Diyanet klonlamaya karşı
Abone ol``Ahlaki mi, değil mi?`` tartışmalarına neden olan klonlama konusuna Diyanet İşleri Başkanlığı`ndan vize çıkmadı.
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Dr. Erkan Keleş, Selçuk
Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Refik Soylu ve
Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr.
Adnan Bülent Baloğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı`nca yayınlanan
``Diyanet`` Dergisi`nde yer alan yazılarında, klonlama çalışmasının
yararlarının yanı sıra insanlık için zararlarının olabileceğini de
belirttiler.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Refik
Soylu yazısında, klonlamanın yararlı taraflarını, ``Canlı
türlerinin deneysel olarak çoğaltılması, nesli tükenmiş olan
canlıların üretilebilmesi, organ transplantasyonunda gerekli olan
organların temini, daha verimli çiftlik hayvanlarının elde
edilmesi, genetik hastalıkların tedavilerinde yeni çığırlar
açması`` olarak sıraladı.
Soylu, bu konuların kötü yönde kullanılacağının gözden uzak
tutulmaması gerektiğine de dikkat çekerek, bakire annelerin
çoğalacağını ve iki cins arasındaki ilişkilerin zayıflayacağını
iddia etti.
Kadınların kendi kendine doğurmasının babasız çocuklar ortaya
çıkaracağına dikkat çeken Soylu, kopyalama çalışmalarındaki denek
hayvanlarının erken öldüğüne işeret etti. Soylu, ``Demek ki aslına
uygun olmayan zorak işlemler tabiat tarafından reddediliyor``
dedi.
KLONLALAMA İNSAN SİPARİŞİNE NEDEN OLUR
Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr.
Adnan Bülent Baloğlu ise, klonlamaya karşı itirazları şöyle
sıraladı: ``İnsanlar Tanrı rolü oynamamalı; klonlama insan onurunu
zedeler ve insanları `yerine yenileri konabilir ürünler` konumuna
getirir; klonlama insanlar üzerinde gayri ahlaki bir denemedir;
klonlananlar, toplumda diğer insanlara göre aşağı kabul
edileceklerdir`, klonlama aile ilişkilerini değiştirecek, hatta
zedeleyecektir; klonlama, beşeri münasebetleri ve toplumun
mahiyetini de değiştirecektir; klonlamanın gerçekleşmesi ile
birlikte, insanın arzularına gem vurma imkanı ortadan kalkmış
olacaktır.``
Endişe duyulması gereken konunun insanın tabiatın düzenini altüst
etmesi ve ahlaki konuları hiçe sayması olduğunu kaydeden Baloğlu,
klonlamanın insan siparişine neden olabileceğini belirtti.
KOPYALAMA İSTİSMARA AÇIKTIR
Kopyalamanın fıkıh boyutunu ele alan Diyanet İşleri Yüksek Kurulu
Uzmanı Dr. Ekrem Keleş de, İslam dininin, insan yararına
gerçekleştirilen her türlü çalışmayı teşvik edeceğini ve bu tür
çalışmaları topluma bir görev olarak yükleyeceğini belirtti.
``Ancak bunların hukuki, ahlaki ve manevi değerler açısından
problem oluşturacak ve insanlık için tehlike arz edecek noktalara
getirilmesini de asla onaylamaz`` diyen Keleş, kopyalamanın
istismarlara açık bir konu olduğunu kaydetti.
Keleş şöyle devam etti: ``Kopyalamanın istismarlara açık bir konu
oluşu, insan neslinin ıslahına yönelik çalışmalara bu çerçevede
üstün ırk, oluşturma anlayışına kapı açma potansiyeli taşıması,
Yüce Allah`ın evrene yerleştirdiği, doğal dengeyi, yaratılıştaki
çeşitliliği ve fıtrat bozma ihtimali, neslin karışması riski,
toplumun temel taşı olan ailenin zarar görmesi tehlikesi, kopyalama
sonucunda ortaya çıkacak, benzerliklerin getireceği sakıncalar,
kişilik haklarının ihlali ve benzeri problemler, bu konuda hüküm
verirken, gözden ırak tutulmaması gereken hususlardır.``