Diyanet'ten Kılıçdaroğlu'na cevap!
Abone olKılıçdaroğlu'nun sen karışma dediği Diyanet, kürtajla ilgili yeni bir açıklama daha yaptı!
Diyanet'in kürtajla ilgili açıklamalarını siyasi bulan
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na cevap Sapanca'dan geldi. Diyanet
İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün İl
Müftüleri toplantısınnın sonuç bildirgesinde "kürtaj gibi dini bir
meselede Diyanet'in görüş beyan etmemesini istemek haksızlıktır"
denildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü
tarafından Sapanca'da düzenlenen "İl Müftüleri Semineri Sonuç
Bildirgesi" açıklandı. Gündeme ilişkin konuların yer aldığı
Bildirge'de, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in
seminerin açılışında kürtaja ilişkin yaptığı açıklamaların
"Diyanet'in siyasete müdahalesi" şeklinde
algılanmasının büyük bir haksızlık olduğuna dikkat çekildi.
Bildirge'de kürtajın dünya ölçeğinde hemen her dinin üzerinde
ısrarla durduğu ve görüş beyan ettiği konular arasında yer aldığı
kaydedilerek, şöyle denildi:
"Özü itibariyle dini olan bir meselede,
'Meselenin politik, ekonomik, sosyal, bilimsel, hukuki, psikolojik
ilgisi var' diye Diyanet'in görüş beyan etmemesini
beklemek hatta istemek haksızlıktır. Görevini yapmasından dolayı
sıfatı ne olursa olsun hiç kimse, Diyanet'i kınama hak ve
salahiyetini kendinde görmemelidir. Diyanet'i siyasi tartışmaların
malzemesi veya tarafı haline getirmeye çalışmak ve Diyanet
üzerinden siyaset yapmak hem yüce dinimize hem milletimizin yüksek
inanç değerlerine hem de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın din-siyaset
ilişkisine dair yerleşik teamüllerine yapılabilecek en büyük
haksızlıktır."
"DİYANET CUMHURİYET'İN TEMEL
KURUMLARINDANDIR"
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cumhuriyet'in en temel
kurumlarından biri olduğu vurgulanan Bildirge'de, "Başkanlığın
yaşam hakkı ve insan bedeninin değeri konusundaki belli başlı
hassasiyetleri dikkate alarak kamuoyunu bilgilendirmesinin Diyanet
İşleri Başkanlığı'nın toplumu din konusunda aydınlatma görevinin
bir parçası ve varlığının gereği olduğu" ifade edildi. Kürtaja
ilişkin düzenlemelerin yasal müdahalelerle ya da yasaklayıcı
önlemlerle ele alınmasının sorunu çözmeye yetmeyeceği aktarılan
Bildirge'de, şöyle devam edildi:
"Kürtaj meselesinin sadece bir kadın meselesi olarak ele
alınması büyük bir haksızlıktır. Zira tarih boyunca bu meselenin en
büyük sorumlusu, en büyük müsebbibi erkekler iken, en çok
ıstırabını çekenler, mazlum ve mağdur olanlar da hep kadınlar
olmuştur. Başkanlığımız ilerleyen günlerde bu konuda bir rapor
hazırlayarak kamuoyunu bilgilendirecektir."
"DİYANET, BÜTÜN VATANDAŞLARIMIZIN HİZMET TALEPLERİNE
CEVAP VERME GAYRETİNDEDİR"
Türkiye'nin başta terör olmak üzere pek çok sorunla karşı
karşıya olduğu belirtilen Bildirge'de, bütün dinlerin ibadet
mekanları dokunulmaz olduğunun altı çizildi. Diyanet İşleri
Başkanlığı'nın, "tüm inanç yapılarının dokunulmazlığı noktasında
İslam'ın ilke ve değerlerini korumak ve hatırlatmak zorunda" olduğu
dile getirilen Bildirge'de, şunlar yer aldı:
"-Alevi vatandaşlarımız başta olmak üzere Caferi, Bektaşi ve
Nusayri vatandaşlarımızın dini ihtiyaç ve taleplerine kulak vermek,
ertelenemeyecek bir gerekliliktir. Diyanet İşleri Başkanlığı,
siyasi, mezhebi ya da kültürel tercihleri ne olursa olsun bütün
vatandaşlarımızın hizmet taleplerine cevap vermeye gayret
etmektedir.
-Camilerin İslam kültür ve medeniyetinin kadim estetik
anlayışı doğrultusunda inşa edilmesine ve kadın, çocuk, yaşlı ve
engellilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak düzenlenmesine
özen gösterilmelidir.
-Merkezi ezan ve merkezi vaaz uygulamasına son verilmesi
yönünde başlatılan çalışmalar ve özellikle yüz yüze vaaz projesi
devam ettirilmeli ve her bir görevlimizin camisinde vaaz edebilecek
noktaya getirilmesi için başlatılan hizmet içi eğitim seferberliği
devam etmelidir.
-Başkanlığımız insan odaklı bir personel politikasını egemen
kılma gayretindedir. Adalet, eşitlik, hak, hukuk, liyakat, yetenek
ve kabiliyet gibi niteliklerin öne çıkarılmasına
çalışılmaktadır.
-Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak görev yapan Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Meslek Dersleri öğretmenleri ile ilahiyat
fakültelerinin öğretim kadrolarıyla işbirliğine gidilmelidir.
Kur'an-ı Kerim ve Siyer derslerinin okullarda seçmeli olarak
okutulmasına yönelik bir gelişme, Başkanlığımızın hizmet
politikalarını gözden geçirmesini zorunlu kılmaktadır.
-Yaz tatili dönemlerindeki Kur'an kursları, çocuklarımızın
kendisiyle ve toplumla barışık iyi birer insan olarak yetişmesi,
din konusunda doğru ve sağlıklı bilgi edinmeleri, din eğitimini
yeterli düzeyde, zamanında ve doğru bir yöntem ve içerikte almaları
anne-babaların sorumluluğunun bir parçası olduğu gibi, toplumsal
bütünlüğümüz, yavrularımızın ileride yanlış telkinlere maruz
kalmaması, manevi boşluğa düşmemesi, dini kimliklerinin inşası ve
özgüvenlerinin yüksek olması açısından da son derece önem arz
etmektedir. Yaş sınırının kaldırılmış olması sevindirici bir
gelişmedir."