Diyanet'ten dini hoşgörü
Abone olAnkara, bugün 85 yabancı uyruklu öğrenciyi ağırladı. Öğrenciler'in uğrak yerlerinden biri de Diyanet İşleri Başkanlığı'ydı. Ziyaret sırasında önemli mesajlar verildi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, dünyada
barışçıl bir birliktelik oluşturabilmek için dinler ve kültürler
arası diyalogun en önemli araç olduğuna inandıklarını söyledi.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) faaliyet gösteren Avrupa
Formu Topluluğu'nun davetlisi olarak çeşitli ülkelerden Türkiye'ye
gelen 85 yabancı uyruklu öğrenci, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.
Bardakoğlu'nu makamında ziyaret etti. Ziyaret dolayısıyla
öğrencilere, Diyanet İşleri Başkanlığı hizmet binasında yemek
verildi. Prof. Dr. Bardakoğlu, burada yaptığı konuşmada, modern
Türkiye'nin çağdaş Müslüman ülkeler arasında önemli bir yere sahip
olduğunu söyledi. Bu durumun diğer Müslüman ülkelerdeki dinle
ilgili kurumlarla kıyaslandığında Diyanet İşleri Başkanlığı için de
geçerli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bardakoğlu, Diyanet işleri
Başkanlığı'nın dini bilgiyi üreten ve aktaran bir kurum olarak
önemli bir rolü olduğunu anlattı. ''DİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HERKES İÇİN
İSTİYORUZ'' Din özgürlüğünün temel insan haklarından olduğuna
dikkati çeken Prof. Dr. Bardakoğlu, ''Biz yalnızca Müslümanlar için
değil, diğer dinlerdeki tüm inananlar için de din özgürlüğünü
istiyor ve bu yöndeki çabaları destekliyoruz'' dedi. Prof. Dr.
Bardakoğlu, dünyada barışçıl bir birliktelik oluşturabilmek için
dinler ve kültürler arası diyalogun en önemli araç olduğuna
inandıklarını vurguladı. Prof. Dr. Bardakoğlu, ''Türkiye, insan
haklarını, dayanışmayı, özgürlüğü, eşitliği ve başkalarına saygıyı
ve dahası, Diyanet İşleri olarak, bizim için önemli bir konu olan
cinsiyet eşitliği ve kadın haklarını geliştirebilmek için İslami
inanç ve uygulamaların demokratik değerlerle birleştirilebileceğini
gösteren güzel bir örnek'' diye konuştu. Türkiye'nin laik bir ülke
olduğunu belirten Prof. Dr. Bardakoğlu, şunları kaydetti: ''Bu
noktada, laikliği nasıl yorumladığımıza dikkat çekmek istiyorum.
Burada laiklik, dinin yorumlanmasına devletin müdahil olduğu ya da
bir dinin açıklanması ve insanlara aktarılması konusuna devletin
karışması anlamına gelmiyor. Laiklik, dinin devlet tarafın yapılan
bir yorumu değil. Laiklik, kişilere ve kamu kuruluşlarına dinin
yorumlanmasında, dini bilginin üretilmesi ve aktarılmasında
özgürlük sağlamak demek. Dinin devlet tarafından tanımlanması
laikliğin özüyle çelişir. Diyanet bu konularda akademik ve
entelektüel özgürlüğe sahiptir.'' ''TÜRKİYE'DE İSLAM'IN ALGILANIŞI
RADİKAL DEĞİL'' Prof. Dr. Bardakoğlu, Türkiye'nin, İslam'ın ılımlı,
hoşgörülü ve kapsamlı olarak tanımını destekleyen bir ülke olarak
güzel bir örnek teşkil ettiğini belirterek, ''Türkiye'de İslam'ın
genel olarak algılanışı radikal ya da köktenci değil. İslam'ın bu
denli ılımlı olmasının en önemli nedeni Türkiye'de yaklaşık 80
yıldır demokrasinin varolmasıdır'' diye konuştu. Daha sonra
öğrencilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Bardakoğlu,
''Türkiye'deki gayrimüslimlerin din özgürlüklerinin hangi seviyede
olduğu'' yönündeki soru üzerine, Türkiye'deki gayrimüslimlerin
geniş bir din hürriyetine sahip olduklarını ifade ederek, ''Ben,
dünyanın çeşitli ülkelerindeki Müslümanların Türkiye'deki
gayrimüslimler kadar din özgürlüğüne sahip olmalarını isterim''
dedi.