Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan ABD Başkanı Biden'ın skandal sözlerine sert yanıt
Abone olDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin terör örgütü YPG'ye yönelik operasyonlarıyla ABD'nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini iddia eden ABD Başkanı Joe Biden'e tepki göstererek, "Türkiye'yi suçlamak yerine ABD kendi yanlış politikalarından vazgeçsin. Ayrıca Amerikan halkına da kongresine de daha dürüst davransın" dedi.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Suriye ile ilgili başkanlık
kararnamesinde Türkiye'nin bu ülkenin kuzeydoğusundaki askeri
operasyonlarını "IŞİD ile mücadeleye sekte vurduğunu" söyleyerek
eleştirmesi Türkiye'de tepkiyle karşılandı.
Biden'ın kongreye gönderdiği skandal kararnameyle ilgili Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, değerlendirmelerde bulundu.
Çavuşoğlu ile Venezuela Dışişleri Bakanı Felix Plasencia, Ankara'da gerçekleştirilen ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
"Öncelikle bu mektup, kopyala yapıştır bir mektup olmuş"
ABD'nin Suriye kararnamesini uzatmasına ve Türkiye'ye yönelik
ifadelerine değinen Çavuşoğlu, "Öncelikle bu mektup, kopyala
yapıştır bir mektup olmuş. Bu cümleleri ve bu paragrafları Amerikan
yönetimi daha önce de kullandı. Aslında Amerikan yönetimi, Kongreye
mektup yollarken ya da Amerikan halkına bilgi verirken doğruyu
söylemiyor." ifadelerini kullandı.
Bunun sebebi olarak, ABD'nin PKK'yı terör örgütü kabul ederken YPG'yle iş birliği yapması olduğunu belirten Çavuşoğlu, ABD'nin bu örgüte çok ciddi destek verdiğinin altını çizdi.
"Amacının DEAŞ'la mücadele olmadığını biz çok iyi biliyoruz"
Çavuşoğlu, ABD kanunlarına göre bu durumun suç olduğunu vurgulayarak "Burada bulunma amacının da DEAŞ'la mücadele olmadığını biz çok iyi biliyoruz. DEAŞ'la biz mücadele ettik. Göğüs göğse DEAŞ'la mücadele eden tek ordu, NATO içinde ve dünyada bizim ordumuzdur." diye konuştu.
Bu mücadele sonucunda 4 bin civarında teröristin öldürüldüğünü aktaran Çavuşoğlu, yabancı teröristlere yönelik ve Türkiye içinde alınan tedbirler ile uluslararası mücadeleye de destek verildiğine işaret etti.
YPG'li teröristleri Afganistan'a bıraktılar
Çavuşoğlu, DEAŞ'ın Afganistan'da güçlenmemesi için Taliban'la angajmana girmenin görüşüldüğünü de hatırlatarak "Peki bu teröristleri, Suriye’den oraya kim götürdü? 'YPG, mücadele etti' diyorlar ya, bunları önce bazı şehirlerden otobüslerle taşıdılar sonra uçaklarla aldılar, götürdüler Afganistan'a bıraktılar." diye konuştu.
ABD'nin Suriye ve Irak politikalarıyla birlikte tüm politikalarının Avrupa'da ve NATO'da tartışıldığını kaydeden Çavuşoğlu, tüm bunların plansız ve öngörüsüzce yapıldığını kaydetti.
"Suriye’yi bölmeye çalışan bir terör örgütüne Amerika destek veriyor"
Çavuşoğlu, bu plansız politikaların etkisinin Afganistan'da ve Irak'ta görüldüğüne işaret ederek "Suriye’nin o bölgesinde de etkisini görüyoruz. Ayrılıkçı, Suriye’yi bölmeye çalışan bir terör örgütüne Amerika destek veriyor. Önce Türkiye'yi suçlamak yerine ABD, kendi bu yanlış politikalarından vazgeçsin. Ayrıca Amerikan halkına da Amerikan Kongresine de daha dürüst davransın. Çünkü oraya verdiği bilgilerde çok yanlışlar var, düzgün ve dürüst olmayan bilgiler var." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'de olağanüstü halin uzatılması kararı
"Suriye'deki durum ve Suriye ile ilgili Ulusal Olağanüstü Hal Durumu'nun Devamına Dair Not" başlığını taşıyan ve Kongre'ye de gönderilen kararname esas olarak bu ülkenin ABD açısından oluşturduğu düşünülen ulusal güvenlik tehdidi nedeniyle 2019 yılında ilan edilmiş olan Olağanüstü Hal önlemlerinin bir yıl daha uzatılmasını düzenliyor.
Joe Biden ne demişti?
Başkan Joe Biden'ın imzasını taşıyan kısa başkanlık kararnamesi metninin ana bölümünde en önemli kısmı Türkiye'ye yönelik eleştiri oluşturuyor. Başkanlık kararnamesinde, Olağanüstü Hal önlemlerinin devamı kararına gerekçelerin belirtildiği satırlar şöyle:
"Suriye'deki ve Suriye ile ilgili konulardaki durum; özellikle de Türkiye Hükümeti'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda askeri harekat yürütme eylemleri; Irak ve Suriye'deki İslam Devleti'ni (IŞİD) yenilgiye uğratmak için sürdürülen mücadeleye sekte vuruyor ve siviller için tehlike oluşturuyor, bölgedeki barış, güvenlik ve istikrarı tehdit etmeyi sürdürüyor ve Amerika Birleşik Devletleri'nin ulusal güvenliği ve dış politikasına sıra dışı ve olağan üstü bir tehdit oluşturmaya devam ediyor."