Dışişleri Bakanlığı'ndan 7 AB ülkesinin Doğu Akdeniz bildirisine sert tepki
Abone olDışişleri Bakanlığı'ndan son dakika 7 AB ülkesinin Doğu Akdeniz bildirisine sert tepki gösterildi. Dışişleri Sözcüsü Hami Aksoy, 'Bildirideki ifadeler geçen sene olduğu gibi taraflı gereceklerden kopuk ve hukuki dayanaktan yoksundur' dedi.
Akdeniz’e kıyısı olan 7 AB ülkesi dün Fransa’nın Korsika
adasında bir araya geldi. Macron’un evsahipliğinde yapılan zirveye
Türkiye ile gerilim yaşayan AB üyeleri Yunanistan ve Kıbrıs
Cumhuriyeti’nin yanı sıra İtalya, İspanya, Portekiz ve Malta’nın
liderleri katıldı.
Zirveden sonra yayımlanan ortak bildiride, zirveye katılan ülkeler, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan’a tam destek verdiklerini açıkladı.
Türkiye'den ise son dakika hukuki temeli olmayan bu bildiriye tepki gecikmedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy tarafından yapılan açıklamada, 'Bildirideki ifadeler geçen sene olduğu gibi taraflı gereceklerden kopuk ve hukuki dayanaktan yoksundur' denildi.
Aksoy’un açıklamaları şu şekilde:
Fransa, İtalya, İspanya, Malta, Portekiz, Yunanistan ve GKRY’nin
katılımıyla 10 Eylül 2020 tarihinde düzenlenen AB üyesi Güney
Avrupa Ülkeleri (Med7) Altıncı Zirvesi sonunda kabul edilen ortak
bildiride yer alan Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesine
ilişkin ifadeler, geçen sene olduğu gibi taraflı, gerçeklerden
kopuk ve hukuki dayanaktan yoksundur.
'Yunanistan’ı iddialarından vazgeçmeye davet ediyoruz'
Yunanistan’ı uluslararası hukuka aykırı ve maksimalist deniz yetki alanı iddialarından vazgeçmeye davet ediyoruz. Gerginliğin azaltılması için Yunanistan’ın Oruç Reis araştırma gemimizin etrafındaki askeri gemilerini çekmesi, NATO’nun ayrıştırma inisiyatifine destek vermesi, Meis dahil Doğu Ege adalarını silahlandırmaktan vazgeçmesi ve Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik son dönemde artan baskılarına son vermesi elzemdir.
Türkiye Doğu Akdeniz’e en uzun kıyısı olan ve AB’ye aday bir ülkedir.
'Haksızla dayanışma olmaz'
Doğu Akdeniz’de diyalog ve işbirliğinin hakim kılınması için öncelikle Yunanistan’ın Türkiye ile önkoşulsuz olarak masaya oturması, Kıbrıslı Rumların Adanın ortak sahibi olan KKTC ile hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve işletilmesi için gelir paylaşımı dahil işbirliği yapması, kendi dar görüşlü çıkarlarına AB’yi alet etmemesi ve AB’nin ve bahsekonu bildiriye imza atan diğer ülkelerin ise uluslararası hukuka ve AB müktesebatına aykırı olarak dayanışma kisvesi altında körü körüne izledikleri tek yanlı ve taraflı tutumlarını terk etmesi lazımdır. Dayanışma haklı olduğunda, haklıyla yapılır. Haksızla dayanışma olmaz.