Direnç yüzünden ölüm patlaması yaşanacak! Şeker gibi yedik!
Abone olKoronavirüs sürecinde antibiyotik kullanımı patlama yaptı. Gereksiz yere kullanıma dikkat çeken uzmanlar bu yüzden artık antibiyotik direnci geliştiğini ve 2050'de her üç saniyede bir kişinin bu yüzden öleceğini söylüyor.
Kovid-19 döneminde artan antibiyotik kullanımına yönelik
uzmanlardan çok ciddi uyarılar geldi. Yapılan son araştırmalarda
dünya genelinde 1.2 milyon kişinin antibiyotik direnci nedeniyle
yaşamını yitirdiği rakamlara yansırken, Türkiye'nin antibiyotik
tüketiminde ilk basamaklarda yer alması ise endişelere neden oldu.
Antibiyotik ilaçların reçetesiz satışı Türkiye'de Aralık 2014'te
yasaklandı. Öncesinde isteyen herkes istediği kadar alabiliyor,
isteyince yarıda bırakabiliyor, adeta tanıdıklarına ikram
edebiliyordu. Uzmanlar, küresel ölçekte mevcut tüketimin devam
etmesi durumunda 2050 yılında her üç saniyede bir kişinin
antibiyotik direnci nedeniyle hayatını kaybedeceğini öngörüyor.
Antibiyotik direnç oranlarının en düşük olduğu ülkeler İzlanda,
Hollanda, Norveç ve İsveç olarak gösterilirken, Türkiye ise
antibiyotik tüketiminde ilk basamaklarda yer alıyor. Milliyet'e
konuşan enfeksiyon, mikrobiyolog ve viroloji uzmanları, yanlış
antibiyotik kullanımına karşı uyarılarda bulundu.
Pandemide doktorlar yazdı
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik
Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy:
"Antibiyotik kullanımı Kovid-19 döneminde tırmanmış durumda.
Pandemide çaresizlikten eli antibiyotik reçetesine giden
meslektaşlarımız oldu. Birçok meslektaşımız Kovid-19'la eşlik eden
bakteriyel enfeksiyon riski olabileceğini düşünerek öyle bir tedavi
yöntemi tercih etti. Bu alışkanlık eskiden de vardı ancak pandemide
iyice artmış oldu. Antibiyotik reçetelendirilmesine yönelik meslek
içi eğitimlerin aralıksız sürmesi gerekiyor. Bu konuda uzmanlık
derneklerine de Sağlık Bakanlığı'na da görev düşüyor."
Eğitim seferberliği
şart
Koç Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül: "Maalesef tüm uyarılarımıza rağmen
antibiyotiklerin gelişigüzel reçete edilmesinin önüne halen
geçebilmiş değiliz. Oysa ki TİTCK ve Sağlık Bakanlığı tarafından
çok olumlu bulduğumuz eğitim seminerleri düzenlenmişti. Ancak bu
sorunu bir türlü aşamıyoruz. Kovid-19 pandemisinde akciğer tutulumu
olan hastalara hemen antibiyotik reçete eden meslektaşlarımız
oluyor. Antibiyotik direncinin önlenmesi için öncelikle sağlık
çalışanlarının eğitilmesi şart."
Yanlış kullanım ve
reçetelendirme
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi
Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Viroloji ve Temel İmmünoloji
Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Ağaçfidan: "Antibiyotik
bakterilere karşı kullanılan bir ilaç olmasına karşın yanlış
kullanım ve reçetelendirmeler yapıldığını görmekteyiz. Kendisine
antibiyotik reçete edilen birçok kişi de ilaca başlayıp birkaç gün
sonra yarıda kesiyor ve böylelikle direnç oluşmasının önü açılıyor.
Antibiyotik yazılacak hastaya öncesinde dirençli olup olmadığını
gösteren antibiyogram testi yapılması gerekiyor."
Dirençli
mikroorganizmalar insana geçiyor
İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Güvenliği ve Beslenme Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Haydar Özpınar ise şunları
söyledi: “Kovid-19’dan önce DNA tabanlı moleküler teknikler
kullanarak yürüttüğümüz çalışmada İstanbul ve çevresinden çok
sayıda süt, peynir, kırmızı et, tavuk eti, balık ve sebze örnekleri
toplayıp analiz etmiştik. Çiğ süt ve tavuk etlerinde yüzde 30,
sebzelerde yüzde 25, kırmızı ette yüzde 19 ve taze peynir
örneklerinde ise yüzde 16 oranın antibiyotik dirençli
mikroorganizmalara rastlamıştık. Hayvan vücudunda yaşayan patojen
mikroorganizmalar antibiyotiklere karşı dirençli hale gelerek
hayvansal ürünlerle insana geçtiği gibi hayvanın dışkı ve
idrarı ile etrafa yayılarak su ve sebzelere bulaşıyor. Böylelikle
antibiyotiklere dirençli mikroorganizmalar kolayca insan vücuduna
geçiyor. Hayvanlarda aşırı antibiyotik kullanımı da
önlenmeli.”