Diyanet: Anneliğin kiralığı olmaz
Abone olDiyanet İşleri Bakanlığı'ndan gelen açıklama sperm bankalarına yönelikti. İşte Diyanet'ten sert tepki
Diyanet İşleri Başkanlığı, sperm bankası yoluyla anne olma ve
kiralık anne tartışmalarına son noktayı koydu.
Diyanet'e göre taşıyıcı annelik ve sperm bankası yoluyla anne
olmak caiz değil. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim
Yeprem, "Anneliğin kiralığı olmaz" diyerek taşıyıcı annelik
uygulamasının toplumdaki akrabalık düzenini değiştireceği uyarısını
yaptı. Son olarak manken Leyla Kömürcü'nün ABD'deki sperm bankası
aracılığıyla hamile kalmasıyla yaşanan tartışmalar konusundaki
görüşlerini de net olarak ortaya koyan Yeprem, İslam dininin bu
uygulamayı da asla kabul etmediğini söyledi.
Çocuk sahibi olamayan çiftlere uygulanan taşıyıcı annelik
birçok ülkede uygulanırken, Türkiye'de dinen yasak olup olmadığı
konusundaki tartışmalarla ilgili Diyanet görüşünü açıkladı. Diyanet
İşleri Başkanlığı, bir kadından diğerine yumurta nakli yapılarak
gerçekleşen taşıyıcı anneliğin günah olduğunu belirterek,
uygulamanın akrabalık düzenini değiştireceği uyarısında bulundu.
Diyanet, birçok mankenin merak saldığı sperm bankası yoluyla anne
olma konusunda da olumlu görüş bildirmedi.
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim Yeprem, kurulun hem sperm bankası yoluyla hamile kalma hem taşıyıcı annelik uygulamasıyla ilgili kararını İHA'ya açıkladı. Yeprem, Din İşleri Yüksek Kurulu'nun gerek sperm bankaları gerek taşıyıcı annelik konusunda İslam dininin itikat, iman,ahlak esasları çerçevesinde olumlu bir sonuca varmadığını söyledi. İslam dini açısından sperm bankasının olumlu karşılanmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Yeprem, "Nikah birliği altındaki erkek ve kadının kendilerinden temin edilen materyallerle çocuk sahibi olması, eğer bu normal yollarla gerçekleşmiyorsa laboratuvar ortamında tüp bebek yöntemiyle, döllenmenin mikroenjeksiyon yöntemiyle veya laboratuvar ortamında kullanılacak diğer metotlarla gerçekleşmesi halinde ve bizzat eşlerden kadın eşin rahminde gelişmesi şartıyla bebek sahibi olmanın caiz olduğuna, bunun dışında her türlü uygulamanın İslam dini prensiplerine aykırı olduğuna karar verdi" dedi. Gerek gelenekte gerek realitede gerekse hukuk açısından annenin çocuğu doğuran kadın olduğunu belirten Yeprem, çocuğu karnında 9 ay taşıyıp doğuran kişinin anne olduğunu bildirdi. "Bunun kiralığı sözkonusu olamaz" diyen Yeprem, şöyle konuştu:
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim Yeprem, kurulun hem sperm bankası yoluyla hamile kalma hem taşıyıcı annelik uygulamasıyla ilgili kararını İHA'ya açıkladı. Yeprem, Din İşleri Yüksek Kurulu'nun gerek sperm bankaları gerek taşıyıcı annelik konusunda İslam dininin itikat, iman,ahlak esasları çerçevesinde olumlu bir sonuca varmadığını söyledi. İslam dini açısından sperm bankasının olumlu karşılanmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Yeprem, "Nikah birliği altındaki erkek ve kadının kendilerinden temin edilen materyallerle çocuk sahibi olması, eğer bu normal yollarla gerçekleşmiyorsa laboratuvar ortamında tüp bebek yöntemiyle, döllenmenin mikroenjeksiyon yöntemiyle veya laboratuvar ortamında kullanılacak diğer metotlarla gerçekleşmesi halinde ve bizzat eşlerden kadın eşin rahminde gelişmesi şartıyla bebek sahibi olmanın caiz olduğuna, bunun dışında her türlü uygulamanın İslam dini prensiplerine aykırı olduğuna karar verdi" dedi. Gerek gelenekte gerek realitede gerekse hukuk açısından annenin çocuğu doğuran kadın olduğunu belirten Yeprem, çocuğu karnında 9 ay taşıyıp doğuran kişinin anne olduğunu bildirdi. "Bunun kiralığı sözkonusu olamaz" diyen Yeprem, şöyle konuştu:
"Biyolojik anne ile taşıyıcı anne arasındaki fark gerek hukuk
açısından gerek din açısından gerek sosyal problemler açısından
önüne geçilemeyecek komplikasyonlar taşır, problemler taşır. Etik
problemler taşır. İslam dini açısından da nesli muhafaza dediğimiz
temel prensibe aykırıdır. Bugün artık bilim tespit etmiştir ki,
çocuk anne rahminde gelişirken, annenin özelliklerinin genetik yapı
üzerinde etkili olduğu görülmektedir. Anne karnında gelişimi
sırasında doğrudan doğruya dış dünya ile irtibat kurduğu ve anneden
birçok özellik aldığı bilinmektedir. Bu ise neslin muhafazası
prensibine ters düşer. Yani nikah birliği içinde annenin karnında
değil de bir başka annenin karnında geliştiği zaman neslin
muhafazasına terstir".
Yeprem, 'Kişinin kendi annesi veya kızkardeşine taşıyıcı
annelik yaptırması uygun mudur?' yönündeki bir soru üzerine de,
bunun da toplumdaki akrabalık düzenini tamamen değiştireceği
uyarısını yaptı. Yeprem, "Kendi çocuğunu annesi doğuruyor. O zaman
akrabalık ilişkilerini, kan bağlarını düşünün. İçinden çıkılmayacak
problemler. Bunun tersini de düşünebilirsiniz. Kendi kardeşini
doğuruyor olduğunu düşününüz. Annesinin embriyosunu kızı kiralık
anne olarak düşünülebilir. Kişinin hem kardeşi annesinin çocuğu
olacağı için kardeşi, kendi embriyosu olduğu için kendi çocuğu.
Annesiyle kendi çocuğu aynı kişi olacak. Toplumsal problemler,
hukuksal problemler, etik, ahlaki problemler mutlaka
gerçekleşecektir" şeklinde konuştu. Yeprem, ATV'de yayınlanan ve
taşıyıcı annelik uygulamasının konu edildiği 'Bebeğim' dizisine de
destek verdi. Birçok televizyon programlarında bu konuların
işlendiğini hatırlatan Yeprem, "Büyük sanat eseri olarak bu konunun
işlendiği yapıtlar var. Kaldı ki İslam dini prensipleri açısından
bu uygulamaya olumlu bakmak hiç mümkün değil. Bu diziler, böyle
uygulandığı takdirde toplumda ne gibi sonuçlar olacağını göstermesi
bakımından hatta faydalı. Bize, o fecaati gösteriyor"
dedi.