Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'tan Ramazan ayı mesajı
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Mübarek Ramazan'ın merhamet ikliminden hakkıyla istifade ederek başta Filistin ve Doğu Türkistan olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan acıların, sistematik katliam, işkence ve tacizlerin son bulması için yüce Mevla’ya dua edelim” ifadesini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Ramazan ayı dolayısıyla bir mesaj
yayımladı. Mesajında Ramazan ayına kavuşmanın sevinci ve heyecanı
içinde olduğunu vurgulayan Erbaş, “Bu gece ilk teravih ve ilk
sahurla Ramazan ayını idrak etmiş olacağız. Bizleri yeniden bu
mübarek mevsimle buluşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd-ü senalar
ediyoruz. Rahmet ayı Ramazan'ın ülkemize, milletimize, İslam
alemine ve bütün insanlığa barış ve huzur getirmesi için Cenab-ı
Mevla’ya niyazda bulunuyoruz. Ramazan ayı, ‘insanlara yol
gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delileri
olarak Kur’an’ın indirildiği aydır.’ (Bakara, 2/185). İbadet
şuurunun doruğa ulaştığı, kalplerin ilahi rahmet ve mağfiret ile
neşelendiği bu ay, oluşturduğu maneviyat iklimi ve iyilik zeminiyle
mümin gönüller için tam anlamıyla bir huzur kaynağıdır” ifadelerine
yer verdi.
“Siyonizm, bugün insanlık için en büyük tehdit haline gelmiştir”
İslam dünyasının ve insanlığın bu günlerde mahzun ve kederli olduğuna dikkati çeken Erbaş, “Beş ayı aşkın bir süredir Filistin halkı ve işgal atındaki toprakları zulmün pençesinde katliamlar yaşamakta, soykırıma maruz bırakılmaktadır. Onurları ayaklar altına alınmakta, hürriyetleri gasp edilmekte, en temel insani hakları bile yok sayılmaktadır. Tahrif edilmiş bir inanç, sapkın bir ideoloji ve kirli bir siyasetten beslenen siyonizm, bugün insanlık için en büyük tehdit haline gelmiştir. Bu tehdidi bertaraf edecek yeni bir uluslararası inisiyatife acilen ihtiyaç vardır. Müslümanlara hayatı zindan eden bu zulüm ve trajedilere son verme sorumluluğu ise öncelikle Müslümanların omuzlarındadır. Gazze’nin, Kudüs’ün, Doğu Türkistan’ın ve bütün mazlum coğrafyaların kurtuluşu Müslümanların vahdetine, dayanışmasına ve birlikte hareket etmesine bağlıdır. İdrak edeceğimiz Ramazan ayının bu anlamda yeni bir uyanışa ve dirilişe vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.
“İslam’ın amacı, insanın hem dünya hem de ahiret mutluluğudur”
Ramazan ayının, ruh ve gönül dünyasının ferahlık bulduğu, kardeşliklerin pekiştiği, dayanışma bilincinin güçlendiği, iyiliklerin çoğaldığı, umutların yeniden yeşerdiği bir ay olduğunu söyleyen Erbaş, “Gönül dünyamızın hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese açıldığı Ramazan ayı bizlere Kur’ani değerleri yeniden hatırlatır. Sevgi, saygı ve merhamet duygularının daha da güçlendiği bu kutlu ay, iftarıyla paylaşmayı, sahuruyla bereketi, zekât ve fitreyle yardımlaşmayı öğretir. İslami değerlerin yaşatılması hususunda eğitime aldığı mümin yüreklere sabrın, şükrün, fedakarlığın, nefsi hesaba çekmenin, arzu ve istekleri sınırlamanın yollarını gösterir. Yoksullara, bakıma muhtaç olanlara, kimsesizlere ve bütün ihtiyaç sahiplerine kol kanat germeyi öğütler. İslam beldelerini kuşatan manevi atmosferiyle Ramazan ayı, aynı zamanda yarınlara dair ümidimiz olan çocuklarımıza dinimizin güzelliklerini öğretmek ve bizzat yaşayarak hissetmelerini sağlamak için de güzel fırsatlar sunar. Yüce dinimiz İslam’ın amacı, insanın hem dünya hem de ahiret mutluluğudur. Bu itibarla Rabbimizin bizlere bahşettiği nimet deryasında hayatımızı sürdürürken, dünyada yaptıklarımızın karşılığını bulacağımız ahiret yurdunu ihmal etmeyelim. Gündelik meşgalelerden bir nebze olsun uzaklaşıp sorumluluklarımızı ve kulluk görevlerimizi tefekkür edelim. Yaşantımızın merkezine Kur’an-ı Kerim’i ve Sünnet-i Seniyye’yi yerleştirelim. Zira dünyanın sıkıntılarıyla yorulan ruhlarımızı, ancak Ramazan ayını değerli kılan Kur’an-ı Kerim’in şifa veren hakikatleriyle beslediğimizde teskin edebiliriz” ifadelerine yer verdi.
“Filistin ve Doğu Türkistan olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan acıların, sistematik katliam, işkence ve tacizlerin son bulması için yüce Mevla’ya dua edelim”
Mesajını dua ile sonlandıran Erbaş şöyle devam etti:
“Orucumuzu ve diğer ibadetlerimizi, ancak Rabbimizin rızasına
uygun söz, tutum ve davranışlarla bütünleştirdiğimizde ramazan
ayının rahmet, bereket, mağfiret ve huzur ikliminden istifade
edebiliriz. Orucun bir kalkan ve perde oluşunu, ancak kötü söz ve
amellerden, kavga ve çirkinliklerden uzaklaştığımızda
hissedebiliriz. Mübarek ramazanın merhamet ikliminden hakkıyla
istifade ederek başta Filistin ve Doğu Türkistan olmak üzere
dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan acıların, sistematik katliam,
işkence ve tacizlerin son bulması için yüce Mevla’ya dua edelim.
Dökülen kanın durması, yetim feryatlarının dinmesi, mazlumların
gözyaşlarının silinmesi, bütün kardeşlerimizin bir an önce
zulümlerden kurtulması için sözlü dualarımızı fiili dualarımızla
destekleyelim. Bu vesileyle aziz milletimizin ve tüm İslam aleminin
Ramazan-ı Şerif’ini tebrik ediyorum. Ramazan'ın rahmet, bereket ve
huzur ikliminden bütün insanlık olarak nasiplenebilmeyi Cenab-ı
Mevla’dan niyaz ediyorum. Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun.”