Diyanet İşleri Başkanı’ndan mevlit mesajı
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 12 Ocak Pazar gününü Pazartesiye bağlayan gece Hazreti Muhammed’in (SAS) dünyaya teşriflerinin 1443. s...
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 12 Ocak Pazar gününü
Pazartesiye bağlayan gece Hazreti Muhammed’in (SAS) dünyaya
teşriflerinin 1443. sene-i devriyesinin idrak edileceğini
belirterek, “Bizleri ona (sas) ümmet eyleyen Rabbimize nihayetsiz
hamd ü senalar olsun!" dedi.
Mevlit Kandili mesajı yayımlayan Görmez, "Hz. İbrahim’in duası, Hz.
İsa’nın müjdesi, hatemü’l-enbiya, âlemlere rahmet, iki cihan
serveri Sevgili Peygamberimize salat ve selam olsun! Tahiyyat ü
ikram, her türlü ihtiram O’na ve O’nun âline, ehl-i beytine ve
ashabına olsun! Mevlid-i Nebi’nin, ülkemiz, gönül coğrafyamız,
bütün İslâm âlemi ve topyekûn insanlığın huzuruna vesile olmasını
Rabbimden niyaz ediyorum” diye konuştu.
Mesajında, “Hz. Peygamber (sas), hiç kuşkusuz, bütün Müslümanlar
için her zaman ve her asırda yegâne örnektir. Mühim olan, her
asırdaki Müslümanların onun (sas) rehberlik ve önderliğine ne kadar
ve ne şekilde başvurabildikleridir. Önemli olan, Müslümanların,
onun (sas) insanlık âlemine kazandırdığı değerlere, evrensel ilke
ve esaslara ne ölçüde riayet edebildikleridir. Çünkü İslâm
Peygamberi (sas), kızgın çölün bereketsiz topraklarında bedevi
insanlardan oluşan bir toplumdan İslâm medeniyetinin nüvesini
teşkil eden medeni bir toplumu hem de çok kısa bir zaman diliminde
inşa etmiş, aşağıların aşağısına yuvarlanmış insanlığı yüksek
değerlere kavuşturmuştur. Hz. Peygamberin (sas) büyüklüğü, çok kısa
bir sürede kin, nefret ve intikam toplumunu sevgi, muhabbet ve
rahmet toplumuna dönüştürmüş olmasında aranmalıdır” diyen Görmez,
“Bugün, topyekûn insanlığımızın çok çetin sınavlardan geçtiği
günleri yaşıyoruz. Yerel, bölgesel ve küresel ölçekte yaşanan
sorunlar, zaman zaman insanlığın ölmekle karşı karşıya kaldığına
dair bizlerde ciddi endişelere neden olmaktadır. Hassaten ona (sas)
ümmet olanların birbirleriyle olan ilişkilerindeki dikkatsizlik,
özensizlik ve ölçüsüzlük, bugün biz Müslümanlar için artık acı
veren birer yük olmaya başlamıştır. Bütün insanlık için hayırlı bir
ümmet ve örnek bir topluluk olarak hakka ve hakikate rehberlik
etmekle yükümlü olduğumuz halde, ne yazık ki birbirimizle olan
ilişkilerimiz başta olmak üzere, birer Müslüman olarak diğer
insanlarla, eşyayla, tabiatla hatta topyekûn hayatla olan
ilişkilerimizde ciddi bir istikamet kaybı içinde olduğumuzu itiraf
etmek gerekir” dedi.
"YÜKSEK SESLE SORMALIYIZ"
Görmez mesajına şöyle devam etti:
“Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin (sas) çağlar üstü
örnekliği ve rehberliği önümüzde dururken, Rabbimiz hak, hakikat,
adalet, ahlak, fazilet ve erdem yolunda hizmet etmeyi hepimize
emretmişken, Hz. Peygamber (sas), insan-ı kâmil olmanın yollarını
sünnet-i seniyyesiyle bizlere en güzel bir biçimde göstermişken,
biz Müslümanların kardeşlik ahlakını ve hukukunu hiçe sayması,
gönül coğrafyamızda ve dünyanın muhtelif yerlerinde umutlarını
bizlere bağlayan nice mağdur ve mazlum kardeşlerimizin ümitlerini,
beklentilerini ve hayallerini boşa çıkarmak anlamına
gelecektir.
Sevgili Peygamberimizin (sas) Mevlid-i Şerifi vesilesiyle bir kez
daha hatırlatmak isterim ki bugün ülkemizde yaşanan gerilim ve
çekişmeler, İslâm dünyasında yaşanan medeniyet içi şiddet ve
çatışmalar, biz Müslümanların topyekûn insan yetiştirme
düzeneklerimizi, bilgi ve bilinç üreten mekanizmalarımızı yeniden
gözden geçirmemizi zorunlu hale getirmekte; bu çerçevede okullarda,
fakültelerde, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında, camilerde,
Kur’an kurslarında, gönüllü kuruluşlar ve STK’larda, vakıf ve
derneklerde, ailelerde, evlerde, kitle iletişim araçlarında, yazılı
ve görsel basında, sosyal medyada insanlara nasıl bir İslam
anlatıldığını ve hangi metotlarla öğretildiğini yeniden ele almamız
gerektiğini açık bir şekilde göstermektedir. Bu mesele, her şeyden
önce gelecek nesillerimizin Din-i Mübin-i İslâm hakkında yanlış
kanaat edinmemeleri için de bir an önce ele alınması gereken bir
konudur.
Bugün Rahmet Peygamberinin (sas) doğumu vesilesiyle bir kez daha
dindarlığımızın ahlak ve hukuk yerine neden tefrika ve gerilim
ürettiğini; yüreklerimizdeki peygamber sevgisinin içimizdeki kin,
öfke ve nefreti neden bitirmediğini; Müslümanlığımızın kardeşlik
ahlakı ve hukukunun gereklerini yerine getirme konusunda neden
yetersiz kaldığını kendimize yüksek sesle sormalıyız. Bu itibarla
Başkanlığımızın her yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında çeyrek
asırdır kutladığı Kutlu Doğum Haftasında Resûl-i Ekrem Efendimizin
(sas), rahmet yüklü mesajları ışığında tüm insan yetiştirme düzen
ve düzeneklerimizi yeniden ele almak ihtiyacı içinde olduğumuzu
belirtmek isterim. Hiç kuşkusuz, Mevlid-i Şerifini idrak edeceğimiz
Peygamber Efendimizin (sas) örnekliği ve rehberliği, Müslümanların
ve insanlığın bugün içine düştüğü her türlü badireyi atlatması ve
özlenen aydınlığa kavuşması yolunda yegâne melceimizdir. Bu duygu
ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurtdışındaki millet
varlığımızın, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve tüm İslâm
âleminin Mevlid-i Şeriflerini tebrik ediyor; Mevlid-i Nebi’nin,
bütün insan yetiştirme mekanizmalarımızı yeniden ele alarak,
İslâm’ın hedeflediği insan-ı kâmiller yetişmesine vesile olmasını
Rabbimden niyaz ediyorum.”
(İHA)