Dış basında Kıbrıs görüşleri
Abone olAnnan'ın "Ya evet ya da hayır" şeklindeki ültimatomunun anlaşmaya ulaşılmasını sağladığı değerlendirmesi yapıldı.
Görüşmelerin Türk tarafının AB'ye müzakerelerde rol verilmesini reddetmesi yüzünden uzayarak maratona dönüştüğünü savunan Yunan basını, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın "Ya evet ya da hayır" şeklindeki ültimatomunun anlaşmaya ulaşılmasını sağladığı değerlendirmesini yaptı. Rum tarafına 3 gün boyunca yoğun baskı yapıldığını da belirten gazeteler, varılan anlaşmanın, AB Komisyonu'na etkin olabileceği bir rol verilmesini ve Annan'a hakemlik görevinde BM Güvenlik Konseyi kararı desteğini öngörmemesi nedeniyle Yunan-Rum tarafı için tuzağa dönüşebileceği yorumunda bulundular. Yunan diplomatik çevrelerinin AB'nin teknik desteğinin müzakerelerle varılacak anlaşmanın birlik müktesebatına uyumu açısından büyük önem taşıdığını vurguladıklarını kaydeden Yunan basını, Türk tarafının ise dörtlü müzakarelere gidilmesini ve AB'ye önemsiz bir rol verilmesini başarı olarak algıladığını vurguladı. Öte yandan İngiliz basını, Kıbrıs görüşmelerinde gerçek bir ilerleme sağlandığını ve adanın iki tarafının 1 Mayıs 2004 tarihinden önce birleşmesi umudunun yükseldiğini bildirdi. Alman Die Welt gazetesi de anlaşmanın küçük, ancak önemli bir başarı olduğu görüşüne yer verdi. Gazetenin yorumunda, "Anlaşmaya varılamasaydı, AB 1 mayısta uluslararası alanda tanınan adanın sadece Güney Rum kesimini tam üye olarak alacak ve hassas bir sorunu da üstlenmiş olacaktı. Şimdi en azından birleşik bir Kıbrıs'ın AB'ye girme şansı arttı. Yine de aşırı iyimserliğe yer yok" denildi. Berliner Morgenpost gazetesi ise anlaşmayı "BM merkezinde dün tarih yazıldı" şeklinde aktararak, tarafların BM barış planını kabul ettiğini ve hedefin federal bir devlet kurmak olduğunu yazdı. Frankfurter Allgemeine ve Frankfurter Rundschau gazeteleri de gerektiği takdirde adadaki müzakerelerde AB'nin de devreye gireceğine işaret ettiler. Öte yandan Rum Meclis Başkanı ve komünist AKEL partisinin Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un New York'ta çetin bir mücadele verdiğini belirterek, "bunun gelecekte kendilerini bekleyen mücadele için bir hatırlatma olduğunu" söyledi. Rum ana muhalefet partisi Demokratik Seferberlik Partisi'nin Başkanı Nikos Anastasiades ise "kritik saatler geçirildiğini, ancak kendilerini daha kritik ve daha zor günlerin beklediğini" söyledi.