayrettin
Karaman, Mustafa Çağrıcı, İbrahim Kafi Dönmez ve Sadrettin Gümüş bu
iş için görevlendirildi. Sonuçta beş ciltlik kitabın ilk
baskısı DİB Dini Yayınlar Dairesi tarafından 2005’te yayımlandı ve
kısa sürede tükendi. Bu ilk baskıda Nisa suresi 24’üncü ayetin
geniş bir tefsirine (detaylı yorum) yer verildi. DİB’in internet
sitesindeki Kuran-ı Kerim mealinde bu ayet ele alınırken
“Savaş esiri olarak sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar
(da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak
yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina
etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size
helal kılındı. Onlardan (nikâhlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit
bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir
belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler
konusunda size günah yoktur” deniliyor. Mehir, Türkçe’de ücret
anlamına geliyor.
BAZI SAHABELERE GÖRE CAİZDİR
Kitapta bu ayetten hareketle, “muta nikâhının en azından İslâm’ın ilk yıllarında uygulandığının ve içtihatlara (din adamlarının ortak görüşü) dayanılarak bazı mezheplere (Şia mezhebi gibi) göre halen geçerli olduğunun” altı çiziliyordu. Kitabın, “İhtiyaç bulunduğu için müt’a nikâhının bir müddet mubah kılındığı konusunda ittifak vardır” denen ilgili bölümünde “Ehl-i sünnete mensup âlimlerden ve özellikle sahabeden bazılarına göre müt’a nikâhı caizdir, onu Hz. Peygamber değil ikinci halife yasaklamıştır.
MUTA NİKAHI KILINACAK ŞARTLAR
İmami Şiilere göre ihtiyaç ve zaruret şartı bulunmaksızın müt’a nikâhı caizdir. Sonuç olarak yolculukta ve savaşta kişinin eşinden ayrı düştüğü zamanlarda olduğu gibi ‘hadislerdeki yasaklama süresini geciktirmeyi gerektiren’ zaruretler bulunduğunda bu nikâh caizdir” ifadesi yer alıyordu. Ancak DİB tarafından yayımlanan bu tefsire muhafazakâr kesimden tepkiler gelmeye başlayınca, kitabın 2006 ve 2007’de yayımlanan ikinci ve üçüncü baskılarında muta ile ilgili bölüm çıkarıldı.
Hatta kamuoyuna yönelik herhangi bir düzeltme yazısı olmaksızın,
ilk baskının tam aksi yönde bir yoruma yer verildi. Üçüncü baskının
45’inci sayfasındaysa artık şunlar yazıyor: “Şiilerin
Caferi kolunda halen uygulanan bir nikâhın, yani belli bir süre ile
sınırlı evlenmenin adı da müt’a nikâhıdır. İslam’ın ilk yıllarında
dönemin şartlarına göre ihtiyaç bulunduğu için müt’a nikâhının bir
müddet mubah kılındığı konusunda ittifak vardır. Ehl-i
Sünnet âlimleri büyük çoğunlukla bu nikâhın ebedî olarak
yasaklandığı hükmünü benimsemişlerdir.”
MUTA NİKAHI NEDİR?
Pek çok dini kaynakla birlikte, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından
yayınlanan “İslam Ansiklopedisi”nde İbrahim Dönmez tarafından
hazırlanan, mutanın ele alındığı bölümde (sayfa 174 – 180) özetle
şu yorumlara yer veriliyor: Müt’a nikâhında kadın ve erkek,
para ve zaman konusunda anlaştıktan sonra istedikleri zaman
biraraya gelebiliyor. Bakire bir kızla velisinin izni alınmadan
müt’a yapılamıyor. Ayrıca sözlü, nişanlı ve evli
kadınlarla müt’a da mümkün değil. Evli ya da bekar bir erkek, dul
ve boşanmış bir kadınla anlaşmasını yaptıktan sonra dilediği zaman,
aynı evde kalma mecburiyeti olmadan beraber olabiliyor.
Müt’a nikâhlı kadın da, daimi evlilik yapmış bir kadın
kadar kocasına karşı sorumlu kabul edilmiyor. Cinsellik
dışında diğer tüm faaliyetlerinde daha serbest hareket edebiliyor.
Süre bitiminde yeni bir müt’a evliliği için kadının yeni bir adet
görüp ‘temizlenene’ kadar beklemesi gerekiyor. Müt’a
süresince kadın hamile kalırsa, çocuğun nüfusu ve her türlü bakımı
babaya ait.