Diyanet’ten Gezi Park lı kandil mesajı
Abone olDiyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan "Miraç Kandili" açıklamasında, Gezi Parkı olaylarına atıfta bulunularak, "Öfkelerimizin sokağa, me...
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan "Miraç Kandili"
açıklamasında, Gezi Parkı olaylarına atıfta bulunularak,
"Öfkelerimizin sokağa, meydanlara taştığı şu hüzünlü günlerde bir
cankurtaran gibi imdadımıza yetişen Miraç Kandilimizi başımıza tac
ediyoruz" denildi.
Diyanet İşleri Başkanı Pof. Dr. Mehmet Görmez, çarşamba gecesi
idrak edilecek Miraç Kandili münasebetiyle bir mesaj yayımladı.
İsim vermeden Gezi Parkı olayları ve güncel mevzulara değinilen,
birlik beraberlik mesajları verilen açıklamada şu ifadeler yer
aldı:
“5 Haziran 2013 çarşambayı perşembeye bağlayan gece, mübarek Miraç
Kandilini idrak edeceğiz. Bu ulvi kandilin ebediyen gök kubbemizi
ve gönül dünyamızı aydınlatmasını, bu mübarek gecenin yüreklerimize
ebedi bir diriliş ve sonsuz bir muştu getirmesini diliyorum. İdrak
edeceğimiz Miraç Kandilinin bütün yaratılmışlara, yediden yetmişe
bütün milletimize, İslam ümmetine ve tüm insanlığa hayır, huzur ve
mutluluk getirmesini diliyor, bütün müminlerin bu aydınlık
gecelerini tebrik ediyorum. Her yıl gelen Miraç, bizlere her şeyden
önce yükselme yollarının yegâne sahibinin Allah olduğunu
hatırlatmaktadır. Miraç, bir arınma ve Allah’a yükseliştir. Allah’a
yükselmenin yolu heva ve heveslerinden, hırs ve intikam
duygularından, öfke ve gazaptan, kibir ve gururdan vazgeçerek
Allah’ın yoluna girmektir. Bugün miracın yücelme ve yükselme
anlamlarını dikkate alarak bireyin, toplumun ve bütün insanlığın
maddi-manevi yükselişi üzerinde yeniden düşünmek durumundayız.
İnsanlığın son rehberi Peygamber Efendimizin (SAS) Miraç’tan,
Allah’a yükselişten sonra yeryüzüne, insanların arasına dönmüş
olması ile adalet, merhamet ve sevginin kılavuzu, öncüsü, rehberi
olarak bize sonsuz kurtuluşun yolunu açmaya devam etmesi son derece
manidardır.
“KİBİR DÜŞÜRÜR, GURUR ALDATIR, HASET BİTİRİR”
Sevgili Peygamberimizin (SAS) Miraç’tan hediye olarak getirdiği
Bakara suresinin son ayetlerinde Rabbimiz bizlere yüksek
sorumluluklarımızı ve zaaflarımızı birlikte hatırlatmaktadır. Her
sorumluluk bir emanettir ve emaneti omuzlarında taşıyan her insan,
her türlü kin ve öfkeden, haset ve fesattan, gurur ve kibirden uzak
durarak bütün insanlara hatta bütün mahlûkata karşı mütevazı ve
alçak gönüllü olmak zorundadır. Zira Efendimizin (SAS) ifadesiyle
tevazu yüceltir, kibir düşürür, gurur aldatır, haset bitirir.
Nefsimizin ölümcül zaafları bizi her türlü miraçtan, yüceliş ve
yükselişten alıkoyar.
Yüce İslam’ın insan ve toplum tasavvurunda Allah’ın kullarının
birbirine üstünlüğü yoktur. Güç, kuvvet ve kudret yalnız ve yalnız
Allah’ındır. Başımıza gelen her musibeti ve felaketi, bizler acaba
Allah’ın gücüne gidecek bir hatamız mı oldu, bir gönül mü kırdık,
diye kendi nefis muhasebemize vesile bilir ve son nefesimize kadar
bu sorumluluk duygusuyla hareket ederiz.
