Dışarıda yediklerimiz ne kadar sağlıklı?
Abone olYediğimizin içtiğimizin ve onları bize sunanların ne kadar hijyenik oldukları hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?
Özellikle İstanbul’da her geçen gün fast food yiyecek
alışkanlığı arttı. Yanında birde sürekli yeni açılan
restaurantlarıda eklediğimizde büyük bir çoğunluk dışarıda yemek
yiyor.
Hijyen dünyamız her geçen gün kan kaybederken ,sağlığımızda
tehdit altında.İstanbul’da bir çok önemli gıda kurumu hijyen ve
personel sağlık kontrolü konularında en güvenilir testleri
yaptırarak müşterilerine en iyi hizmeti vermek için büyük çaba
harcarken en büyük partnerleri ise İstanbul Laboratuvarı oldu.
İstanbul Laboratuvarları konusunda uzaman ekibi ile hijyen,portör ve mobil sağlık alanında son yıllarda bir çok ilke imza atarak insan sağlığı konusunda kendisini geliştiren ender kurumlardan olma özelliği ile ön plana çıkmakta.
İnsan sağlığı öncelikli hizmet anlayışını benimseyen kurumlar
ise en çok kontrol edilmemekten şikayetçi.Bir çok gıda üretim ve
doğrudan satış yapan firmalar kontrol edilmediği için zorunlu olan
portör muayenelerini dahi sadece kağıt üzerinden yaptırırken
son zamanlar da sağlık konusunda daha özverili olan Mado, Ramiz
Köfte, Koçtaş, Bereket
Döner, Namlı Gurme, Polen Tantuni, HD İskender, POPEYES, Burger
King hijyen kontrolü ve
çalışan personel sağlığına önem veren kuruluşlardan sadece bir
kaçı.
İstanbul Laboratuvarları Laboratuvar Sorumlusu Dr. Emine
Demirkaya bu konudaki demecinde “İstanbul metropol bir şehir, 18
milyon nüfus ve her geçen gün artan fast food yeme alışkanlığı
beraberinde ne kadar sağlıklı besleniyoruz konusunu gündeme
getiriyor.Son zamanlarda yiyecek konusunda en çok konuşulan konu
GDO. Fakat GDO olmasa bile yedikleriniz nasıl bir ortamda
saklanıyor nasıl eller tarafından size sunuluyor bunları da bilmek
gerekli. Biz başta portör olmak üzere,mekan içi dezenfekte,mobil
sağlık hizmetleri ile firmalara hizmet vererek gerekli analizleri
yapıyor ve kuruma eksikliklerini sunuyoruz .Eğer ki ,kurumda eksik
var ama yaptırmak istemiyorsa bizim yaptırım yetkimiz yok lakin
ilgili kurumlara bildirme ihbar etme zorunluluğumuz var. Bizim
vatandaşlardan istediğimiz GDO yu sorarken, portör ve hijyen
kontrolu varmı yokmu onu da sorsunlar.Unutulmamalıdır ki gdo olmasa
bile daha önemli bakteriler olabilir”dedi. Ayrıca
laboratuvarlarında et ve et ürünlerinin genetik analizinide
yapmaktalar.Son günlerde dana eti yerine başka hayvan etleriyle
karıştırılmış ürünlerin bulunması bu konuyu dahada önemli bir
konuma getirmiştir dedi.