Dışişleri Bakanı Davutoğlu için ağır yazı
Abone olHürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ten bugün Dışişleri Bakanı Davutoğlu için sert bir analiz geldi. 'Eyy' hitabıyla başlayan yazı bakın nasıl sonlandı.
İNTERNET HABER- İngiltere parlamentoya gitti,
Suriye için hayır yanıtı aldı. ABD Başkanı Obama kongreye gitme
kararı çıkardı.
Peki ya Türkiye?
Hazırda tezkere var yenisi gerekli değil deniyor.
Hükümet Meclis'e Suriye için başvurmayı düşünmüyor.
İşte Ertuğrul Özkök'ün takıldığı nokta bu olmuş. Hedefine Dışişleri
Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu koyup, 'kabadayı" bir giriş yapmış ve
şöyle seslenmiş;.
-“Eyy Dışişleri Bakanımız, sen kendini Amerika’nın
Başkanı Obama’dan, İngiltere’nin Başbakanı Cameron’dan daha mı
kudretli sanıyorsun...”
İçimden geliyor ama demem tabi...
Çünkü, bana yakışmaz...
Bir kere, ülkenin Dışişleri Bakanı’na “Sen” diye hitap
edemem...
EYY DİYE KÜKREMEDEN
ÖNCE
Alt tarafı, içsavaştan bitap düşmüş paramparça Suriye’ye üç-beş
füze gönderilecek.
Bir askerin burnu bile kanamayacak, uçak desen drone, yani düşse
pilotu düşmeyecek.
İki ülke var...
Biri İngiltere...
Dünyanın en kudretli iki ordusundan birine sahip...
Bu ülkenin Başbakanı bile, “Eyy” diye kükremeye
başlamadan önce, üç-beş füze atmak için, parlamentosuna
gidiyor...
Öteki tarafta Amerika Birleşik Devletleri...
Dünyanın en, ama en en kudretli ordusu...
20’nci yüzyılı emperyal güç olarak kapatmış, 21’incisini yine
emperyal güç olarak açmış.
O da üç-beş füze atmak için Kongresine gidiyor...
SEN NEYİNE
GÜVENİYORSUN...
Bütün bunlar ortadayken...
Hadi ben soramıyorum, cesur bir Türkiye vatandaşı çıkıp sorsa:
“Eyy Dışişleri Bakanımız, sen ki emperyal olma
iddiasını daha 18’inci yüzyıla gelmeden bırakmış bir ülkenin
bakanısın... Neyine güvenip, daha ilk günden ‘Gönüllüler
koalisyonunda ben de varım’ diye babalanıyorsun?”
DERİNLİK BÖBÜRLENMESİ
Mİ?
Etraf dolduruşa getirdi desen, etraf, yani bu ülkenin ahalisinin
yüzde 65’i senin politikana karşı... Derinlik böbürlenmesi desen,
ne “böbür”ü kalmış, ne “lenmesi”...
Derinlik sarhoşluğu desen, itikadına uymaz... Öyleyse, iki emperyal
gücün başkanları, “Önce bir parlamentomuza soralım” deme ihtiyacı
duyarken...
Burada da biri çıkıp sorsa:
“Senin halkının hiç mi esamisi okunmaz Sayın Bakanım,
Türkiye halkının duygusunun, düşüncesinin gözünde zerre kadar mı
değeri yoktur ki, ne hükümetine ve ne Meclis’ine tek kelime sorma
ihtiyacı duyarsın...
Kendi değerli yalnızlığında karar alıp, Türkiye’yi,
kimsenin gönüllü yazılmadığı hayali bir gönüllüler ordusuna tek
başına nefer yazdırırsın...”
Yazının tamamını buraya tıklayıp Hürriyet'ten okuyabilirsiniz.