Yeryüzünün bütün canlılarına olduğu gibi yaratılmışların en seçkini
ve şereflisi olan insana hürmet etmeye, insanın ve bütün canlıların
hukukunu korumaya mecbur ve mahkûmuz. Bizler sadece musalla taşının
önünde değil; hayatımızın her anında birbirimizin rakipleri değil
şahitleriyiz. Dolayısıyla birey, toplum ve toplumsal düzeni
korumakla görevli olan herkesin, hepimizin birbirimizin hukukunu
koruması en mukaddes görevlerimizin başında gelir.
“ÖFKELERİMİZİN SOKAĞA, MEYDANLARA TAŞTIĞI ŞU HÜZÜNLÜ GÜNLERDE…”
İç huzurumuzun, muhabbet ve kardeşliğimizin biraz zedelendiği;
öfke, kibir ve gururla köpüren nefislerimizin duygularımıza,
vicdanlarımıza hükmettiği; akl-ı selimin, sağduyunun sesini yeteri
kadar duyuramadığı; bilerek ya da bilmeyerek birbirimizi
incittiğimiz; öfkelerimizin sokağa, meydanlara taştığı şu hüzünlü
günlerde bir cankurtaran, bir can simidi gibi, bir hazık hekim
gibi, bir şifa reçetesi olarak imdadımıza yetişen, ruhumuzu
serinleten mübarek Miraç Kandili’mizi başımıza tac ediyor, ilahi
müjdelerle, bağış ve lütuflarla, ikram ve ihsanlarla gelen bu güzel
kandili sevgiyle, hasretle ve özlemle selamlıyoruz.
“HER TÜRLÜ ŞİDDETTEN, NİFAKTAN BİZLERİ MUHAFAZA EYLE”
Bu kutlu gecenin yüzü suyu hürmetine Rabbi Rahimimizden incinmiş
kalplerimizi te’lif ederek birleştirmesini diliyoruz. Allah’ım bize
merhamet eyle! Bizi birbirimize şahitler ve veliler kıl! Bizi
birbirimize düşürmek isteyen, kuvvetimizi parçalamak, dayanışma
ruhumuzu zayıflatmak, yuvamızı dağıtmak isteyen her türlü fitne ve
fesattan bizleri muhafaza eyle! Muhabbetimize, birliğimize,
kardeşliğimize gölge düşüren her türlü şiddetten, nifaktan,
tefrikadan, şeytandan bizleri muhafaza eyle!
“KİMİ NEDEN ÖFKELENDİRDİĞİMİZ KONUSUNDA KENDİMİZİ SORGULAMAMIZ
GEREKMEKTE”
Miraç Kandili vesilesiyle hatırlatmak isterim ki tarih boyunca
farklılıkları zenginlik olarak kabul etmiş bir medeniyetin
mensupları olarak birbirimize her zamankinden daha çok hoşgörü
göstermeliyiz. Birbirimizle daha çok konuşmalıyız. Birbirimizi daha
çok dinlemeliyiz. Birbirimizi daha çok anlamaya çalışmalıyız. Bugün
Mirac-ı Nebi’nin sırrına vakıf olmanın yollarından biri de ibadet
ve taatimizi bu gecenin hürmetine gerçekleştirirken sağlam ve
donanımlı birer mümin olmanın yollarına vasıl olmaktır. Başkaları
için ne ifade ettiğimiz, kimi neden öfkelendirdiğimiz, kimlerin
duasına muhtaç olduğumuz, kimlerin şerrinden Allah’a sığınmamız
gerektiği konusunda alnımızı secdelerden kaldırmadan kendimizi
sorgulamamız gerekmektedir.
Hassas ve sorunlu dönemeçlerden geçtiğimiz şu günlerde Mirac-ı
Nebi’ye hürmeten kırılan kalpleri onarmak, yıkılan köprüleri
yeniden kurmak, unuttuklarımızı bir daha hatırlamak,
kaybettiklerimizin peşine düşmek yapmamız gereken vazifelerdir. Bu
duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, gönül coğrafyamızdaki
kardeşlerimizin, yurt dışındaki millet varlığımızın ve bütün İslâm
âleminin mübarek Miraç Kandilini tebrik ediyorum. Bu mübarek gece
vesilesiyle ülke olarak son günlerde yaşadığımız olumsuzlukların
yerini sağduyu ve sükûnetin; barış ve huzurun almasını; ayrıca
yakın coğrafyamızda zulüm, haksızlık, şiddet ve terörün altında
inim inim inleyen İslâm beldelerinin tekrar barış yurduna dönüşmesi
için Rabbime dua ve niyaz ediyorum.”
(İHA)