Diyanet'ten 'dinsiz nüfus'a yeşil ışık
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'ndan nüfus cüzdanlarındaki din hanesiyle ilgili Alevileri sevindirecek bir açıklama geldi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Türkiye'de nüfus cüzdanlarında din ibaresinin yer almasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili maddesine aykırı kararına Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’ndan da destek geldi.
Bardakoğlu, “Nüfustaki din hanesinde yazan şeyle insanın dini belirlenmiş olmaz. Nüfus cüzdanlarında din ve mezhebin belirtilmesinin toplumdaki ayrışmayı ve kimlik belirlenmesini arttırdığını düşünüyorum” diyerek kimliklerdeki din hanesinin kaldırılabileceği mesajı verdi.
Radikal gazetesi yazarı Ahmet İnsel’e konuşan Bardakoğlu Alevilerin talepleriyle ilgili soruları yanıtladı. Bardakoğlu, “Biz namaz kılmıyoruz, oruç tutmuyoruz, içki konusundaki yasağı kabul etmiyoruz’ deyip, sizinle aynı dünyayı paylaşmadıklarını ifade etme hakkı yok mu insanların?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Hayat namaz, içki ve oruçtan ibaret değil. Tarihi beraber yazdık. Anlaşma noktalarını bu üç şeyle sınırlı tutarsak, aile içinde ortak payda yok demektir. Dindarlık, Müslümanlık birkaç noktaya indirgenemez. Birçok ortak paydamız var. İlke şu olmalı: Yapan yapar, yapmayan yapmaz. Birbirimize engel olmadan ve birbirimizi zorlamadan özgürlük ortamı yaratmalıyız.”
CEMEVLERİ İBADETHANE OLMAZ
Bardakoğlu, Alevilerin cemevlerinin ibadethane olarak tanınması talebine ise sıcak bakmadı. “İnsanlar memnun olsun diye boncuk dağıtamayız” diyen Bardakoğulu şunları söyledi:
"Dinin neye ibadet dediği neye ibadet demediği belli. Alevi kardeşlerimizin cemevinde yaptığı cem niyazı fevkalade güzel. Yapsınlar, biz de onların destekçisiyiz. Ama ona dair şöyle veya böyle dememiz konusunda lütfen rahat bıraksınlar. Cem, namazın mukabilidir derseniz sizinle birlikte yürürüz, değilse aramız açılır derlerse, bu benim ne diyeceğime onun karar vermesi demektir. Müdahalecilik olur.”
ALEVİLİK AYRI DİN DEMENİN VEBALİ
Bardakoğlu bu noktada bir de uyarıda bulundu. “Alevilerin bir kısmı kendilerinin Müslüman değil de Alevi olarak tanınmasını isterse?” sorusuna, “Alevilik Müslümanlıktan ayrı bir dindir demeye başlarsak o insanların vebalini gelecek olan insanlar çeker. Biz doğru bilgiyi söyleriz; o, kendini birlikte görür, görmez. Onun kararıdır” değerlendirmesi yaptı.
NÜFUS CÜZDANI ÖNERİSİ
Alevi örgütlerinin kendilerini “Alevi olarak tanınma talebinin ne sakıncası olabileceğini soruyorum. Çözüm için bir önerisi var:
“nüfustaki din hanesinde yazan şeyle insanın dini belirlenmiş olmaz. Nüfus cüzdanlarında din ve mezhebin belirtilmesinin toplumdaki ayrışmayı ve kimlik belirlenmesini arttırdığını düşünüyorum.”
AİHM'NİN NÜFUS CÜZDANI KARARI
İzmir'de yaşayan Işık, 2004 yılında nüfus cüzdanındaki din hanesine ''Alevi'' yazılması istemiyle mahkemeye başvurmuştu. İzmir Mahkemesi, Diyanet İşleri Başkanlığından aldığı görüş doğrultusunda, Aleviliğin başlı başına bir din olmadığı gerekçesiyle başvuru yapan kişinin şikayetini reddetmişti. Bunun üzerine Işık, konuyu din özgürlüğü, adil yargılanma ve ayrımcılığın yasaklanmasıyla ilgili maddelere dayanarak AİHM'ye götürdü. AİHM, Türkiye'de nüfus cüzdanlarında din ibaresinin yer almasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesine aykırı olduğuna hükmetti.