Diyanet'ten çek senet fetvası
Abone olDiyanet İşleri Başkanlığı çek-senet kullanımıyla ilgili uyarılarda bulundu.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, günlük
ticari hayatta sıkça karşılaşılan çek veya senetlerin tarihinden
erken bozdurulmasının dini yönden sakıncalı olduğunu açıkladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, günlük ticari
hayatta sıkça karşılaşılan çek veya senetlerin tarihinden erken
bozdurulmasının dini yönden sakıncalı olduğunu açıkladı. Kurul bu
uygulamanın Emeviler zamanında yasaklandığını bildirdi.
Bir vatandaşın ‘Çek ve senet gibi kıymetli kağıtların bedelinde indirim yaparak, gününden önce tahsili caiz midir?’ şeklindeki sorusunu değerlendiren Din İşleri Yüksek Kurulu, alacaklının borçlusuna alacağı miktarın belirli bir kısmını belirtilen sürede ödemesi halinde kalan kısmından vazgeçeceğini söylemesi ve borçlunun da, denilen sürede ödeme yapması halinde bu işlemin caiz olduğuna hükmetti.
Kurul tarafından yapılan açıklamada, "Böyle bir işlemde borçlu vadeden feragat etmekte, alacaklı da ona bir miktar indirim yapmaktadır. Bu muamele, iki taraf için bir kolaylık getirmekte; alacaklı ihtiyaç duyduğu parayı elde ederken, borçlu da daha düşük bir meblağ ile ve daha kısa bir zamanda borçtan kurtulmaktadır. Ancak taraflar ödeme ve indirimi pazarlık konusu yaparak gerçekleştirirlerse bu, vadenin para karşılığında satın alınması demek olacağından caiz değildir (Merğınani, Hidaye, III, 60-61; Mevsili, İhtiyar, II, 184)." ifadelerine yer verildi.
ÇEK VE SENET BEDELİ PAZARLIK KONUSU YAPILAMAZ
Din İşleri Yüksek Kurulu, çek ve senedi vadesinden önce bedeli
üzerinden pazar yapılarak bozdurulmasının da caiz olmadığını
bildirdi. Kurul şu açıklamada bulundu: "Alacaklı durumda olan kişi,
elindeki çek veya senedi daha düşük bir bedelle vadesinden önce
banka gibi tüzel kişilere ya da üçüncü şahıslara satmak isterse bu
işlem de caiz olmaz. Zira bu işlemde, aynı cins kaydi paranın nakdi
parayla fazla miktarda mübadelesi söz konusudur. Bu muamele
'ribe’l-fadl/fazlalık faizi' olarak değerlendirilmektedir
(Merğinani, Hidaye, III, 61-62; Mevsıli, İhtiyar, II, 207). Nitekim
Emeviler döneminde de, çek ve senede benzer bir kağıdın karşılığı
alınmadan üzerinde yazılı olandan daha ucuza satılmaya başlanılması
üzerine bu işlem yasaklanmıştır (Malik, Muvatta’, Bey’, 19). Yine
Osmanlı döneminde, devletten alacağı olup, peşin para ihtiyacından
dolayı bu alacağını daha düşük bir bedel karşılığında satmak
isteyen kimseye, 'Kişi alacağını, borçlu olduğu kimseden başkasına
temlik edemez' denilerek, bu işlemin caiz olmadığı ifade
edilmiştir. Sonuç olarak, kişinin elindeki çek, senet veya kıymetli
kağıtları kendi rızasıyla ve pazarlık konusu edilmeksizin düşük bir
bedelle vadesinden önce alacaklısına vermesi caiz olmakla birlikte;
söz konusu bu kıymetli evrakı daha düşük bir bedel karşılığında
banka gibi tüzel kişilere ya da üçüncü şahıslara satması caiz
olmaz."