Diyanetteki tartışmalar Economist'te
Abone olEconomist dergisi, Türkiye'de Ayşe Sucu'nun Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki görevinden alınmasıyla ilgili tartışmalara geniş yer ayırıyor.
Economist dergisi, Türkiye'de Ayşe Sucu'nun Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki görevinden alınmasıyla ilgili tartışmalara geniş yer ayırıyor.
Sucu'yla birlikte diyanette 28 kadın istifa etti
Economist'in konuyla ilgili makalesi "Bu İslami bir engizisyonun sonucunda mı gerçekleşti?" sorusuyla başlıyor ve birçok kişinin Diyanet İşleri Başkanlığı Kadın Faaliyetleri Merkezi Müdürü Ayşe Sucu'nun görevden alınmasını bir çeşit engizisyon uygulaması olarak gördüğü belirtiliyor.
Dergi, sıkı bağlanmamış başörtüsü ve ilerici görüşleriyle Sucu'nun kadın hakları için bir dizi girişim başlattığını; Diyanet'in sembolü haline geldiğini ve görevden ayrılmasıyla aynı merkezde çalışan 28 kadının daha istifa ettiğini de belirtiyor.
Değerlendirmeye göre, Türkiye'de bazı gazeteler bu olayı, Batıcı Türklerle ılımlı İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi arasındaki mücadelede bir başka dönemeç olarak görürken, bazıları ise Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i suçluyor.
'Diyanet'in liberalliğinin sınavı'
Economist, Mehmet Görmez'in, selefi Ali Bardakoğlu'nun aksine, başörtüsü konusunda katı fikilere sahip olduğunun söylendiğini ve Ramazan Bayramı sırasındaki vaazında kurban kesimine karşı çıkan bazı kişileri eleştirdiğini de aktarıyor ve şöyle devam ediyor:
"Her zamanki gibi, Türkiye'nin resmi laikliği ile toplumun dindarlığının karışımı konusundaki gerçekler daha karmaşık. Örneğin bazılarına göre, Görmez, hadislerin yeniden tefsir edilmesini hedefleyen iddialı bir projenin arkasındaki isim. Görmez'in amacı, hadis olduğu belirtilen metinler arasında, kadın haklarını kısıtlayan bazılarını ayıklamak. Görmez'in kendi ifadesiyle bu tür metinler İslam'ın kendine özgü değerlerini muğlâklaştırıyor. Görmez'e yakın kişiler, onun evde eşine kahvaltı hazırlayan birisi olduğunu ve Ayşe Sucu'yu görüşleri yüzünden görevden aldığı iddialarının saçma olduğunu söylüyor."
Economist'e göre, kısa süre öncesine kadar yarı-özerk statüde olan Diyanet'in hükümete bağlı hale getirilmesiyle birlikte kurum siyasi manipülâsyona daha açık hale gelmiş oldu. Mehmet Görmez'in liberalizminin gerçek sınavı da, Diyanet'in gayrı-müslimlere ve Alevilere de kapılarını açıp açmamasıyla belli olacak.