Dışişleri'nden ABD'nin 'insan hakları' raporuna sert tepki...
Abone olDışişleri Bakanlığı, ABD'nin 2017 İnsan Hakları Raporunun Türkiye bölümü hakkında, "Mevcut raporun terör iltisaklı çevrelerin iddia ve ithamlarını gerçek gibi sunmak suretiyle bu sorumluluktan uzak bir anlayışla kaleme alınmış olması tarafımızda derin düş kırıklığı yaratmıştır" açıklaması yaptı.
DIŞİŞLERİ Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin
demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerine
bağlılığını, karşı karşıya bulunduğu çok yönlü ve ağır terör
tehditleriyle yoğun mücadelesine rağmen kararlılıkla sürdürdüğü
vurgulandı. ABD Dışişleri Bakanlığının 2017 Türkiye
raporunun, ABD Kongresi'ne sunulmak üzere 190'dan fazla ülke için
her yıl hazırlanan mutat belgelerden biri olduğuna değinilen
açıklamada, "20 Nisan 2018 tarihinde yayınlanan raporun ülkemizle
ilgili bölümü yanlış tanımlamalar ve kabul edilemeyecek itham ve
iddialarla doludur. Ülkemizin DEAŞ, PKK/YPG, FETÖ ve DHKP-C gibi
terör örgütleriyle haklı ve meşru mücadelesi çerçevesinde almakta
olduğu gerekli tedbirlerin gerçekleri yansıtmaktan uzak, taraflı
biçimde sunulduğu görülmüştür." ifadelerine yer verildi.
FETÖ ELEBAŞININ BARINDIĞI ÜLKE... Özellikle, devlet kurumlarına sızarak devleti içeriden ele geçirmeye çalışan, nihayet kanlı bir darbe teşebbüsü gerçekleştiren "radikal terör örgütü FETÖ" ile mücadelenin gözardı edildiğine değinilen açıklamada, "Terör bağlantılı grupların anlatılarını tekrarlayan ve terörle mücadeleyi 'iç çatışma' olarak nitelendirme gafletine düşen bu belgenin FETÖ'nün elebaşının barındığı bir ülke tarafından kaleme alınmış olması rastlantı değildir." görüşü paylaşıldı.
İnsan hakları gibi siyasileştirilmeyecek kadar önemli bir konuda, hak ve özgürlüklere gerçekten bağlı ülkelerin bunun sorumluluğuyla hareket etmelerinin beklendiğine işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
TERÖR İLTİSAKLI ÇEVRELERİN ETKİSİYLE
HAZIRLANMIŞ... "Mevcut raporun terör iltisaklı çevrelerin
iddia ve ithamlarını gerçek gibi sunmak suretiyle bu sorumluluktan
uzak bir anlayışla kaleme alınmış olması tarafımızda derin düş
kırıklığı yaratmıştır.Tarafsızlık ve objektiflik kriterlerinden
uzaklığı nedeniyle itibarı zedelenmiş olan bu raporun
hazırlıkları kapsamında ülkemizin sürdüregeldiği işbirliğinden
artık imtina etmesinin yerindeliği de bu vesileyle teyit olmuştur.
Ayrıca, ülkemizi haksız iddialarla itham eden ülkelere, önce kendi
vatandaşlarına dönük sistematik insan hakkı ihlallerine son
vermelerini tavsiye ediyoruz."
TERÖR BİR İNSAN HAKLARI İHLALİDİR...
Açıklamada, "Her zaman dile getirdiğimiz üzere başlı başına bir
insan hakları ihlali olan terörizm ile mücadelemiz kararlılıkla
sürdürülürken, uluslararası yükümlülüklerimize bağlılığımız ve bu
çerçevede temel hak ve özgürlüklerin daha da güçlendirilmesine
yönelik çalışmalarımız kesintisiz devam edecektir." görüşüne yer
verildi.