Dışişleri Bakanı Gül yurda döndü
Abone olDışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, Brüksel ziyareti dönüşünde hava sahası ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, "TBMM dün
uçuşlarla ilgili izin vermiştir, hükümet de bu yetkisini
kullanmıştır" dedi. Brüksel'den Ankara'ya dönen Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı
Ali Babacan ile birlikte Esenboğa Havalimanı'nda açıklama yaptı.
Brüksel'de ikili görüşmeler yaptıklarını ifade eden Gül, "Bugün
öğlen yapılan zirve toplantısı vesilesiyle verilen yemekte Irakla
ilgili, ekonomiyle ilgili, Kuzey Irak ve Kıbrıs ile ilgili
konularda görüşme fırsatımız oldu. Yaptığımız görüşmelerde en
önemli konu Irak konusu oldu. AB'ye aday ülkelerden birisi olarak
Türkiye, AB'nin sınırlarını Irak'a getiren bir ülkedir. Türkiye,
Irak'la yakın olan bir ülkedir. Bugünkü zirvede gözler Türkiye'nin
üzerindeydi. Herkes Türkiye'den gelişmelerle ilgili görüşlerini
almak istemiştir. Yaptığımız ikili görüşmelerde yine Irak konusu
görüşüldü. Görüşme fırsatı bulduğum devlet başkanları ve
yetkililere, Türkiye'nin Kuzey Irakla ilgili ilişkisini anlatım"
dedi. Başbakan Yardımcısı Gül, Irak'ın toprak bütünlüğünün Türkiye
için büyük önem taşıdığını söyledi. Yapılan görüşmelerde, Irak'ın
kaynaklarının tamamen Irak halkına ait olduğunu anlattığını ifade
eden Gül, "Bazı ekonomik görüşmeler de oldu. Türkiye ile AB üyesi
ülkeler arasında ve AB ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler
konuşuldu. Bu ülkeler Türkiye'nin takip ettiği ekonomik programa
destek verdiklerini tekrarladılar. Görüşmeler önümüzdeki günlerde
de devam edecek" diye konuştu. "AB'Yİ BİR SÜREÇ OLARAK GÖRÜYORUZ"
Abdullah Gül, Türkiye ile AB ilişkilerinin kuvvetlenerek devam
ettiğini söyledi. AB'yi bir zirveye bağlamadıklarını, bir süreç
olarak gördüklerini anlatan Gül, şöyle konuştu: "Türkiye'nin
kararlı bir şekilde bu süreci en iyi şekilde tamamlayacağına
inanıyoruz. Yunanistan Dışişleri Bakanı ile yaptığımız görüşmelerde
Kıbrıs konusunu konuştuk. Önümüzdeki günlerde Türkiye ile
Yunanistan arasında bu mevzu ile ilgili bazı temaslar
başlayacaktır. Kıbrıs'taki problemin barışçı çözümüne katkıda
bulunulacaktır." Gül'ün ardından söz alan Ekonomiden Sorumlu Devlet
Bakanı Ali Babacan, bugün yapılan zirve çerçevesinde AB'ye üye 15
ülke ve aday 13 ülkenin ekonomi bakanlarının katıldığı yemekli bir
toplantı yapıldığını söyledi. Bakan Babacan, şöyle devam etti: "Bu
toplantıda Lizbon sürecinin son durumu değerlendirildi. Türkiye'nin
3 yıllık sürede aldığı önemli mesafeler var ve bundan sonra
yapacağı önemli adımlar var. Almanya, Fransa ve Belçika'nın maliye
ve ekonomi bakanlarıyla ikili görüşmelerim oldu. Yapılan
görüşmelerde, Türkiye'deki ekonomik reform süreci konusunda
bilgiler verdim. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Irak
konusunun Türkiye üzerindeki etkilerini değerlendirdik. Hem AB'ye
üye ülkelerle Türkiye arasındaki ikili ekonomik işbirliği
çalışmaları, hem de AB ile Türkiye arasındaki ekonomik çalışmalar
konusunda ön görüşmeler yaptık. Görüşmeler son derece başarılı
geçti." Yapılan açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını
cevaplayan Abdullah Gül, dünya kamuoyunda, Türkiye'nin Kuzey
Irak'la ilgili tutumu hakkında bazı kuşkuları olduğunu söyledi.
Gül, "Bunları açık bir şekilde anlatma imkanı buldum. Görüştüğüm
tüm yetkililere yaptığım izahatlar tatmin edici olmuştur. Bu
toplantının en önemli yanlarından birisi budur" ifadelerini
kullandı. "BUNLAR ZOR İŞLERDİR" Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Gül, Türkiye'nin hava sahasının açılmasıyla ilgili
olarak, "Her şeyi olumsuz yandan almayın. Bunlar zor işlerdir. Bu
zor işlerde bazı sıkıntılar olacaktır ama bunların hepsi
çözülmüştür. Şu anda ABD ile Türkiye arasında herhangi bir problem
söz konusu değildir. TBMM dün uçuşlarla ilgili izin vermiştir,
hükümet de bu yetkisini kullanmıştır" diye konuştu. Böyle kritik
dönemlerde açıklanmaması gereken bazı konular bulunduğunu ifade
eden Abdullah Gül, şunları söyledi: "Türkiye herkesin gözü
önündedir. Geçen 10 sene içinde Kuzey Irak'ın güvenliği Türkiye
sayesinde sağlanmıştır. Kuzey Irak'taki muhalif grupların bazıları
Türk pasaportlarıyla dünyayı dolaşmışlardır. Kuzey Irak'taki
ekonomik canlanmadan birçok imkana kadar Türkiye'nin katkısı
olmuştur. Karşılıklı müttefiklik anlayışı içinde yapılan karşılıklı
işbirlikleri söz konusudur. Bütün bunları bir kenara koyup hiçbir
şey yokmuş gibi Türkiye'ye kendi içimizden haksızlık yapılmasını
anlayışla karşılamıyorum. Türkiye'de demokratik süreç işlemiştir.
Demokratik süreç herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. Buna
herkesin saygı göstermesi gerekir. Türkiye'de her şey halkın gözü
önünde olmaktadır." Dışişleri Bakanı Gül, Türk askerinin Kuzey
Irak'a gideceğini belirterek, şunları söyledi: "Türkiye'nin Irakla
ilgili tavrı, Irak'ın toprak bütünlüğü, Irak'ın kaynaklarının bütün
Irak'a ait olması yönündedir. Türkiye'nin Kuzey Irak'la ilişkisi,
göç hareketlerini Türkiye sınırına sokmadan Kuzey Irak'ta
tutmaktır. 1. Körfez Savaşı'nda birçok insan Türkiye sınırına
girmek zorunda kalmıştır. Uzun süre Türkiye bu konuda uğraşmak
zorunda kalmıştır. Kuzey Irak'ta bir boşluk olmuştu, bu boşluk
terörist faaliyetlere adeta bir kamp yeri olmuştur. Böyle bir
boşluk olmasını istemiyoruz. Türkiye'nin Irak topraklarında gözü
yoktur." Abdullah Gül bir soru üzerine, Türkiye'nin herhangi bir
alışveriş içinde olmadığını belirterek, "Siyasi amaç ve hedefler
ortadadır. Biz başından beri söylüyoruz. Türkiye Kuzey Irak'tadır.
Irak'ın toprakları konusunda Türkiye'nin herhangi bir niyeti söz
konusu değildir. Türkiye bu konudaki tedbirlerini alacaktır"
cevabını verdi.