AK Parti ve CHP arasında liderler düzeyinde başlayan iletişim
yeni bir siyasi alan açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan siyaseti yeniden
inşa ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de bu değişimin baş
mimarlarından.
Her iki liderde siyasetteki kaygan zeminin 31 Mart 2024 yerel
seçim sonucuna göre dengelemeye çalışıyor.
Yumuşama dönemi ve süreç Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, doğru
okuma ve anlama politikalarıyla ilerliyor. Seçim kazanma şampiyonu
olan Erdoğan güçlü bir siyasetçi. Yakın tarihin en uzun süreli
iktidarını elinde tuttu. Şimdilerde sarsılan iktidar ve siyasi
dengenin yapı taşlarını kendi eliyle yerine koyuyor.
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri 5 yıl ülkeyi yönetme
yetkisini Erdoğan’a verdi. Halk Erdoğan’ın şahsına güveniyor.
Fakat AK Parti’ye aynı güven söz konusu değil. AK Parti kuruluş
tarihinden bugüne ilk defa ikinci parti oldu. 2024 yerel
seçimlerinde halk CHP’ni birinci parti yaptı.
Yeni bir siyasi gerçeklik oluştu. Bu oluşumu Erdoğan seçim
gecesi gördü. Gördüklerinin ruhuna uygun yeni bir siyaset dili
geliştirdi.
Erdoğan’ın gördükleri;
2028 seçimlerine 4 koca yıl var.
Ülkenin çözülmesi gereken çok sorunu var.
Kavga, dövüş ve sivri bir siyasi dile kurban edilemez.
4 yılın verimli ve özverili yönetilmesi gerekiyor.
Diye okunabilir.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de vatandaşın mesajını
ilk andan itibaren doğru okuması Türk siyaseti adına büyük şans
oldu.
Çünkü makamların itibarı, o makamı taşıyamayan zayıf
karakterler yüzünden aşınır.
O nedenle de
Siyasette yapılan yanlışların bedeli ağır ödenir.
Siyaset okur-yazarı olmak önemli.
Okur-yazar olamayanlar erir, gider.
Ülke olarak yakın zamanda hep beraber şahit olduk.
Özgür Özel, nezaketle diyalog için elini uzattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan uzatılan eli nezaketle sıktı.
Böylesi bir diyalog zemini uzuncadır hiç olmamıştı. O nedenle
liderler görüşmesi büyük ilgi gördü.
Siyasi tarihimiz kavga, dövüş ve hakaretlerle dolu. Nadiren
diyalog var. Diyalog kurulamadığı içinde darbeler yaşandı. Şiddet
oldu. Gencecik insanlar hayattan koptu.
1980’li yıllarda Demirel ile Ecevit cenazede bile
el sıkışmıyordu.
Kılıçdaroğlu ile Erdoğan zaman zaman diyalog dilini değil de
karşılıklı restleşme dilini kullandılar.
Ülke siyaseti adına kazanım oldu mu?
Maalesef…
O nedenle Erdoğan ile Özgür
Özel arasındaki diyalog siyasi ezberleri bozdu. Yeni
bir siyasi zemin oluşturdu. Bu yakınlaşmaya herkesin memnun
olmasını beklemek tabi ki mümkün değil.
Erdoğan çok güçlü bir lider. Partisine hâkim.
O nedenle AK Parti adına konuşanlar AK Parti’nin görüşlerini
yansıtmıyorlar. AK Parti’nin kurmayları var onlarda gerek
duyulduğunda gerekli açıklamayı yaparlar. Akan suyu bulandırmamak
gerek.
AK Parti içinde 22 yıldır var olanlar,
Erdoğan’ın gölgesi gibi dolananlar,
Şimdi liderlerinin siyasi çıkışını anlamaya çalışmak
yerine kapıları tutup Erdoğan’a hakaret etme hakkını kendilerinde
görüyorlar.
Dahası Erdoğan’ın ABD talimat aldığını konuşacak kadar
akıl tutulması yaşıyorlar. Erdoğan gerektiğinde ABD’ye kafa
tutar, talimat almaz.
Siyasi zorluklar sadece AK Partide değil.
CHP içinde de kazanlar kaynamaya başladı.
Ekrem İmamoğlu, Erdoğan-Özgür Özel görüşmesinin şahsına
çekilmiş bir operasyon olduğunu düşünüyor.
Kemal Kılıçdaroğlu yaşanan süreçten rahatsız. Çünkü mücadele
hayalleri suya düştü.
Erdoğan ile Özgür Özel arasındaki diyalog
zemininin kaydırma çabaları yaşanır mı?
Dilerim yaşanmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in
inşa etmeye çalıştığı diyalog zemininin Türkiye’nin lehine olduğuna
inanıyorum.