Diyabetlilere yeni umut ışığı
Abone olHarvard Üniversitesinde yapılan araştırma, verem aşısı BCG'nin Tip 1 diyabetli hastalar için umut olabileceğini ortaya koydu
Daha önce diyabetik farelerde BCG aşısının pankreastan insülin salgısını uyarabildiğini gösteren araştırmacı grubu tarafından yapılan çalışma, PLoS One tıp dergisinin Ağustos ayında yayımlandı.
Faz 1 çalışmada, insülin bağımlı tip 1 diyabeti olan 6 erişkin hastanın 3'üne, 4'er hafta arayla düşük doz BCG aşısı, diğer 3'üne de etkisiz olan plasebo aşısı uygulandı. Kontrol grubu olarak da Tip 1 diyabeti olan 57 hasta ve hiçbir hastalığı olmayan 16 sağlıklı bireyin alındı.
Çalışmada, BCG aşısı uygulanan 3 hastanın 2'sinde, pankreasta insülin salgılayan beta hücrelerini tahrip eden, bağışıklık sistemi T hücrelerinde azalma ve 20 haftalık takipte insülin salgısında geçici artış gözlendi.
Daha büyük bir hasta grubunda aşının etkinliğinin inceleneceği Faz 2 aşaması için hazırlıklara başlandığı belirtildi.
UMUT AMA UZUN YOLU VAR
Araştırmayı değerlendiren Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, 90 yıldır verem hastalığı korunmasında kullanılan BCG aşısının bu araştırmayla yeniden gündeme geldiğini belirterek, çalışmanın Tip 1 diyabet için umut olabileceğini ancak araştırmanın daha uzun bir yolu olduğunu söyledi.
Bir ürünün ilaç olarak kullanılmaya başlanabilmesi için etkinliğin ve yan etkilerin geniş hasta gruplarında değerlendirildiği klinik çalışmalara ihtiyaç olduğunu ve bu sürecin ortalama 5-8 yıl sürdüğünü hatırlatan Yıldız, ''Erken veriler umut verici ama daha çok aşama var. Diyabetik hayvan modellerinde BCG aşısının pankreastan yeniden insülin salgısını uyardığı gösterilmişti. İnsanlarda yapılmış bu erken faz çalışmada, aşının pankreas beta hücrelerini tahrip eden T hücrelerini ortadan kaldırması ve böylelikle pankreasın yeniden az da olsa insülin salgılayabilmesi sağlanmış. Bu önemli bir gelişme. Umarım araştırmanın diğer aşamalarında da bu sav doğrulanır'' dedi.
Tip 1 diyabetin genellikle çocukluk ve gençlik çağlarında ortaya çıktığını ve insülin dışında başka bir ilaç tedavisi olmadığını ifade eden Yıldız, şunları kaydetti:
''Vücudumuzda şekerin hücreler tarafından kullanılabilmesi için insülin hormonu gereklidir. İnsülin hormonu pankreastaki beta hücrelerinde yapılarak kana salınır. Bağışıklık sistemi hücrelerinin pankreas beta hücrelerine saldırması ve tahrip etmesi sonucu gelişen Tip 1 diyabette, pankreas hiç insülin yapamadığı için şeker hücreler içine alınamaz ve tanı anından itibaren kanda şeker ölçümleri çok yüksek olur. Bu nedenle hastaların ömür boyu insülin kullanması gerekir''.
TOPLAN 2 GRAM AMA SIRLARINI VERMİYOR
Pankreasta insülin salgılayan beta hücrelerinin toplam ağırlığının 1-2 gram olduğunu ancak Tip 1 diyabet tedavisinde yıllardır dışarıdan insülin tedavisi verilmesi dışında bir çözüm bulunamadığını anlatan Yıldız, ''1921 yılında insülinin keşfi Toronto Üniversitesi'ndeki araştırmacılara iki yıl sonra Nobel ödülü getirmişti. Klinikte kullanılmaya başlanması aynı yıl olan verem aşısının 90 yıl sonra Tip 1 diyabet alanında da gündeme gelmesi ilginç bir tesadüf ve erken veriler dikkat çekici'' diye konuştu.