Diyalog zemini şahsi hırslara kurban edilemez

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

AK Parti ve CHP arasında liderler düzeyinde başlayan iletişim yeni bir siyasi alan açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan siyaseti yeniden inşa ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de bu değişimin baş mimarlarından.

Her iki liderde siyasetteki kaygan zeminin 31 Mart 2024 yerel seçim sonucuna göre dengelemeye çalışıyor.

Yumuşama dönemi ve süreç Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, doğru okuma ve anlama politikalarıyla ilerliyor. Seçim kazanma şampiyonu olan Erdoğan güçlü bir siyasetçi. Yakın tarihin en uzun süreli iktidarını elinde tuttu. Şimdilerde sarsılan iktidar ve siyasi dengenin yapı taşlarını kendi eliyle yerine koyuyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri 5 yıl ülkeyi yönetme yetkisini Erdoğan’a verdi. Halk Erdoğan’ın şahsına güveniyor. Fakat AK Parti’ye aynı güven söz konusu değil. AK Parti kuruluş tarihinden bugüne ilk defa ikinci parti oldu. 2024 yerel seçimlerinde halk CHP’ni birinci parti yaptı.

Yeni bir siyasi gerçeklik oluştu. Bu oluşumu Erdoğan seçim gecesi gördü. Gördüklerinin ruhuna uygun yeni bir siyaset dili geliştirdi.

Erdoğan’ın gördükleri;

2028 seçimlerine 4 koca yıl var.

Ülkenin çözülmesi gereken çok sorunu var.

Kavga, dövüş ve sivri bir siyasi dile kurban edilemez.

4 yılın verimli ve özverili yönetilmesi gerekiyor.

Diye okunabilir.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de vatandaşın mesajını ilk andan itibaren doğru okuması Türk siyaseti adına büyük şans oldu.

Çünkü makamların itibarı, o makamı taşıyamayan zayıf karakterler yüzünden aşınır.

O nedenle de

Siyasette yapılan yanlışların bedeli ağır ödenir.

Siyaset okur-yazarı olmak önemli.

Okur-yazar olamayanlar erir, gider.

Ülke olarak yakın zamanda hep beraber şahit olduk.

Özgür Özel, nezaketle diyalog için elini uzattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan uzatılan eli nezaketle sıktı. Böylesi bir diyalog zemini uzuncadır hiç olmamıştı. O nedenle liderler görüşmesi büyük ilgi gördü.

Siyasi tarihimiz kavga, dövüş ve hakaretlerle dolu. Nadiren diyalog var. Diyalog kurulamadığı içinde darbeler yaşandı. Şiddet oldu. Gencecik insanlar hayattan koptu.

1980’li yıllarda Demirel ile Ecevit cenazede bile el sıkışmıyordu.

Kılıçdaroğlu ile Erdoğan zaman zaman diyalog dilini değil de karşılıklı restleşme dilini kullandılar.

Ülke siyaseti adına kazanım oldu mu?

Maalesef…

O nedenle Erdoğan ile Özgür Özel arasındaki diyalog siyasi ezberleri bozdu. Yeni bir siyasi zemin oluşturdu. Bu yakınlaşmaya herkesin memnun olmasını beklemek tabi ki mümkün değil.

Erdoğan çok güçlü bir lider. Partisine hâkim.

O nedenle AK Parti adına konuşanlar AK Parti’nin görüşlerini yansıtmıyorlar. AK Parti’nin kurmayları var onlarda gerek duyulduğunda gerekli açıklamayı yaparlar. Akan suyu bulandırmamak gerek.

AK Parti içinde 22 yıldır var olanlar,

Erdoğan’ın gölgesi gibi dolananlar,

Şimdi liderlerinin siyasi çıkışını anlamaya çalışmak yerine kapıları tutup Erdoğan’a hakaret etme hakkını kendilerinde görüyorlar.

Dahası Erdoğan’ın ABD talimat aldığını konuşacak kadar akıl tutulması yaşıyorlar. Erdoğan gerektiğinde ABD’ye kafa tutar, talimat almaz.

Siyasi zorluklar sadece AK Partide değil.

CHP içinde de kazanlar kaynamaya başladı.

Ekrem İmamoğlu, Erdoğan-Özgür Özel görüşmesinin şahsına çekilmiş bir operasyon olduğunu düşünüyor.

Kemal Kılıçdaroğlu yaşanan süreçten rahatsız. Çünkü mücadele hayalleri suya düştü.

Erdoğan ile Özgür Özel arasındaki diyalog zemininin kaydırma çabaları yaşanır mı?

Dilerim yaşanmaz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in inşa etmeye çalıştığı diyalog zemininin Türkiye’nin lehine olduğuna inanıyorum.