Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan "Deizm" açıklaması
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, gençlerde deizm ve ateizmin yaygınlaştığı iddialarına ilişkin, "Bizim milletimizin hiçbir ferdi böyle sapık, batıl bir anlayışa asla prim vermez. Milletimize, gençlerimize kimse iftira atmasın." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının DEAŞ ve Fetullahçı Terör
Örgütüne (FETÖ) yönelik çalışmalarıyla ilgili soru üzerine Diyanet
İşleri Başkanı Ali Erbaş, Başkanlığın bütün terör örgütü ve din
istismarı yapan gruplara karşı mücadele edeceğini söyledi.
Erbaş, TRT Haber'in canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları cevapladı.
FETÖ, DEAŞ, PKK gibi terör örgütlerine karşı toplumu bilinçlendirmek amacıyla hayata geçirilen faaliyetlere ilişkin de bilgiler veren Erbaş, "Öncelikli olarak Din İşleri Yüksek Kurulumuz FETÖ, DEAŞ terör örgütlerinin nasıl yapılandıklarını, nasıl bir din algısı üzerine felsefelerini kurduklarını masaya yatırdı, DEAŞ ve FETÖ raporlarını ortaya çıkardı." diye konuştu.
Erbaş, bu rapor ve kitapları Arnavutça, Arapça ve İngilizceye
çevirdiklerini, binlerce adet basarak hem yurt içinde hem de yurt
dışında dağıttıklarını söyledi.
Ayrıca, "FETÖ Din İstismarının Arkasına Gizlenen Terör Örgütü" ve
"DEAŞ Dehşete Dayalı Bir Din İstismarı" raporlarından 250 bin adet
bastıklarını ve millete ulaştıracaklarını kaydeden Erbaş, şöyle
devam etti:
"40 ilimize iki hafta içerisinde 117 ilim adamımızı
gönderiyoruz. Onlar önce müftülüklerimizde müftülerimiz,
vaizlerimiz ve tüm imamlarımızla toplantılar yapacaklar. Onlara
karşı tedbirli olmaları noktasında gayret edecekler. Kredi Yurtlar
Kurumunda (KYK) manevi rehber atamalarımız oldu. Diyanet İşleri
Başkanlığından şu an itibarıyla 600'e yakın görevlimizi KYK'da
manevi rehber olarak görevlendirdik. Ramazan ayına kadar 40
ilimizi, ramazandan sonra da diğer 41 ilimizi planlı, programlı bir
şekilde bu konularda aydınlatmak için gayret içerisinde
olacağız."
- "İSLAM'IN İLKELERİ VE KURALLARI VAR"
Yurt dışında bir camide kadın ve erkeklerin beraber namaz kıldığı fotoğrafın sosyal medyada paylaşıldığının hatırlatılması üzerine Erbaş, İslam'ın ilkeleri ve kuralları olduğunu söyledi.
Hazreti Peygamberin "Beni nasıl namaz kılıyorken görüyorsanız,
öyle namaz kılınız" buyurduğuna işaret eden Erbaş, şu ifadeleri
kullandı:
"Yoksa biz Kuran-ı Kerim'e bakarak nasıl namaz kılacağımızı
anlayamayız. İşte sünnetin önemi burada ortaya çıkıyor.
Camilerimizi, kadınlarımız için nasıl uygun hale getirebiliriz ya
da camilerde kadınlarımız namaza nasıl dururlar? En küçük ilmihal
kitabında bile bu yer alıyor. 'Kadınlar, erkekler camide nasıl
duracaklar?' Bunu anlatmamız abesle iştigal olur. Herkes bunu
biliyor. Erkekler ile kadınların aynı safta, karışık bir ortamda
namaz kılması İslam'ın uygun bulduğu bir şey değil."
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının camilerde kadınların namaz kıldığı ve abdest aldığı bölümleri düzenli hale getirmeye çalıştığını da söyledi.
"HANGİ MÜSLÜMAN PEYGAMBERİ İNKAR EDER"
Gençlerde deizm ve ateizmin yaygınlaştığı iddiasına ilişkin soru üzerine Erbaş, şunları söyledi:
"Şu anda Türkiye'de konuşulduğu kadarıyla bu konunun çok abartıldığını düşünüyorum. Milletin, gençlerin, insanların anlamını bilmediği bazı konuları allayıp pullayarak, batılın propagandasını yaparak belki de bir alan açmaya çalışan plan diye düşünüyorum bunu. Deizm, Peygamberi inkar etmektir. Hangi Müslüman Peygamberi inkar eder de Müslüman kalabilir? Yani siz bir Müslüman gence, 'Peygamberi inkar eden bir düşünceyi niye kabul ediyorsunuz?' dediğinizde 'Böylemiymiş, deizmin anlamı bu muymuş?' diyeceğini görürsünüz, rastlarsınız. Onun için açık konuşsunlar. Deizmin ne olduğunu milletimize anlatsınlar.”
Deizmin, "Peygamberi inkar eden felsefi bir düşünce" olduğunu
ifade eden Erbaş, "Biz, Peygamberimiz için canını ortaya koyan
çocuklarız. Böyle bir şey olabilir mi? Biz her gün Ayet-el Kürsi'yi
okuyan bir milletiz. Ayet-el Kürsi deizmi kökten reddeden bir
anlayışı ortaya koyuyor." dedi.
Deizmin hiçbir şeye karışmayan Tanrı anlayışı olduğunu aktaran
Erbaş, şunları kaydetti:
"Bizim milletimizin hiçbir ferdi böyle sapık, batıl bir anlayışa asla prim vermez. Milletimize, gençlerimize kimse iftira atmasın. Benim bu tanımımdan sonra hiçbir gencimizin ve insanımızın sapık ve batıl felsefi bir düşüncenin peşinden gidecek kadar buna itibar edeceğini zannetmiyorum."