Dismorfofobi nedir? Disformik soruları cevaplayın öğrenin
Abone olEstetikçiye mi ihtiyacın var psikoloğa mı? Ayna ayna söyle bana yoksa ben dismorfik miyim? Nedir bu Dismorfofobi belirtileri nelerdir, dismorfik olduğunu nasıl anlarsın tedavisi nasıl olur?
Dismorfofobi olarak da bilinen beden dismorfik
bozukluğu, dünya çapında sıkça görülen şiddetli bir zihinsel
rahatsızlıktır. Gerçekte normal görünmelerine rağmen, çirkin
olduklarına inanırlar. Bu rahatsızlığı yaşayanlar çalışma ve
sosyalleşmeyi bırakabilir, eve kapanabilir ve hatta intiharı bile
düşünebilirler.
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoterapist Mehmet Başkak, halk
arasında ‘ayna hastalığı’ olarak bilinen dismorfofobi hakkında
önemli bilgiler verdi: “Dismorfofobik bir insan, herhangi bir
organının şeklini, görünümünü kafaya takmıştır, kendini beğenmez,
çirkin olduğunu düşünür. Herkes normal olduğunu söylese de o
rahatsızdır, yine de çirkin olduğunu düşünür. Estetikçilere gitse
de on defa operasyon geçirse de görünümünden memnun değildir.
Dismorfofobik kişiler kendilerini çirkin veya deforme, hatta iğrenç
bir canavar gibi görüyor olabilirler. Endişeler genellikle yüze
veya kafaya odaklanır. Görünüş kaygısını kontrol etmek veya bu
kaygıya direnmek zordur. Bu kaygılar genellikle reddedilme korkusu
ve düşük benlik saygısı, utanç, değersizlik ve sevimsiz olma
duyguları ile ilişkilendirilir.
Çocukluk çağında da temelleri oluşabilmekle birlikte dismorfofobi
genellikle erken ergenlik çağında, ergenlik sorunlarıyla birlikte
kendini gösterebilir.
DİSMORFOBİK BELİRTİLERİ BU SORULARIN YANITINI VERİN : Rahatsız olduğunuz fiziksel durumu sürekli düşünüyor, hep başkalarıyla kıyaslıyor ve mutsuz mu oluyorsunuz?
-Beğenilmediğiniz, çok çirkin göründüğünüz düşüncesi sürekli tekrarlayan düşüncelere mi dönüşmüş durumda?
-Herkesin sizin o çirkin bulduğunuz organınızı görüp, ona dikkat
ettiğini ve sizi o görünümden dolayı çok çirkin bulduğunu mu
düşünüyorsunuz?
-Görünüşünüzü ya da bir uzvunuzu sürekli gizleme eğiliminde misiniz, insanlar görecek diye iletişim kurmaktan hep kaçınıyor musunuz?
-Görünüşünüzle ilgili bu endişenizin, hayatınız üzerinde etkisi
var mı?
Eğer varsa: Sosyal hayatınızı, okul çalışmanızı, iş hayatınızı,
veya hayatınızın diğer yönlerini önemli ölçüde olumsuz etkiledi
mi?
Görünümünüzden herhangi bir şekilde endişe duyuyorsanız ve sürekli
zihniniz bu endişeyle meşgulse ve oldukça uzun zamandır bu
endişlere sahipseniz; bu durumlara benzer özelliklere sahip
olanların bir estetikçiden önce bir ruh sağlığı profesyoneline
ihtiyacı vardır, çünkü sorun psikolojiktir. Düzeltilmesi gereken
bir organa en iyi estetik müdahale yapılsa bile, sorun devam
edebilecektir.
DİSMORFOBİK TEDAVİSİ VAR MI? : Dismorfofobik
bireylerin sınırlı sayıda arkadaşı olabilir ya da hiç arkadaşı
olmayabilir ve ilişkiden ve diğer sosyal etkileşimlerden uzak
dururlar. Alışılmadık derecede yüksek stres yaşarlar ve yaşam
kaliteleri belirgin derecede düşüktür. Çoğu hasta da akademik,
mesleki kariyerlerinde veya rol işlevlerinde bozukluklar gösterir.
Yukarıdaki kriterlerin birkaç tanesini taşıyan birinin estetikçiden
evvel, bir psikoloğa ihtiyacı olduğunu kabul etmesi gerekiyor.
Dismorfofobik hastaların çoğunluğu, cerrahi tedavi istemekte
diretiyor. Umutsuzluk içinde olan bazıları kendi ameliyatlarını
bile yapma girişiminde bulunabiliyor (örneğin zımba teli ile yüz
gerdirme girişiminde bulunmak gibi). Vasıfsız kişilere merdiven
altı sözde estetikçilere müracaat edebiliyor. Tedavi şekillerinden
memnun olmayan bazı hastalar intihar riskine kadar yüksek düzeyde
psikolojik sorunlar yaşayabiliyor ya da doktora karşı şiddet
gösterebiliyor.
Genellikle kişinin yaşadığı sorunun psikolojik arka planına bağlı olarak tedavisi uzun ya da kısa sürebiliyor. Uzmanın uygun görmesine bağlı olarak ilaç tedavisi ve eşlik eden psikoterapiler belli bir süreçte kişilerin huzuru bulmasını sağlayabilmekte. Bilişsel davranışçı terapi ve buna eşlik eden hipnoterapi desteği bu tür hastalara ciddi faydalar sağlayabilmektedir. Tedavi sürecinin bir estetik müdahaleden önce psikolojik zeminde gerçekleşmesi şarttır ve psikolojik tedavide, iyileşme şansı her zaman yüksektir.