Diyanet kürtaj için ne diyor?
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türkiye gündemine damgasını vuran kürtaj ve sezaryen tartışmasına değindi
Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen 4. Semavi ve
Geleneksel Dinler Liderleri Kongresi'de konuşan Diyanet İşleri
Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türkiye gündemine damgasını vuran
kürtaj ve sezaryen konusunda Diyanet İşleri Yüksek Kurulu’nu
görevlendirdiklerini söyledi.
Astana’da Türk gazetecilere konuşan Diyanet İşleri Başkanı;
sezaryenle doğum, kürtaj ve nüfus artışı ile ilgili olarak Din
İşleri Yüksek Kurulu'nun görevlendirildiğini, yakında bu konularla
ilgili geniş kapsamlı açıklama yapacaklarını ifade etti.
HACCA İKİNCİ DEFA GİTMEK MÜMKÜN DEĞİL
Son zamanlarda Türkiye gündemindeki Hac kuralarına da değinen
Görmez, 1970 yılından bu yana Hacca gitmenin kura ile yapıldığını
hatırlattı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurduğu sistem
çerçevesinde bir kişinin birden fazla hacca gitmesinin mümkün
olmadığını söyleyen Görmez,”Hacca resmen ikinci defa gitmek mümkün
değil, doğru da değil. Eğer birileri başka yollarla bunu yapıyorsa
kul hakkına girer “dedi. Görmez, kuralara yedi defa girip de hala
Hacca gidemeyenleri 2014 yılında Hacca götürecekleri müjdesini
verdi.
2 BİN 500 KAZAK İMAM TÜRKİYE’DE EĞİTİLECEK
Kazakistan Din İşleri Komitesi Başkanı Kayrat Lama Şerif ile iki
saat süren bir görüşme yaptığını ifade eden Görmez, görüşmede
Kazakistan’da bulunan 2 bin 500 imamın Türkiye’de mesleki eğitimden
geçmesi konusunda anlaştıklarını söyledi. Öncelikle seviye tespit
imtihanı yapılacağını ve imamların seviyelerine göre bir, iki, altı
aylık seminerlerden geçirileceğini belirten Diyanet İşleri Başkanı
Görmez, ilk etapta belki de 2 bin 500 kişinin Türkiye’ye
götürülmesinin zor olacağını, bu yüzden Almatı ve Astana’da
kurulacak merkezlere Türkiye’den gönderilecek uzmanlarla ile bu
eğitimin burada da devam ettirileceğini beyan etti.
Kazakistan Din İşleri Komitesi Başkanı Şerif’in yurtdışında
ilahiyat okuyan 400 Kazak gencinin Türkiye üniversitelerine
transferi konusunu da istediğini, bununla alakalı Yüksek Öğretim
Kurulu ile görüşeceğini belirten Görmez, yüzde 70 Müslüman olan
Kazakistan’ın Hanefi ve Sünni olduğunu ve bu konuda Türkiye’den
destek beklediklerini ifade etti.
Görüşmede Astana ve Almatı’daki üniversitelerin bünyesinde birer
ilahiyat fakültesi açmak istediklerini dile getiren Görmez, Lama
Şerif ile üzerinde anlaşmaya vardıkları konuları bir protokol
metninde topladıklarını ve bu metininin de Kazakistan Cumhurbaşkanı
Nursultan Nazarbayev’in Ekim ayında Türkiye’ye yapacağı ziyaret
sırasında imzalanması konusunda anlaşmaya vardıklarını
belirtti.
Kazakistan’da görev yapan din adamlarının vize sorunlarını
görüşmede dile getirdiğini kaydeden Prof. Dr. Mehmet Görmez, din
adamı ile misyonerlerin yaptığı hizmetin aynı sayılmasının doğru
olmayacağını, bu yüzden de Türkiye’den gelen din adamlarının bu
konuda mağdur edilmemesini
TÜRKİYE’DEN GELEN DİN ADAMLARINA MİSYONER MUAMELESİ
YAPILMAMALI
Kazak mevkidaşına ilettiğini hatırlattı. Görmez, bu konuyla alakalı
çalışmanın Ankara’da imzalanacak protokole girmesi konusunda da
Kazak tarafın çalışma yapacağını söyledi.
Astana’da düzenlenen 4. Semavi ve Geleneksel Dinler Liderleri
Kongresi'ne de değinen Görmez, “Farklı din mensuplarını bir araya
getiren bu tür toplantıların bir kısmının çok masum olduğunu
söyleyemeyeceğim” ifadesini kullandı. Görmez, bir kısmının çatışma
kültürüne hizmet ettiğini kaydetti. Görmez, diyalog için tarafların
her açıdan eşit olması gerektiğini, birilerin bu tür buluşmaları
propagandası için kullanmaları durumunda ise toplantının asıl
amacından uzaklaşabileceği uyarısı yaptı.
Kazakistan'ın farklı dini gruplar arasındaki diyalog çalışmasını da
önemsediğini ancak bunun yanlış ifade edildiğini anlatan Görmez,
''Dinlerarası diyalog olmaz, din adamları arasında diyalog olur.
Yani iki farklı dinden din adamı oturup örneğin çevre ile ilgili,
savaşlarla ilgili bir konuyu görüşebilir, bu diyalogdur. Ancak
dinler arası diyalog olmaz. Dinler birbirine dönüştürülmez, din
adamları dünya ile ilgili yaşanan sorunlarla ilgili sorunlarını
tartışır'' dedi.
Astana’da kurulan Din Konseyi Kurulu’nun önemli işlere imza
atacağına inandığını belirten Görmez, bütün ilahi dinlerin
tecrübesinden yararlanmak gerektiğini, her ilahi dinin ortaya
koyduğu engin bir tecrübenin olduğunu vurguladı. Müspet bir
harekete ihtiyaç olduğunu hatırlatan Görmez, din adamlarının buna
katkıda bulunacağına olan inancını ifade etti. Görmez, günümüz
dünyasında dinin yeniden insanların manevi sorunlarının çözümünde
etkin rol almaya başladığını, bunun da sevindirici olduğunu
sözlerine ekledi.